Gıda Mühendisi Halkın Sağlık Güvencesidir

0
3291
İ.Uğur TOPRAK | TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Yönetim Kurulu Başkanı

Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Dr. Bekir Pakdemirli’nin başta meslektaşlarımız olmak üzere atama bekleyen diğer meslek gruplarıyla ilgili bir televizyon programında yapmış  olduğu açıklamayı üzüntüyle izledik. Bu talihsiz açıklamayı iki bölümde ele almakta fayda var. Birinci başlık kadro, ikinci başlık ise ücret.

Sayın Bakanın “Gıdada az da olsa bir miktar ihtiyaç var” ve “İlla kadro. İlla kadro. İlla kadro. Ben bunu kabul etmiyorum” cümleleri ile başlayalım.

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2018 Faaliyet Raporu verilerine göre ülkemizde toplam 674.409 gıda işletmesi bulunmaktadır. Bu işletmelerin 12.583 adedi onay kapsamında, 661.826 adedi ise kayıt kapsamındadır. Yine Bakanlık verilerine göre 2018 yılı içerisinde toplam 1.124.918 adet denetim yapılmış olup bu denetimleri yapan kontrol görevlisi sayısı ise 6.825’tir. Yani ortalama olarak bir kontrol görevlisine 165 adet denetim düşmektedir ki, il/ilçe müdürlükleri bazında bakıldığında bu rakamın daha da yukarıya çıkacağı şüphesizdir. Ayrıca, bir milyonun üzerindeki denetimde on binlerce aykırılık tespit edilip bunun ancak 186 adedi savcılığa gidiyorsa yapılan işlemin inandırıcı ve caydırıcı hiçbir tarafı yok demektir. Bakanlığımızın taklit ve tağşişte bulunan firmaları belirli aralıklarla ifşa etmesi iyi, fakat yeterli bir uygulama değildir. Halk sağlığını riske sokan kişi ve firmalar için ticaretten men uygulaması da getirilmelidir.

Yukarıdaki veriler açıkça göstermektedir ki,  Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde bulunan Gıda Kontrolör sayısı yetersizdir. Kontrolörler arasındaki Gıda Mühendisi sayısı da oldukça azdır. Yapılan denetimlerin daha etkin ve yeterli olabilmesi için Bakanlık bünyesindeki Gıda Kontrolör Sayısının arttırılmasının yanı sıra, TMMOB Gıda Mühendisleri Odası’nın bir projesi olan “Yetkilendirilmiş Gıda Danışmanlığı Sistemi”nin de ivedilikle hayata geçirilmesi gerekmektedir. Aksi durumda gıda güvenliği daima risk altında olacaktır.

“Üç kuruşa dahi olsa, asgari ücrete dahi olsa gitsinler çalışmaya başlasınlar.” söylemine gelecek olursak. Takdir edersiniz ki, üniversitede okumak da, bir öğrenciyi üniversitede okutmak da oldukça zor. Daha da zor olanı ise, kendi için yatırım yapıp en az 4 yıl lisans eğitimi aldıktan sonra üç kuruşa bir işe başlamaktır ya da onca emekle okuttuğu, Mühendis, Veteriner Hekim unvanı alan çocuğunun asgari ücretle çalıştığını görmektir. Bilinmesi gerekir ki; TMMOB tarafından 2019 yılı için belirlenen yeni mezun bir mühendis, mimar, şehir plancısının alması gereken asgari brüt ücret 4500 TL’dir. Eğer ki bu mühendis 5996 sayılı yasamızda geçen Çalıştırılması Zorunlu Personel olarak çalışıyorsa, Gıda, Kimya ve Ziraat Mühendisleri Odası’nın ortak protokolüyle belirlenen ve işverenle imzalanan Noter Sözleşmesinde yer alan ücret NET 5076 TL + AGİ’dir. Yani, maaşı da sigortası da bu net rakam üzerinden olmalıdır. Yani, “üç kuruşa da olsa, asgari ücrete de olsa çalışın” söylemi hukuksuz bir girişimi de beraberinde getirebilmektedir. Diğer bir yandan, ülkemizdeki açlık ve yoksulluk sınırını da göz önünde bulundurursak, bu söylem bir Bakanın özellikle de özel sektör deneyimi olan bir Bakanın ne yazık ki söylememesi gereken bir ifadedir.  

Tarım ve Orman Bakanına ve Bakanlığına düşen istihdamı arttırmak olmalıdır. Zira kamu istihdamı özel sektör istihdamını da beraberinde getirecektir. Ve gerek özel sektörde gerekse kamuda istihdam edilecek Gıda Mühendisi sayısı ne kadar çok olursa, hemen hemen her gün yaşadığımız gıda terörünün önüne geçilmesi de o derecede mümkün olacaktır.

Bilinmelidir ki, #GıdaMühendisiHalkınSağlıkGüvencesi dir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz