Basın-yayın organlarından, Türkiye’de “yeni” geliştirilen, üretilen, gerçekleştirilen, icat edilen, yapılan her türlü ürünle ilgili haberleri sıkça okuyor, duyuyorsunuzdur.
Ben bu haberleri merakla ve dikkatle takip ederim çünkü -öncelikle- bu ülkede, bu ülkenin insanları tarafından yeni bir şeyler üretiliyor olmasından müthiş heyecan duyar ve keyif alırım. Keyif alıyor olmam, süreci izlememe engel olmaz çünkü konuyu tam olarak anlamak isterim.
ODTÜ’nün yer elması cipsi ve gevreği raflara çıkıyor
Haberin, Yaşam İçin Gıda’da yer alma tarihi 11 Mayıs 2016. Açıklamalardan etkilenmiş ve haberi hemen kamuoyu ile paylaşmışız. O zamanlar, bir sektöre yönelik olarak kurulan (gıda sektörü) ve henüz yayına başlamasının üzerinden bir kaç ay geçmiş bir site için inanılmaz okunma ve paylaşım miktarına ulaşmış (iki hafta içinde yaklaşık 15 bin okunma, 2,7 bin paylaşım), dolayısıyla haber, bütün yönleriyle heyecanlanmama ve keyiflenmeme sebep olmuştu. Hani “Değmeyin keyfime!” derler ya, o cinsten…
Konu “cips”.
Her ne kadar kalorisinin yüksek olduğu, yüksek ısıya maruz kaldığı için kanserojen olduğu (oluşan akrilamid sebebiyle), yüksek oranda yağ emdiği ve trans yağ içeriği sebebiyle ağır şekilde eleştiriliyorsa da gıda sektörünün son 10-15 yıldaki parlayan yıldızı olduğu kesin. Lezzet öne çıkınca insanlar tehlike ihtimallerini göz ardı edebiliyorlar.
Halk arasında genel adı “cips” olan bu ürünlerin çeşitleri fazla değil. Genellikle patates ve mısırdan üretiliyorlar; cips, çerez ve pelet olarak adlandırılıyorlar.
Bu ürünlerin Türkiye’deki toplam satış cirosu 1 milyar doları aşmış durumda (2004’te 233 milyon dolar).
Her ne kadar, Türkiye’de cips işini başlatan Uzay Gıda ise de daha başlangıçta yabancı bir ortakla anlaştığı, daha sonra işin tamamını bu şirkete devrettiği, markaların yabancı olması gibi sebeplerle yerli bir iş olarak bakamıyorum. Bugün itibarıyla da sektörün yüzde 80’ine yabancılar hakim. Allah’tan, tohum dışarıdan gelse de ham maddeyi yani patates ve mısır’ı üretenler bizim çiftçiler; şirketler ülkemizde üretim yapıyor ve vergi veriyorlar.
Yine de insan istiyor ki madem ortada, zararları ile ilgili haberler ayyuka çıkmasına rağmen- tüketimi hızla artan bir ürün var, hem bu zararlar en aza indirilsin hem de 1 milyar doları aşan pazarın fazlasına yerli firmalar hakim olsun.
İşte haberler tam da bu isteklerimle ilgili…
Haberin başlığı: ODTÜ’nün yer elması cipsi ve gevreği raflara çıkıyor.
“Endüstrileşmeye paralel olarak giderek daha fazla önemini artıran, sağlıksız beslenmenin en temel sorunlarından olan endüstriyel gıdalar, birçok diyetisyen ve rejim yapan kişi tarafından tercih edilmiyor.”
“ODTÜ akademisyenlerinden Prof. Dr. Ali Esin ve Yrd. Doç. Dr. Cem Baltacıoğlu’nun buradan hareketle geliştirdikleri ve ürünleştirdikleri yer elması cipsi ve gevreği ise sağlıksız olarak nitelendirilen trans yağ, doymuş yağ, gıda boyası gibi birçok endüstriyel maddeyi içermemekle beraber; yer elması gibi içeriğindeki demir, potasyum, lif, B ve C vitaminleri, inülin ve fosfor gibi mineraller ile sağlık için çok faydalı atıştırmalık olarak raflardaki yerini almaya hazırlanıyor.”
“Türkiye dışında dünyanın birçok ülkesine de ihracı düşünülen cips ve gevrekler, düşük kalorili ve kızartmaya ihtiyaç duyulmamasından dolayı şeker hastaları tarafından da rahatlıkla tüketilebilecek.”
“ODTÜ TEKNOKENT, patenti ODTÜ TTO tarafından alınan ürünün seri üretimiyle ilgili Ereğli Agrosan şirketiyle anlaşma sağladı.”
Harika bir haber değil mi?
