Bu haftaki makalenin konusunu, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından 9-11 Ocak 2018 tarihlerinde Antalya’da düzenlenen “Büyükbaş ve Küçükbaş Hayvancılık Çalıştayı” olarak belirlemiştim. Niyetim, sunumlar, katılımcıların görüşleri ve sonuç bildirgesi üzerinden Çalıştay’ı değerlendirmekti.
Yine bu Çalıştay hakkında yazacağım, yine bu Çalıştay’ı değerlendireceğim fakat farklı yönlerden çünkü değerlendirmek istediğim asıl konularla ilgili hiçbir bilgiye ulaşamadım.
Çalıştay’a özel bir web sitesi kurulmuştu. Sitede, katılımcılardan konulara, programdan çalıştay logosuna kadar her türlü bilgi ve doküman paylaşılmıştı ama 15 Ocak gelmesine ve sitede bunlar için de birer buton ayrılmış olmasına rağmen ne sunumlar ne de Sonuç Bildirgesi ile ilgili tek bir doküman veya bilgi paylaşılmamıştı. Aslında dün yayımlanması gereken makaleyi de bugüne, bu doküman ve bilgiler paylaşılır umuduyla ertelemiştim.
Çalıştay’ın amacı, çalışma grupları ve konular
Çalıştay’ın amacı, çalışma grupları ve görüşülen konular ilgili broşürde yer alıyor. Bunlara, uzun teknik bölümlerin sizleri sıkmasını istemediğim için makalede yer vermedim. Arzu eden http://hayvancilikcalistayi.tarim.gov.tr sitesinden bakabilir.
Önce kısaca amaç:
Beklentileri karşılayacak (Hepimiz kastediliyoruz.) bir tarımsal ekonomik model oluşturulmak amacıyla -ana ve alt başlıklar halinde tespit edilen konular hakkında- bilim insanları, araştırmacılar, kamu ve özel sektör temsilcileri ile yetiştiricilerin görüşleri alınacak.
Amaçtaki taahhüt bölümü önemli:
“… görüşleri alınarak beklentileri karşılayacak bir tarımsal ekonomik model oluşturmak.”
Çok iddialı değil mi?
Aslında bu tür toplantıların böyle sonuçlar vermesinin mümkün olmadığını çalıştayı organize edenler de bilir ama yine de bu sözler yazılır.
“Bu türden…” demem sebepsiz değil. Beklenen faydanın elde edildiği çalıştaylar da oluyordur elbette fakat iki şartla:
- Çalıştayın süresi, katılımcıların yetkinliği ve sayısı ile görüşülecek konuların sayısı gerçekçi şekilde planlanması.
- Beyan edilen görüşlerin uygulamaya konulması konusunda yetkililerin samimi olması.
Yazımıza konu edindiğimiz “Büyükbaş ve Küçükbaş Hayvancılık Çalıştayı”nda bu iki şarta riayet edilmiş mi?
Benim cevabım: Hayır.
Süre ve sayılar gerçekçi mi?
Katılımcıların yetkinliğine ve temsil yeterliliklerine itirazım yok. Bütün paydaş temsilcileri davet edilmiş, diyebilirim. Beşi moderatör, 12’si raportör olmak üzere Çalıştay’a davet edilen veya görevlendirilen 174 kişinin adları, temsil ettikleri kurum ve kuruluşlar ile unvan ve makamları da eklenerek kamuoyu ile paylaşılmış (Bakanlık, web sitesinde katılımcı sayısının yaklaşık 300 olduğunu belirtmiş. Fark 126 kişi. Bunlar niçin orada bulunuyorlardı anlayamadım. Gerçi katıldıklarını da sanmıyorum. Haberi yazanın işgüzarlığı olsa gerek. Ayrıca 300 kişinin katılması, Çalıştay’ı daha da verimsiz hale getirirdi.).
Katılımcıların görüşlerini anlatacakları 4 çalışma grubu oluşturulmuş.
Süt Sığırcılığı Çalışma Grubu’nun katılımcı sayısı 49, Besi Sığırcılığı Çalışma Grubu’nun 49, Küçükbaş Hayvan Yetiştiriciliği Çalışma Grubu’nun 31, Hayvan Sağlığı Çalışma Grubu’nun ise 28.
Her bir grup için toplam çalışma süresi 17 saat 45 dakika. Yani 1065 dakika. Süt ve Besi Sığırcılığı Çalışma Grubu’ndaki katılımcıların üç gün içinde en fazla 21 dakika konuşma zamanları var. Gün başına 7 dakika. O da araya girenler, itiraz edenler, söz kesenler, ne demek istediğini açıklamaya çalışanlar, teşekkür ve söz verme vs. girişimleri olmazsa. Ayrıca günde 3 oturum yapılıyor yani konuşma sürelerinin buna göre de ayarlanması gerekecek. Diğer iki gruptakilerin üç günlük konuşma süresi 33 ve 36 dakika.
Bu sürelerde hangi konuda ne söylenebilir? Herkes kendi sektörü ile ilgili konuşsun, denilebilir ancak konu başlıklarının tamamı herkesi ilgilendiriyor.
Süt Sığırcılığı Çalışma Grubu’ndaki katılımcılar, 10 ana başlık ve 30 alt başlık; Besi Sığırcılığı Çalışma Grubu’ndakiler, 9 ana başlık ve 28 alt başlık; Küçükbaş Hayvan Yetiştiriciliği Çalışma Grubu’ndakiler, 16 ana başlık ve 20 alt başlık; Hayvan Sağlığı Çalışma Grubu’ndakiler 7 ana başlık ve 34 alt başlık hakkındaki görüşlerini bildirmek zorundalar.
