Gıda etiketlerinin önemli bir amacı var; bize tam olarak ne yediğimizi açıklıyor, beslenmemize rehberlik ediyorlar. Etiketlerdeki bilgiler, tükettiğimiz gıdadan ne kadar enerji, yağ, tuz, şeker aldığımızı, tükettiğimiz miktarlar ile ilişkili olarak bize gösteriyor. Bununla kalmıyor, alerjen uyarısı yapıyor. Kısaca etiketleme kuralları, tüketicilerin tükettikleri gıda ve içecek ürününün kapsamı ve kompozisyonu hakkında kapsamlı bilgi almalarını ve daha doğru seçimler yapmasını sağlıyor.
Tüketicilerin güvenilir gıdaya ulaşma hakkını ve doğru bilgiye ulaşmasını sağlamak amacıyla gıda ve içecek etiketlerinin düzenlenmesi ile ilgili kurallar her ülkede ilgili kurumlar tarafından düzenleniyor.
Örneğin; ABD’de etiketlemeden sorumlu kuruluş Gıda ve İlaç Dairesi (FDA). FDA Mayıs ayında ambalajlı gıdaların etiketlerinde yer alacak “Beslenme Değerleri” ile ilgili çalışmasını tamamlayarak açıkladı. Bu çalışmanın, beslenme ile obezite ve kalp hastalıkları gibi kronik hastalıklar arasındaki ilişki de dahil olmak üzere yeni bilimsel çalışmalara dayanılarak yapıldığı belirtildi. Bu değişikliklerin dayanağı olarak, “2015-2020 Amerikalılar için Beslenme Rehberi” ve ulusal gıda tüketim anketlerinin sonuçları gösterildi.
Etiketlerde yer alan beslenme bildirimi tablosunda artık kalori, toplam yağ, kolesterol, sodyum, toplam karbonhidrat, protein hem daha büyük punto ile hem de bold yazılıyor. Tüketim birimi miktarları güncellendi. Etiketlerde Vitamin D, Kalsiyum, Demir, Potasyum miktarları ve günlük alım miktarları yazılıyor. Eski etiketlerde zorunlu olarak yer alan vitamin A ve vitamin C ile ilgili bilginin etikette yer alması zorunlu değil. FDA’in ürün etiketlerinde yayınladığı değişikliklerin arasında “ilave şeker” ifadesinin etiketlerde yer alması da var. Bu değişikliklerin etiketlerde yapılabilmesi için sektöre 2018 Temmuzuna kadar uyum süresi verildi.
Avrupa’da da bu konu giderek önem kazanmaya başladı ve 2011 yılında yayınlanan “Tüketicilerin Gıdalar Hakkında Bilgilendirilmesi Tüzüğü” ile tüketicileri bilgilendirme ve etiketleme kuralları ile ilgili detaylı bir yasal dayanak oluşturuldu.
Bu tüzük ile AB’de beslenme bildirimi zorunlu hale getirildi. Ancak bu zorunluluk Aralık 2016 da yürürlüğe gireceği için halen gönüllü olarak beslenme bildirimi yapılıyor. Avrupa Birliği’nin etiketleme kuralları ile FDA tarafından getirilen kurallar birbirine benziyor. Temelde ikisi de Codex Alimentarius tarafından düzenlenen uluslararası standartları baz alıyor.
Etiketleme kuralları ile ilgili olarak ABD ile AB arasındaki en önemli fark, enerji değeri ve diğer besin öğelerinin miktarlarının tüketiciye bildirilmesinde ortaya çıkıyor. ABD’de beslenme bildiriminde miktarlar her ambalaj için ne kadar tüketim birimi (ambalajda kaç dilim ekmek olduğu gibi) olduğuna göre verilirken, AB’de bu bilgiler 100 g/ml olarak veriliyor. Ancak AB’de birçok firma, miktarları tüketim birimleri üzerinden gönüllü olarak da veriyor.
Diğer bir temel farklılık, yine beslenme bildiriminde yer alması gereken tuz miktarının ABD’de ‘mg’daki sodyum içeriği’ olarak verilirken AB’de ise ‘gramda tuz miktarı’ olarak verilmesi.
AB’de bitkisel orijinli rafine yağlar ve katı yağlar için spesifik bilgilendirme yapılması gerekirken (bitkisel yağ ifadesi yerine zeytin yağı ve palm yağı açık olarak yazılmalı) ABD’de sadece bitkisel yağ yazılması yeterli görülüyor.
Ürünlerini ABD’ye ihraç etmek isteyen üreticiler için en büyük zorluk gıda katkı maddelerinin etiketlerde belirtilmesi konusunda yaşanıyor.
AB’de biz de olduğu gibi, gıda katkı maddeleri genel adları ile veya E kodu ile belirtilirken, ABD’de gıda katkı maddelerinin etiketlerde sadece genel olarak kullanılan adı ile verilmesi, AB’de FDA tarafından onay almamış bazı renklendiricilerin kullanılması ihracatta sorun yaratacak hususlar olarak ortaya çıkıyor.