Devamı makalenin sonunda…
Fındıktan “cips” üretimi yapıldı
Haberin başlığı bu. 27 Kasım 2015’te Anadolu Ajansı geçmiş, TRTHaber’de yayımlanmış:
“Fındık Araştırma Enstitüsü’nün (FAE) çalışmaları sonucunda Türkiye’nin en önemli tarım ürünleri arasında yer alan fındıktan cips üretimi gerçekleştirildi.”
Uzatmayayım:
Bu bir proje. 2015 itibarıyla başlatılmış. Değişik formüller, değişik baharatlar kullanılarak fındıktan cips üretmişler. Fındık unundan direkt olarak da üretilebiliyormuş. Ayrıca fındık yağı fabrikalarından çıkan posalardan cips üretme şansı araştırılıyormuş.
Son olarak da sağlık konusuna değinilmiş:
“Şu an ürettiğimiz ürünlerde hiçbir katkı maddesi yok, tamamen doğal fındık ve baharatlardan kullanılarak cips elde ediyoruz.”
Harika bir haber daha!
Makalenin sonu
Elimizde iki ürün var, ikisi de cips.
İkisi de yenilmesi tavsiye edilecek kadar sağlıklı, keyifle yenilecek kadar lezzetli; ham madde bizden, tarla bizden, çiftçi bizden, fabrika bizden; ihracı da gayet mümkün…
Haberler harika fakat -inşallah şimdiliktir- haberden ibaret.
Yer elması cipsi ve gevreği ile ilgili haberin üzerinden 9 ay geçmiş. Ürün henüz raflarda yok. Belki “Henüz üretim azdır, çevreye dağıtıyorlardır.” diye düşündüm ama Ereğli Agrosan şirketinin internet sitesinden ürünlerine baktım, ürünleri arasında böyle bir ürün yok.
“Bu kadar zamanda o kadar kolay değil.” diyenler olacaktır.
Amenna! İzlemeye devam…
“Fındık haberinin üzerinden ise yaklaşık 15 ay geçmiş.
Oradan da ses yok.
Örnekleri çoğaltabilirim. Sadece gıda da değil, her sahada bunlara benzer örnekler var. Sürekli yeni bir şeyler yaptığımız, icat ettiğimiz, geliştirdiğimiz, bulduğumuz, yaptığımız, ürettiğimizle ilgili haberler okuyorum, dinliyorum. Hepsini de heyecanla, keyifle ve dikkate izliyorum. Keyif iyi de ne kadar keyiflenirsem hayal kırıklığı da o kadar büyük oluyor.
Bu işlerle uğraşan hanımlar, beyler…
İyi bir cips yiyicisi değilimdir ama piyasaya çıkarın artık şu cipsleri kardeşim; söz, en iyi müşterilerinizden biri olacağım.
Haftaya
Gündemimde yine iki haber olacak.
Yukarıdakilere “muhteşem” demiştim ya, bu defakiler “muhteşem ötesi”. “Gıdada 21. yüzyılın projeleri.” desem yanlış olmaz. Hatta ilki için “Neredeyse kansere çare bulunması kadar önemli.” bile diyebilirim. Çalışmalar başlayalı bir kaç ay olmuş.
Birlikte takip edelim diye sizleri de bilgilendirmek istiyorum. Şimdiden başlıklarını paylaşıyorum:
- Tohum kaynaklı hastalıklara son – Hastalıktan kaynaklı verim kayıpları önlenecek.
- Şeker ve kalp hastalığı riskini azaltan yeni bir gıda katkı maddesi üretildi. Bağırsak sağlığı açısından da faydalı.
Unutmadan…
Haberlerde bahsi geçen konuları veya sonuçlarını küçümsediğim ya da alay ettiğim sanılmasın. Hele bilim insanlarının emeklerine saygısızlık ettiğimin düşünülmesine hiç katlanamam. Aksine onların emeklerini korumaya çalışıyorum. Ayrıca böylesi ürünlerin pazarlarını etkileyeceğini düşünerek seri üretimlerini engelleyenler varsa onları da bilmek istiyorum.
Diğer yandan, beklentilerimizin yükseltilmesinden, sonra da projelerden ses seda çıkmamasından gerçekten rahatsızım. Dolayısıyla sorgulamak zorundayım.
Baştan beri söylediğim gibi, böylesi çalışmaların haberleri bile beni fazlasıyla heyecanlandırıyor, keyiflendiriyor. Sadece beni mi? Sıradan sayılabilecek bir cips haberini, bir internet sitesinden, iki haftada 15 bin kişi okuyor ve 2,7 bin kişi paylaşıyorsa neredeyse yanımızda yönümüzde gördüğümüz herkes aynı şekilde heyecanlanıyor, keyifleniyor demektir.
“Bu ilginin sebebi nedir?” diye de düşündüm tabii ki… Biz tarafından, bize ait yeni bir şeyler üretilmesine, icat edilmesine, geliştirilmesine, bulunmasına, yapılmasına, üretilmesine duyulan özlem. Kendime sorduğumda da aynı sonuca vardım.