Çalışan memnuniyeti ve bağlılığı, şirketlerin yerel ve global rakiplere karşı rekabet performanslarını doğrudan etkileyen ana unsurlardan bazılarıdır. Her şirket sahibi ve yöneticisi, bunların ne anlama geldiğini bilmek zorundadır!
Daha iyi yaşam koşulları
Hepimiz biliyoruz ki çalışanlar, daha iyi yaşam koşulları ve daha fazla ekonomik imkanlar elde etmek için çalışmaktadırlar. Bu talepler gayet normal değil mi?
Yüksek ve kompleks rekabet ortamı
Diğer taraftan iş dünyası, iç ve dış pazarlarda giderek artan kompleks, belirsiz ve ciddi bir rekabet ortamına girmektedir. Teknoloji, hizmetler, müşteri talepleri ve yaşam tarzları her geçen gün ivme kazanarak değişmektedir. Bazı uluslar, inovasyon yatırımlarına yöneliyor ve rekabet güçlerini ileri teknoloji, hizmetler ve global pazarlarda yer alma ve rekabet edebilme üzerine yoğunlaştırıyor. Bunun meyvelerini de uzun vadede elde ediyorlar.
Firmalar, bu yüksek rekabet ortamında, sürdürülebilir büyüme ve karlılığı nasıl elde edecekler? Şirket sahipleri ve liderleri bu soruyu kendileri sormak zorundadır!
Çalışan bağlılığı ve memnuniyeti neden gerekli?
Bana göre çalışan memnuniyeti ve bağlılığı; şirketler için son derece kritik bir konudur. Gerçekte, şirketin uzun vadede, operasyonel mükemmellik, organizasyonel hızlılık, geçici avantajlar yaratabilmesi, verimlilik, sistematik ve devamlı inovasyon, organızasyonel uyum ve genel iş performansında yüksek başarı için yapılması gerekli bir yatırımdır.
Çalışan bağlılığı nedir?
Bana göre çalışan bağlılığı ve aidiyeti; çalışanın memnuniyeti, çalışma performansı, çalışan verimliliği, sistematik inovasyon, büyüme, karlılık, müşteri memnuniyeti ve değer yaratma anlamlarına gelmektedir.
Başka bir deyişle çalışan bağlılığı, çalışanların, çalışmaları süresince, ruhsal ve fiziksel olarak kendilerini işe verebilme ve işin gereklerini yerine getirebilme ifadelerinin etkinlik derecesidir.
Çalışan bağlılığı neleri etkiler?
- Verimlilik
Yapılan araştırmalara göre; bağlılık derecesi arttıkça, çalışanların verimliliği de artmaktadır. Yüksek performans elde edebilmek için daha çok çalışmaktadırlar. Şayet yüksek derecede bağlılık varsa en az 2 kere daha verimli çalışma yapmaktadırlar.
2009 yılında Harter et Al. tarafından yapılan bir araştırmaya göre, yüksek ve düşük bağlılık gösterenler arasında %18 verimlilik farkı ve %60 ürün kalitesinde fark olduğu tespit edildi.
Gonrig tarafından yapılan başka bir araştırmada, Fortune 100 firmaları içinde, bağlı çalışan ve bağlı olarak çalışmayan çalışanlar arasında, yapılan hata sayısının 100 kere farklı olduğu ortaya konuldu.
Yüksek bağlılık; yüksek devamlılık, yüksek dikkat, yüksek moral, güven ve motivasyon yaratmaktadır. Bunlar da organizasyonun etkinliğini ve verimliliğini artırmaktadır.
Harter et Al tarafından 2009 yılında yapılan araştırmaya göre, az bağlılık gösteren %25’lik alt çalışan grubun iş devamsızlığı %37 daha yüksek bulunmuştur.