Dünyadaki genel duruma baktıktan sonra şimdi de ülkemizdeki duruma bakalım.
Bizde 29.12.2011’de yayınlanan Etiketleme Yönetmeliği ile getirilen kurallar, toplu tüketim yerleri tarafından sunulan gıdalar dâhil olmak üzere son tüketiciye sunulması amaçlanan tüm gıdaları ve toplu tüketim yerlerine tedarik için amaçlanan gıdaları kapsıyor. Belli gıda veya gıda guruplarına yönelik olarak hazırlanan gıda kodeksinde yer alan etiketlemeye ilişkin hükümler saklı kalıyor.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Etiketleme Yönetmeliği’ni yenileme hazırlığında…
Mevcut Etiketleme Yönetmeliği kapsamında halen etiketlerde ve iletişimde kullanılabilecek beslenme ve sağlık beyanları ile ilgili kurallar da yer alıyor. Ancak AB’de beslenme ve sağlık beyanları izin ve kullanım kuralları 1924/2006 sayılı mevzuat kapsamında ayrıca düzenlenmiş.
Bakanlık yeni çalışmada Etiketleme Yönetmeliği ile Beslenme ve Sağlık Beyanları Yönetmeliği’ni iki ayrı yönetmelik halinde yayınlama, bu arada bu mevzuatı AB ile uyumlaştırma hazırlığında.
29.12.2015 tarihinde taslağın ilk hali Bakanlık web sitesinde görüşe açıldı, gelen görüşlerin değerlendirildiği birçok toplantı yapıldı. Bu çalışma Bakanlık bünyesinde çalışan Etiketleme İhtisas Alt Komisyonu kapsamında ilgili tüm tarafların katılımıyla sürdürüldü ve yayımlanması bekleniyor.
Avrupa Komisyonu tarafından yayınlanan “Tüketicilerin Gıdalar Hakkında Bilgilendirilmesi Tüzüğü” ile uyumlu hale getirmek üzere yaklaşık 3 yıldır yenileme çalışmaları sürdürülen etiketleme yönetmeliği, yeni adıyla Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği neler getirecek, tartışılan konular neler, bunları da gözden geçirmekte fayda var.
Zorunlu Beslenme Etiketlemesi
Bu yönetmelik ile getirilen en büyük yenilik, hazır ambalajlı gıdaların etiketinde o ürünün beslenme açısından özelliklerini verecek olan beslenme bildiriminin zorunlu olarak yapılması gerekliliği.
Beslenme etiketlemesi, eski yönetmelikte sadece sağlık ve beslenme beyanı yapılan ürünlerin etiketlerinde zorunluydu.
Yeni yönetmelik zorunlu beslenme etiketlemesi (beslenme bildirimi) konusunda bazı istisnalar da getiriyor. Bu bölümde yer alan hükümler takviye edici gıdalara uygulanmayacak. Özel beslenme amaçlı gıdalar için ise geçerli olan mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydı ile uygulanacak.
Beslenme bildirimi tablosunda ürünün enerji değeri ve 6 besin öğesi (Yağ, doymuş yağ, karbonhidrat, şekerler, protein ve tuz miktarları) veriliyor.
Gönüllü olarak tekli ve çoklu doymamış yağlar, trans yağ, lif, polioller veya şeker alkol, nişasta, vitamin ve mineraller de verilebilecek. Bu rakamlar ürünün 100 gramı/mililitresi üzerinden hesaplanacak. Aynı bilgiler 1 porsiyon için de verilebiliyor.
İsteğe bağlı etiketlemede trans yağların yer alması konusu tartışılıyor.
Yazı boyutu
Mevcut yönetmelikte zorunlu etiket bilgileri için minimum yazı boyutu olarak verilen rakamlar yeni yönetmelikte de aynen korunmaya çalışılıyor.
Alerjen etiketlemesi
Birçok gıdanın alerjik reaksiyonlardan sorumlu olduğundan hareketle, tüketicilerin korunması amacıyla zorunlu alerjen uyarısının etiketlerde yazı boyutu, stili veya arka plan rengi farklılaştırılarak yapılması mevcut yönetmelikte yer alıyor.
Yeni bir uygulama olarak; hazır ambalajlı olmayan/direkt satış için hazır ambalajlanmış olan/satış yerinde tüketicinin isteğine göre paketlenen gıdalar için de alerjen uyarısı yapan bilgilendirme zorunlu hale geliyor.
Referans Alım (RA)
Mevcut yönetmelikte Günlük Karşılama Miktarı olarak ifade edilen ve enerji ve besin öğeleri için verilen referans alım değerlerinin % (yüzde) olarak ne kadarını karşıladığını gösteren bildirim şeklinin adı Referans Alım (RA) oranı olarak değiştirildi. Kullanma kuralları da yeniden belirleniyor. RA isteğe bağlı olarak gıdaların etiketinde yer alabilecek. Bu uygulamanın zorunlu olması konusu da tartışılıyor.
Tavsiye edilen tüketim tarihi etiketlemesi
Tavsiye edilen tüketim tarihi geçmiş olan gıdaların, güvenilir olması koşuluyla tüketicinin bilinçli olarak seçim yapabilmesini sağlayacak şekilde “tavsiye edilen tüketim tarihi geçmiş üründür” gibi gerekli uyarılar yapılarak diğer ürünlerden ayrı bir bölümde satışına devam devam edebileceği hükmü getiriliyor.
Dil gereklilikleri
Ürün üzerinde Türkçe etiketin yanı sıra farklı dillerde etiket bilgileri olması durumunda etiketteki Türkçe dışındaki bilgilerin gıda hakkında bilgilendirme mevzuatında yer alan tüm etiket bilgilerini içermesi gerekmediği, ancak etikette bulunan resim, şekil ve beyan gibi bilgilerin gıda hakkında bilgilendirme mevzuatına aykırı olamayacağı hususu vurgulanıyor.
Mesafeli satış
Mesafeli satış olarak adlandırılan internet veya katalog, broşür vs. yoluyla satılan gıdalar için zorunlu etiket bilgileri ile ilgili kurallar taslak yönetmelikte yer alıyor.
Menşe ülkenin zorunlu olarak etiketlerde belirtilmesi
Yönetmelik çalışmaları esnasında menşe ülke konusu, tartışmalı konular arasındaydı. Bu hükümün AB mevzuatı ile uyumlu olarak taslakta yer alması bekleniyor. AB’de domuz, koyun, keçi ve kümes hayvanlarından elde edilen taze, soğutulmuş, dondurulmuş etlerin menşe ülkesinin belirtilmesi zorunlu .
Gıdanın asıl olarak elde edildiği, ‘menşe ülke dışında geldiği yer’ olarak ifade edilen köken tanımı, AB’deki şekliyle yer alıyor.
Temel görüş alanı
Bir ambalajın, tüketici tarafından ilk bakışta yüksek bir olasılıkla görülmesi beklenen, gıdanın karakteri ve doğası ve uygulanabilirse markasına dayanarak tüketicinin ürünü hemen tanımasına imkân veren ‘temel görüş alanı’ ifadesi AB ile birebir uyumlu olarak tanımlanıyor.
Tasarlanmış nanomateryal
AB ile uyumlu olarak Tasarlanmış Nanomateryal formunda bulunan bütün bileşenlerin listesinin bileşenler listesinde açıkça belirtilmesi hükmü getiriliyor.
Dondurulma tarihi
Dondurulmuş et, dondurulmuş hazırlanmış et karışımları ve dondurulmuş işlenmemiş balıkçılık ürünleri için dondurulma tarihi veya ürünün bir kereden fazla dondurulduğu durumlarda ilk kez dondurulduğu tarihin belirtilmesi hükmü getiriliyor.
Gluten ile ilgili isteğe bağlı bilgilendirme
Glutenin gıdadaki yokluğu veya azaltılmış varlığı hakkında tüketiciyi bilgilendirmek amacıyla etiketlerde kullanılacak ifadeler bebek formülleri ve devam formülleri hariç olmak üzere belirleniyor.
Bileşiminde etil alkol ve /veya alkollü içki bulunduran gıdalar ve domuzdan elde edilen madde içeren gıdalarla ilgili maddeler üzerinde de çalışılıyor.
Yeni çalışmada bazı besin öğelerinin logolarla gösterilmesi konusu da özellikle Sağlık Bakanlığı tarafından gündemde tutuluyor. Ürün etiketlerinde bu tip gösterim şekillerinin belirlenmesinde tarafsız ve adil olunması, bilimsel sonuçlara, tüketici araştırmalarına dayanması, serbest dolaşımı engellememesi, en önemlisi de bu hususların ölçülebilir olması konuları çok önemli.
ÜDTS’nin kaldırılması bekleniyor
Yönetmelik, Tüketicilerin Gıdalar Hakkında Bilgilendirilmesine İlişkin 25 Ekim 2011 tarihli ve (AB) 1169/2011 sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Tüzüğüne paralel olarak hazırlandığı için mevcut yönetmelikte yer alan Ürün Takip Sistemi ile ilgili uygulamaya ilişkin maddenin kaldırılması bekleniyor.
Sonuç olarak gıda ve içecek ürünlerinin etiketlenmesi ile ilgili tüm eski ve yeni kurallar tüketicilerin beslenmeleri için bilgili seçimler yapmasını amaçlıyor.
Yasal kuralları oluşturmada son sözü Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı söyleyecek. Yayınlanacak yeni yönetmeliğin uygulanması için verilecek geçiş süreleri sektör açısından önemli.
Ancak tüketiciler arasında sağlıklı beslenme konusunda bilinç düzeyinin artması ve tükettikleri gıdalardan ne şekilde, ne miktarda yararlanacaklarını bilmeleri hala önümüzde büyük bir zorluk olarak duruyor. Gıda güvenliğinden ve halkın sağlıklı olmasından sorumlu olan yetkili kuruluşların yasal olarak getirdikleri kuralların tüketiciler tarafından farkına varılması, anlaşılır olması ise bana göre işin en önemli boyutu.