Tarım Bakanlığında bir garip muhasebeleştirme karmaşası

0
3580
Metin Ertunç / [email protected]

Sayıştay, birkaç gün önce Tarım ve Orman Bakanlığı 2018 Yılı Denetim Raporu’nu internet sitesinde kamuoyu ile paylaştı. Raporda, Bakanlığın hayvan ithalatından genç çiftçi projesine, meralardan idari para cezalarına kadar 2018 yılı faaliyetlerine ilişkin pek çok başlıkta çarpıcı tespitlere yer veriliyor.

Fakat bunların dışında, 209 sayfalık raporun neredeyse tamamına damgasını vuran bir garip “muhasebeleştirme karmaşası” var ki, belki buradan başlamak en doğrusu. Hatta muhtemelen bu “muhasebeleştirme karmaşası”ndan kaynaklı olsa gerek, daha raporun en başında Sayıştay denetçileri; “mülga GTHB’nın (Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı) mali rapor ve tablolarının doğru ve güvenilir bilgi içermediği” kanaatlerini not düşmüşler.  

Taşınmazların muhasebe kayıtları yapılmamış

Rapora göre Bakanlık, kendi mülkiyetinde, yönetiminde ve kullanımında olup fiili envanterleri tamamlanan taşınmazların muhasebe kayıtlarını yapmamış ve mali tablolarda da göstermemiş. Raporda bu konuda; “Yapılan incelemede konunun önceki yıllar Sayıştay denetim raporuna alındığı, kurum tarafından taşınmazların envanteri ile ilgili “Taşınmaz Bilgi Sistemi” kurularak kayıt altına alınması çalışmalarının tamamlandığı ancak “Merkezi Yönetim Muhasebe Yönetmeliği” hükümlerine göre muhasebe kayıtlarına alınamadığı anlaşılmaktadır. Bu durumun kamu idaresinin mülkiyetinde, yönetiminde veya kullanımında bulunan taşınmaz miktarlarının tespit ve takibini zorlaştırmaktadır.” deniliyor.

Başka ne diyor rapor?

“2017 yılsonunda Sayıştay denetimine ibraz edilen Bilanço ve Faaliyet Sonuçları Tablolarına ait kayıtlar sonradan değiştirilmiştir.” diyor. Yani, 2017 yılı sonunda Sayıştay denetimine sunulan mali tabloların geriye dönük kayıtlarla sonradan değiştirilmesi suretiyle, 2018 yılı açılışına esas bazı mali işlemler denetim dışı bırakılmış. Sayıştay’ın ‘denetim dışı bırakıldı’ dediği mali işlemlerin toplamı ise yaklaşık 987 bin lira.  

Diğer taraftan Bakanlığın T.C. Ziraat Bankası aracılığı ile Tarımsal Amaçlı Kooperatiflere kullandırdığı sabit yatırım ve işletme sermayesi niteliğinde krediler ile kredi geri dönüşlerinin anapara, faiz vb. ayrıntısına ve vade yapılarına göre muhasebeleştirme işlemleri ve takibi de problemli. Raporda; “Bugüne kadar aracı banka kanalıyla, hangi kooperatiflere ne şartlarda kredi verildiği bilgileri ve verilen bu kredilerin geri dönüşlerine ilişkin yeterli veriye ulaşılamamıştır. Dolayısıyla, mülga Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına tahsis edilmiş ödeneklerden bugüne kadar verilen kredilerin ne kadarının geri döndüğü, ne kadarının zamanında ödenmediği, Bakanlıkça bilinmemekte ve izlenememektedir.” tespitine yer veriliyor.

Benzer şekilde gerçek ve tüzel kişilere kiralanan meralar, yaylak ve kışlaklar için, bu kişi ve kurumlardan idarece alınan nakdi veya gayri nakdi (mektup) teminatların da muhasebeleştirilmediği ve raporlanmadığı tespit edilmiş.

Bu konuda bir başka tespit ise 2018 yılı TÜİK verilerine göre 14.616.687 hektar olarak belirlenen çayır, mera, yaylak ve kışlak alanlarının, Bakanlıkça 2018 sonunda 10.984.566 hektar tespit edilmesi. Rapor, bu durumun, Bakanlıkça çayır, mera, yaylak ve kışlak alanlarının tespit ve tahdit çalışmalarının halen tamamlanamadığını gösterdiğine işaret ediyor.

