14.5 C
Ankara
Perşembe, Kasım 21, 2024

Gıda, yaşamdır!

Okumalısınız!

mertunc
Metin Ertunç

Yaklaşık bir hafta sonra Yaşam İçin Gıda (yasamicingida.com) haber portalı yayın hayatında bir ayını geride bırakmış olacak. Geride bıraktığımız üç haftalık döneme baktığımda, okurlarımızdan oldukça yoğun ilgi gördüğümüzü sevinerek ifade etmek istiyorum. Bizler de ekip olarak bu ilgiyi sürekli canlı tutmak için çaba göstereceğiz.

Gıda, yaşamdır! Yaşamınız söz konusu olduğunda efsaneleri bir kenara bırakın!” sloganıyla çıktığımız yolda, okurlarımızı gıda konusunda aydınlatmak yayın politikamızın temelini oluşturuyor.

Hiç şüphesiz gıdanın kendisi başlı başına bir mucizedir ama sizler de takdir edersiniz ki ‘mucize gıda’ diye bir şey yoktur. Konuya bu açıdan baktığınızda, tek başına; hastalıklara iyi gelen, zayıflatan, kilo aldıran ya da mucize(!) yaratan bir gıda maddesine rastlayamayacağınızı göreceksiniz. Tıpkı, obezite veya kanser yapanına rastlayamayacağınız gibi. Bana göre bu biraz da kişinin hangi gıdayı ne kadar, ne sıklıkla ve hangi biçimde tükettiği ile ilgili. Bilmiyorum, size göre nasıl?

Elbette, son yıllarda gıda ve beslenme ile birlikte en fazla dikkat çekilen konulardan biri olan fiziksel aktiviteyi de yukarıda belirttiklerimden ayrı düşünemeyiz.

Bugün dünya üzerinde Birleşmiş Milletler’in tahminine göre 800 milyona yakın aç insan yaşıyor. Diğer yandan bir milyarın üzerinde insan obezite salgınıyla mücadele etmek durumunda. Bir o kadar insan da aşırı kilo problemiyle uğraşıyor. Bu küresel sorunların varlığı, günümüzde Mars’a gitmiş olan insanoğlunun, belki de çözemediği en büyük paradoksu. Evet, Mars’a gittik ama açlığı çözemedik. Uzayı keşfettik ama nasıl israf etmeyeceğimizi keşfedemedik.

Ancak ben, sizlerle buluştuğum bu ilk yazıda bunlardan bahsetmeyeceğim. Ama şunu söylemeden de geçemeyeceğim; gıda sektörü bugün, tam da bu çelişkilerin üzerine oturtulmuştur. Bu ifadeyi özellikle kullanıyorum, çünkü dünyanın neresine giderseniz gidin (buna ülkemiz de dahil) bu sektör, aç insanların da obezite veya farklı hastalıklarla uğraşanların da sorumlusu olarak parmakla gösterilmektedir. Peki, durum gerçekte böyle midir? Savaşların, ekonomik ve siyasal krizlerin, yanlış politikaların, iklim değişikliğinin, hayatımızı son derece rahatlatan teknolojinin ve bireysel olarak tek tek bizlerin bu küresel sorunların ortaya çıkışında payı yok mudur? Şimdilik bunun cevabını araştırmayı size bırakıyorum.

Ama haber vereyim, biz de boş durmuyoruz, cevapları bulmaya çalışıyoruz. Bunun için, sözünü ettiğimiz konularda zaman zaman konunun uzmanlarının, bilim adamlarının, sektör temsilcilerinin, paydaşlarının ve toplumun kanaat önderlerinin görüşlerine başvuracağız. Tüketicilerin görüşlerine yer vereceğiz. Yani, kısa zaman içerisinde daha sıcak, sektör ve paydaşlarıyla daha iç içe ve interaktif bir site olacağız. Bu doğrultuda doğrudan görüşlerine de başvurabileceğiniz; sektör üzerine değerlendirmeler, ekonomik yorumlar, AB ile ilişkiler, mevzuat, beslenme ve sağlık, tarım, çevre, gıda bilimi ve daha pek çok konuda bizleri aydınlatacak olan yazar/misafir yazar kadromuzu da genişleteceğiz.

Ve bugün sizleri ilk yazarımızla buluşturuyoruz; devamının da geleceğini müjdeleyerek. Özellikle süt ve süt ürünleri sektörüne emeği geçmiş değerli bir isim olan Ali Osman Mola, bundan sonra yazılarıyla aramızda olacak. Geçmişte, Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği (ASÜD) Genel Koordinatörlüğü görevinde bulunmuş olan Ali Osman Mola’yı sektör, Avrupa Birliği’ne süt ve süt ürünleri ihracatımızın önündeki engellerin kaldırılmasındaki çabalarıyla tanıyor. Ben onu bunun dışında eğitimci, tarihçi, edebiyatçı ve ekonomist kimlikleri ile de tanıyorum. Zaten yazılarında bu kimlikleriyle harmanlanmış, okurken keyif alacağınız bir tat bulacaksınız.

Son söz olarak ‘Bizi izlemeye devam edin’ diyor, keyifli okumalar diliyorum.

Son Haberler

Elveda…

Yaşam İçin Gıda Haber Sitesinin Kurucusu, Genel Yayın Yönetmeni Sayın Metin Ertunç 20 Mayıs 2021 tarihinde geçirdiği kalp krizi...