Alkolsüz içeceklerin alkol içerip içermedikleri, dini açıdan haram olup olmadıkları yıllardır tartışılıyor. Bu doğru mu? Alkolsüz içecekler gerçekten alkol içeriyor mu?
Bu gibi soruların cevabını aramadan önce alkolsüz içeceklerin neler olduğuna bir bakmak lazım. “Türk Gıda Kodeksi Alkolsüz İçecekler Tebliği”nde alkolsüz içecekler grubunda yer alan ürünler; “Meyveli içecek, aromalı içecek, meyveli şurup, aromalı şurup, meyveli içecek tozu, aromalı içecek tozu, meyveli doğal mineralli içecek, aromalı doğal mineralli içecek, yapay soda, kola, tonik ve aromalı su” olarak sınıflandırılmış. Bunların üretimleri sırasında meyve, şeker, aroma, diğer bileşenler ve su kullanılıyor. Bunların bazıları gazlı, bazıları gazsız içecek olarak üretiliyor.
Birçok gıda ürününün yapısında doğal olarak değişik oranlarda etil alkol bulunabiliyor. Yapılan analizler sonucunda meyvelerde, sebzelerde, ayran, yoğurt, boza, kefir, sirkede doğal olarak oluşan etil alkolün tespit edildiğini biliyoruz. Fermentasyona uğrayan ürünlerde etil alkol oluşuyor. Bu tip ürünlerde miktar ne olursa olsun etil alkol içeriğinin beyan edilmesi beklenmiyor. Bunlarda tespit edilen etil alkolün gazlı içeceklerde bulunan etil alkolden kat kat fazla olduğunu da bazı analiz sonuçlarından görüyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bu içeceklerde bulunan alkol miktarının, tebliğ ile verilen değeri aşmamak kaydıyla kişiyi sarhoş etmediği ve reflekslerinde olumsuz değişikliklere yol açmayacağı açıklanmış.
Alkolsüz içeceklerdeki etil alkol içeceklerde kullanılan meyvelerin doğal yapısından ve kullanılan aromalardan gelebiliyor. Bu tip içeceklerin formülasyonunda kullanılan aromalarda çözücü olarak etil alkol kullanılması ve bu nedenle alkolsüz içeceklerin aslında alkol içerdiğini söylemek ne kadar doğru?
“Türk Gıda Kodeksi Alkolsüz İçecekler Tebliği” kapsamında yer alan içeceklerde üretimin doğasından kaynaklanabilecek etil alkol miktarını sınırlamak amacıyla en çok 3,0 g/L etil alkol bulunabileceği hükme bağlanmış. “Türk Gıda Kodeksi Meyve Suyu ve Benzeri Ürünler Tebliği”ne bakarsak burada doğal meyvelerden elde edilen meyve püresi ve suyunda da etil alkol miktarının en çok 3 g/L olarak sınırlandığını görebiliriz. Piyasadaki alkolsüz içeceklerde yapılan analizleri incelediğimizde etil alkol miktarının tebliğ ile belirlenen değerin çok altında çıktığını görüyoruz.
Yeni adıyla Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan tebliğ ile alkolsüz içeceklerde doğal olarak bulunabilecek etil alkol miktarının en çok 3 g/L olarak verilmesinin nedeni, gerek teknolojik amaçla aromalarda çözücü olarak kullanılan etil alkolün gerekse kullanılan meyvelerden gelen etil alkolün miktarına bir sınırlama getirerek, üretim sırasında mevzuata uygun uygulamalar ile ürünlerin çok fazla etil alkol içermesini engellemek olduğunu düşünüyorum.
Hangi gıdaların etiketinde “alkol içerir” ifadesi yer almak zorunda?
Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği’ne göre; “Gıdaların üretiminde bileşen ve/veya bileşik bileşenin bileşeni olarak kullanılan etil alkol ve/veya alkollü içki” etikette “alkol içerir” ifadesi ile belirtilmek zorunda.
Yönetmelikte son üründe bulunan bileşik bileşenin miktarına bakılmaksızın ve Madde 23 hükümleri saklı kalmak kaydıyla bu hükmün uygulanacağı açıklanmış. Madde 23 ile “Gıda bileşenlerinin bileşenler listesinde belirtilmesine ilişkin istisnalar” veriliyor. Bu madde gereğince işlem yardımcısı olarak veya taşıyıcı olarak kullanılan bileşenlerin bileşen listesinde belirtilmesi zorunlu değil. Bu durum, aromaların hazırlanması sırasında kullanılan etil alkolün işlem yardımcısı olarak kullanılması ve mevzuatında belirtilen miktarı aşmaması halinde etikette belirtilmesinin gerekli olmadığı şeklinde yorumlanabilir.
Etiketleme Yönetmeliğinin hükümleri, yatay ve dikey gıda kodeksinde yer alan etiketlemeye ilişkin hükümler ve belirli gıdalar için yürürlükte olan özel mevzuatta belirlenen etiketleme gereklilikleri saklı kalmak kaydıyla uygulanıyor. Alkolsüz içecekler tebliğinde yer alan “doğal etil alkol miktarı en çok 3,0 g/L “ ifadesi ile etikette yer alacak “alkol içerir” ibaresinin alkolsüz içeceklerde bu sınırın altındaki etil alkol içeren gıdalar için geçerli olmadığını anlıyoruz.
Sonuç olarak alkolsüz içecek üretiminde dışardan ürüne alkol eklenmesi söz konusu değil. Dolayısıyla dönem dönem bazı tüketici örgütleri tarafından bu ürünlerin etiketlerinde “alkol içerir” ifadesinin yer alması talebi tüketicileri yanlış yönlendirecektir. Bu ürünlerin tüketilmesi ile alkollü bir ürün tükettiğimiz algısının yaratılmaya çalışılması doğru değildir.