- İş Sağlığı ve Güvenliği
Çalışanlar kendilerini güvenli ve sağlıklı bir ortamda hissettiklerinde, iş yerine aidiyet duyguları artmaktadır. Şayet çalışanlar bağlı değilse, yaptıkları işe daha az dikkat ve titizlik göstermekte ve daha çok hata yapmaktadırlar. Bu durum, özellikle çalışan sağlığı ve güvenliğinin riskli olduğu endüstriyel alanlarda daha ciddi problemlere yol açmaktadır.
Harter et Al. tarafından 2009 yılında yapılan araştırmada; çalışan bağlılığı %25 olan üst grup ile çalışan bağlılığı az olan en alt %25 grup arasında, iş kazaları oranında, %45 gibi ciddi bir fark bulunduğu tespit edilmiştir. Bu değerin getireceği finansal kaybın ne kadar büyük olacağı aşikar değil mi?
Başka bir çalışmada; iş yeri kazalarının %70’nin, çalışanların dikkatsiz ve güvenlik önlemi almadan yapmalarından kaynaklandığı tespit edildi.
Lockwood tarafından yapılan bir çalışmada; bağlılık göstermeyen bir çalışanın yol açtığı ortalama güvenlik maliyeti 392 dolar iken, bağlılık gösteren bir çalışanın ortalama güvenlik maliyeti 63 dolar olarak tespit edildi.
İnsan kaynaklı iş kazaları ve finansal maliyeti, çalışanlar ve işyeri için ciddi bağlılık problemlerine yol açmaktadır. Bu durum, verimliliği, ürün kalitesini, organizasyonel uyumu ve müşteri değeri yaratılmasını olumsuz olarak etkilemektedir.
- İşten Ayrılma İsteği
Yapılan araştırmalara göre; işyerine bağlı çalışanlar, iş yerlerinden daha az ayrılmaktadırlar. İş yeri ve çalışan arasındaki ruhsal bağlılık nedeniyle, ayrılmayı düşünmemektedirler.
En üst grupta yer alan işine son derece sadık çalışanların, işinden ayrılmayı %87 daha az düşündüğü tespit edildi. En iyi işyeri seçilen 100 firmada yapılan araştırmaya göre, ortalama kendi isteğiyle işinden ayrılma oranı %13 iken, aynı endüstri de faaliyet gösteren diğer firmalarda, bu oran, %25 olarak tespit edildi.
İşyerinden ayrılmama isteğinin yüksek olması, çalışanların daha yüksek motivasyona, morale ve güven duygusuna sahip olduklarını ve organizasyon içinde ki uyumdan memnun kaldıklarını göstermektedir. Bu durumda olan firmalar, organizasyonel bilgi, tecrübe ve becerilerini koruyacaklar, iyileştirecekler, geliştirecekler ve firmanın ana stratejisinin yerine getirilmesi için organizasyon olarak daha yüksek kararlılık ve başarılı için çalışacaklardır.
- Müşteri Memnuniyeti
Şirket çalışanlarının da birer müşteri olduğunu söylemek zorundayım. Şayet firmalarından memnunlarsa, ürünlerini ve veya hizmetlerini tavsiye ederler. Memnun olarak çalışıyorlarsa, müşteri gözüyle işlerini yaparlar. Baştan savma iş yapmazlar. Firmanın marka elçileri olarak görev yaparlar.
Yapılan bir araştırmaya göre çalışan bağlılığı üst grubu %25 içinde bulunan firmaların; müşteri memnuniyeti ve değer yaratabilme kapasitelerinin %12 daha yüksek olduğu ortaya konuldu. Sakın bu rakamı küçümsemeyin! Bu bir firma için çok önemli bir finansal kazançtır. Yani parasal gelirdir.
Sosyal medya çağında yaşıyoruz. Çalışanların iş yerine bağlı olması, son derece büyük önem arz etmektedir. Onlar ürettikleri ürünleri, hizmetleri, tecrübeleri ve firmada yaşadıklarını farklı sosyal medya hesaplarında paylaşacaklardır. Firma sahiplerinin ve liderlerinin bu tür haberleri kontrol etmesi çok zordur.
Şayet çalışan personel bağlı değilse, bu durum uzun vadede firmanın zarar görmesine ve hatta kapanmasına yol açabilecektir.
- Karlılık
Çalışan bağlılığı; karlılık üzerine pozitif etki yapmaktadır. İnsanlar; kendilerini işe vermekte ve istenilen sonucun hızla ve vaktinde başarı ile elde edilmesi için, iyi iletişim, işbirliği, güven, karşılıklı saygı ve sevgi ve de titiz çalışma ile firma hedeflerinin elde edilmesi için çalışmaktadırlar.
Çalışan bağlılığı üst düzeyde olan üst %25’lik grupta, çalışan bağlılığı ve memnuniyeti %16 gibi daha fazla bir karlılığa yol açmaktadır. Bu değer çok ciddi bir finansal olanaktır. Firmanın inovatif yatırımlar yapmasına ciddi katkıda bulunacaktır.
- Rekabetçi İnovasyon
Çalışan bağlılığı; şirketlerde, inovasyon kültürünün yaratılmasında çok ciddi bir etkendir. Şayet çalışanlar şirketlerine üst düzeyde bağlanırlarsa, devamlı olarak işlerini daha etkin yapacaklar ve yüksek ve sürdürülebilir büyüme ve karlılığın oluşması için sistematik bir inovasyon kültürünün oluşmasına katkıda bulunacaklardır.
Sonuç
Şirket üst yönetimlerinin ve liderlerinin, çalışan bağlılığına dikkat vermeleri, olası riskleri tespit etmeleri, bağlılığı sağlayacak faktörleri uygulamaya geçirmeleri, var olan bariyerleri kaldırmaları ve uzun vadeli bir inovasyon kültürü yaratmaları, son derece büyük önem taşımaktadır.
Yukarıda bahsettiğim nedenlerle; şirket sahipleri ve liderlerinin, yüksek performans elde etmek için, aşağıdaki soruları sorup, uygun aksiyonları almaları gerekmektedir.
- Çalışanlarım hangi oranda bağlı?
- Yüksek bağlılık elde ettiğimde, verimliliğim, operasyonel performansım ve organizasyonel hızımın değeri ne olacak?
- Çalışanlarımın iş konsantrasyonlarını, gönüllü olarak içten bir şekilde, nasıl maksimum seviyeye ulaştırırım?
- Çalışanlarım işe alınırken, seçme ve yerleştirme sürecinde, doğru olarak seçiliyor mu, öğrenebilme, uygulayabilme, kendini geliştirebilme ve kişilikleri doğru adaylar mı seçilmektedir? İnsan kaynakları bu iş için yeterli donanıma sahip midir?
- Yerli ve global firmalarla kıyaslama yaptığımda, hangi seviyedeyim? Rekabet gücüm nedir?
Şirket yöneticisi; işi ve prosesi iyi anlamalı, bilmeli, çalışanların ihtiyaçlarını ve sorunlarını yönetebilecek, bilgi, beceri, deneyim ve yüksek EQ seviyesine sahip olmalıdır. Unutmamak lazim ki duygusal bağlanma ve aidiyet hissi, sırf parasal kazanç için bağlı olmaktan 4 kere daha değerlidir.
Diğer önemli bir husus ise, şirket yöneticisinin kişisel değerleri, kültürü, davranışları, faaliyetleri, şeffaflığı, şirket içinde çalışanlara eşit mesafede olması, gelişmeleri için olanaklar yaratması ve uygulamaya geçirmesi, gruplaşmalara meydan vermemesi, uzun vadeli müşteri ve pazar odaklı, inovatif ve stratejist olması, rekabet istihbaratı yapması ve uygun aksiyonları alması, çalışanların aidiyet duygularını artıracak ve tam başarı için çalışmalarını gerçekten teşvik edecektir.
Gerçek ve başarılı bir lider, tüm bunların sonucunda, uzun vadede rekabetçi bir büyüme, karlılık ve çok sayıda geçici rekabet avantajları ve yüksek katma değer yaratılacağını bilir.