Bununla birlikte raporda, 10.984.566 hektarlık orta malları taşınmaz yönetmeliği ve Merkezi Yönetim Muhasebe Yönetmeliği gereklerine uygun şekilde (25) maddi duran varlıklar hesap grubunda muhasebeleştirilmediği, ayrıca yapılan incelemede, tespit ve tahdidi yapılan çayır, mera, yaylak ve kışlaklardan ne kadarlık bölümünün 2018 yıl sonu itibarıyla tahsiste, kiralamada ve tahsis amacı değiştirilerek verildiğine ilişkin verilere ulaşılamadığı tespitine de yer veriliyor.

Ayrıca idarenin mera geliri kayıtlarından yapılan inceleme sonucunda, 263 bin 700 hektarı 2018 yılında olmak üzere toplam 2 milyon 914 bin 620 hektar mera alanının, hayvancılık yapan özel ve tüzel kişilere kiralandığı halde, düzenlenen sözleşmelere istinaden sonraki yıllarda tahakkuk edecek kira bedellerinin hesaplara kaydedilmediği de raporda yer alıyor. Raporda bu konuda; “Mevcut kira sözleşmelerine dayanılarak elde edilecek gelirlerin takip edildiği bir defter veya kayıt sistemi olan MERBİS kayıtları da muhasebe kayıtları ile teyit edilemediğinden, bu gelirlerin takibinden sorumlu olanların görevlerini zamanında ve eksiksiz yetine getirip getirmedikleri de anlaşılamamaktadır. Nitekim 2018 yılı kiralamalarına ilişkin olarak belirtilen kiralama bedelinin 8.552.037,98 TL olduğu belirtilmişken MERBİS kayıtlarında bu gelir 6.455.505,28 TL olarak gösterilmiştir. Diğer adı altında tahsil edilen gelir toplamı ise 3,704.787,08 TL’dir. MERBİS kayıtlarından alınan tutarın içinde uzun vadeli kiralamalardan kaynaklı tüm yılların kiralama bedel ve taksitleri yer almış olup mahkemelik olan ve ücreti tahsil edememiş olan illerin kira bedelleri yer almamaktadır. Görüleceği üzere idare kayıtlarındaki veriler birbirini teyit etmemektedir.” deniliyor.

İdari para cezaları da muhasebeleştirilmemiş

İdari para cezaları da muhasebeleştirme karmaşasına kurban gitmiş. Denetçiler raporda; “Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca gerek kendi Kanunu, gerekse uygulanmasından sorumlu bulunduğu Kanunlara dayanılarak verilen idari para cezalarının (İPC) muhasebeleştirilmediği ve faaliyet sonuçları tablosunda raporlanmadığı” tespitine yer vermişler. Bu kapsamda 2018 yılında toplam 234.619.118,00 TL’sı idari para cezası uygulanmış. Raporda, bu miktarın 962.646 lirasının mahkemelerce iptal edildiği, 49.239.092 lirasının peşin tahsil edildiği, 3.109.540 lirasının taksitlendirildiği, taksitlendirilenlerden ise 238.563 lirasının tahsil edildiği, 17.297.857 lirasının henüz tebligat aşamasında bulunduğu, 51.320.385 lirasının Vergi Dairesi takibine gönderildiği, 2.646.856-TL sının ise vergi dairelerince tahsil edildiği anlaşıldığı, kalan 109.804.179 liranın akıbeti konusunda bir bilgi sağlanamadığı bilgisi yer alıyor.

Genç Çiftçi projesinde usulsüzlükler

Sayıştay’a göre Bakanlık, genç çiftçileri hayal kırıklığına uğratmış. Raporda; Genç Çiftçi projesi kapsamında Genç Çiftçilere dağıtılmak üzere TİGEM tarafından satın alınan hayvanlardan bir kısmının damızlık özelliği olmayan hayvanlar olduğu, bir kısmının şartnamede sayılan hayvan ırklarından olmadığı, bir kısmının ise sağlık yönünden aranılan şartları taşımadığı görüldüğü kaydediliyor.

Diğer yandan Gıda Kontrol Genel Müdürlüğü/Hayvan Sağlığı ve Karantina Şube Müdürlüğü’nden alınan verilere göre genç çiftçilere teslim edilen hayvanlarda sığır tüberkülozu, koyun keçi vebası, şap gibi bazı hastalıklar tespit edildiği de belirtiliyor.