Bu kadar sıkıcı veriyi sizlerle niçin paylaştım:
Bana göre, bu kadar kısa sürede, bu kadar önemli konular, bu kadar kişinin görüşlerine başvurularak bir sonuca bağlanamaz. İnsanlar, zaten her zaman, her yerde, her fırsatta söylediklerini burada da tekrar ederler. “Şöyle yapılmalı.” dan çok sadece “temenni” cümleleri paylaşılabilir.
Örneğin hayvan hastalıkları ile mücadele edilmesi gerektiğine itiraz eden var mı? Yok. Ne diyecek oraya gelen insan? Aslında herkes biliyor ne yapılması gerektiğini de nasıl yapılması gerektiğini de. Gerekli insan ve para kaynağınız varsa yaparsınız. Her yıl Türkiye genelinin tartışıldığı veya bölgesel düzeyde bu türden onlarca çalıştay düzenleyerek bu konulara bir çare bulunamaz.
Çalıştaylar nasıl verimli olur?
Yukarıda birinci maddede belirttiğim şekilde yapılırsa. Örneğin bu yıl “Buzağı Ölümleri ile Mücadele Yılı” mı ilan edildi, öyleyse bu konuya matuf ulusal bir çalıştay ve bölgesel çalıştaylar düzenlenir. Sorunların ve çözüm önerilerinin enine boyuna tartışılabileceği bir süre belirlenir. Yoksa, “Büyükbaş ve Küçükbaş Hayvancılık Çalıştayı” gibi, sektörün bütün sorunları, protokol konuşmalarının da süreden çaldığı üç günde ve 162 kişinin söz aldığı bir çalıştayda konuşulur da bundan herkesi memnun edecek ekonomik bir model ortaya çıkar mı? Bunca yıl yaptık da çıktı mı?
Yetkililer, Çalıştay sonuçlarını uygulama konusunda samimi mi?
İnsanların samimiyetini sorgulamak benim haddim değil. Zaten niyetim de insanların samimiyetini sorgulamak değil.
O halde ara başlıkta niçin böyle itici bir soru cümlesini tercih ettim?
Gelin hep beraber Çalıştay tarihi ile Fakıbaba’nın bakanlık koltuğuna oturduğu tarih arasında hangi kararların alındığına ve uygulandığına bakalım:
- Yüz binlerce damızlık ve besilik hayvan, on binlerce ton karkas ve lop et alımı kararı verildi.
- Et ithal edildi ve Türkiye çapında teşkilatlı iki özel market zincirinin mağazalarında ucuza satıldı.
- Mazot ve yem fiyatlarında çiftçi lehine çok büyük indirim yapılacağı açıklandı.
- Aile işletmelerinin desteklenmesinin hayvancılığımızın gelişmesini sağlayacak temel uygulama olacağı açıklandı.
- Büyük hayvancılık işletmelerine desteğe devam edileceği açıklandı.
- 2018, Buzağı Ölümleri İle Mücadele Yılı ilan edildi. Bu kapsamda buzağı aşıları ücretsiz yapılacak, eğitim faaliyetleri düzenlenecek.
- Terör sebebiyle getirilen yaylalara çıkış yasağının bu yaz kaldırılacağı ilan edildi.
Bunlar, hemen hatırıma gelen kararlar ve uygulamalar. İçlerinde gerçekleştirilmiş olanları var, yapılabilecek olanları var, çeşitli eksiklikler sebebiyle yapılamayacakları var.
Bu kararların içinde sektörün neredeyse bütün paydaşlarının itiraz ettikleri veya destekledikleri var veya yöntemine itiraz edilenleri var.
Peki, bu kararlar alınırken paydaşların görüşleri alındı mı?
Alınmadıysa Çalıştay’ın bu karar ve uygulamalardan önce gerçekleştirilmesi gerekmiyor muydu?
Çalıştay’da konuşulanlar niçin paylaşılmıyor?
Başta da söylediğim gibi Çalıştay’la ilgili bir web sitesi yapılmış: http://hayvancilikcalistayi.tarim.gov.tr
Sitede, Çalıştay öncesi yapılması gereken bütün bilgilendirmeler yapılmış fakat teki bile katılanların dışındakileri ilgilendirmiyor.
Bizi ilgilendiren Çalıştay’da nelerin konuşulduğu, hangi konularda nasıl sunumlar yapıldığı ve sonuç bildirgesi.
Sitede sunumlar ve sonuç bildirgesi ile ilgili bölümler var aslında fakat butonları işlevsiz, tıklıyorsunuz açılmıyor çünkü altına veri yüklenmemiş.
Oysa sunumlar, adı üzerinde, Çalıştay boyunca katılımcıları bilgilendirmek için kullanıldı. Sadece siteye yüklenmesi kalmış ki birkaç dakikalık iş. Sonuç bildirgesi ise son gün katılımcılarla paylaşıldı (Programa göre paylaşılması gerekiyordu.). Aradan 4 gün geçmesine rağmen o da siteye yüklenmedi.
Hadi Bakanlık bilmediğimiz bir sebeple Çalıştay’la ilgili bilgi paylaşmadı, katılımcı STK’ların web sitelerinde de işe yarar bir bilgi yok.
Niçin?
Gazetelerde ise sadece Fakıbaba’nın konuşması yer aldı. Çalıştay’ın başladığı ile ilgili birkaç haber vardı fakat asıl önemli olan ile yani sonucu ile ilgili tek bir haber bile yoktu. Belli ki Çalıştay, basın tarafından takip edilmemişti.
Son aylarda, her gün hayvancılıkla yatıp kalktığımız halde, Büyükbaş ve Küçükbaş Hayvancılık Çalıştayı’nın haber olmaması size de ilginç gelmiyor mu?