Tabii, Bakanlık genç çiftçileri üzünce, genç çiftçiler de kendilerine teslim edilen hayvanları uygulama ve takip yılları (2016-2017-2018) içinde çeşitli nedenlerle elden çıkarıp, mevzuat gereği yerlerine almaları gereken hayvanları ise yakın dereceli akrabalarından satın almış gibi göstermişler. Denetçilere göre, tebliğe ve taahhütnameye aykırı bu duruma il ve ilçe müdürlükleri tarafından  müsaade edilerek, göz yumulmuş.

Hayvan aşıları zayi oldu

Rapordaki bir başka dikkat çekici tespit de hayvan hastalıklarıyla mücadele için kullanılan aşıların soğuk zincir altyapısının yetersizliği nedeniyle zayi olması.

Raporda; aşıların bir yandan uygun ve yeterli soğuk zincir alt yapısına sahip olunmaması sebebiyle diğer yandan da Bakanlık birimleri arasında aşıların dağıtımı konusunda ihtiyaca göre planlama yapılmamasından dolayı zayi olmasına neden olunduğu belirtiliyor. Ayrıca bu durumun hem ekonomik kayıplara yol açtığı hem de hayvan hastalıklarıyla mücadelede etkinliği engelleyerek insan ve hayvan sağlığı için büyük bir tehdit oluşturduğu ifade ediliyor.

Bu konuda örnek olarak seçilen 10 ilde 2018 yılında zayi olan aşı dozu miktarı ise 400 bin doza yaklaşıyor.

İthaline izin verilmeyen hayvan ırkları ülkeye girdi

Rapora göre, 2018 yılı içerisinde ithali gerçekleştirilerek ülkeye girişine izin verilen büyükbaş ve küçükbaş hayvanlara ait kayıtların incelenmesi sonucunda; Hayvancılık Genel Müdürlüğü’nün internet sitesinde yer alan “ithaline izin verilen hayvanlar listesi”nde sayılmayan Sarole, Brangus, Aubrac ırkı hayvanların ülkeye girişine müsaade edildiği görüldü.

Diğer yandan 2018 yılı içerisinde ülkemize Romanya’dan giriş yapan 13.420 büyükbaş hayvandan 1.637 adedinin karantinada bekleme süresi içinde ölmüş olmasının da bu hayvanlarla ilgili yeterli araştırmaların ülkeye girmeden önce yapılmadığı kanaatini oluşturduğu kaydedildi.

Rapordaki bir başka tespitte ise 2018 yılında sığır tüberkülozu, sığır brusellozu, koyun ve keçi brusellozu, vb hastalıklar nedeniyle kamu kaynaklarından yaklaşık 116 milyon lira hayvan sahiplerine tazminat olarak ödendiği bilgisi yer alıyor. Sayıştay raporunda; bu nedenle hayvanların ülkeye girişlerinin Bakanlık tarafından sıkı bir şekilde takip edilmesi, ithali yasaklanan hayvanların yurda sokulmaması için yetkili gümrük idareleri ile koordinasyonun artırılması için gerekli tedbirlerin alınması, hasta hayvanların daha ülkeye girmeden bulunduğu ülkede mümkün olduğunca tespitleri yapılarak yurda girişine izin verilmemesi gerektiği belirtiliyor.

Bakanlık ise Sayıştay’a cevabi yazısında, sıkıntının TİGEM tarafından ithal edilen hayvanlarda olduğunu bildirmiş.

Karantina sürelerine uyulmadı

Rapordaki çarpıcı tespitlerden biri de; Hayvancılık Genel Müdürlüğü’nün ithal edilen hayvanlara ve bunların sağlık sertifikalarına ilişkin herhangi bir takip, izleme ve kontrol sisteminin bulunmadığı tespiti.

Denetçiler; Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğünce “Sığır Cinsi Hayvanların Tanımlanması, Tescili ve İzlenmesi Yönetmeliği”nin 42’ nci maddesine göre kurulan “Büyükbaş Ve Küçükbaş Takip Sistemi’ “den 2018 yılında ithalatı yapılan damızlık hayvanlara ilişkin veriler üzerinde yapılan incelemede; Hayvanların karantina işletmesine varış tarihleri ile sisteme kayıt tarihlerini karşılaştırarak karantina sürelerini tespit etmişler. Buna göre ithal edilen hayvanların, mevzuatla öngörülen 21 günlük karantina sürelerine uyulmaksızın sisteme kaydedildiği tespit edilmiş.

Tespitlere göre, 21 günden az kalan hayvan sayısı, 33 bin 880 büyükbaş ve 834 bin 176 küçükbaş hayvan.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz