Ülkemizde her yıl 150 bine yakın prematüre bebek doğuyor. Premature bebekler dünyaya geldiği andan itibaren zorlu süreçleri başlıyor ve COVID-19 salgın dönemi koşulları daha zorlu hale getirmiş durumda.
Türk Neonatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Esin Koç, 17 Kasım Dünya Prematüre Günü nedeni ile yaptığı basın açıklamasında Türkiye’de her 10 bebekten birinin prematüre olarak doğduğunu ve bu bebeklerin zamanında doğan akranlarıyla benzer hayatta kalma ve kaliteli yaşam şansını yakalayabilmeleri için bu alanda eğitim görmüş yenidoğan uzmanlarının önemine dikkat çekti.
Prof. Dr. Koç: “Ülkemizde de her yıl 150.000’e yakın prematüre bebek doğmakta ve yaşam savaşı vermektedir. Minicik ayaklarıyla dünyaya zamansız adım atan ve hayata tutunmak için savaşan, kısa ve uzun dönemde sayısız sorunlar ile baş etmeye çalışan, doğumları dahi kutlanamayan tüm prematüre bebeklerin, onları yaşatmak için uğraşan doktor ve hemşirelerin ve onların savaşında her zaman yanlarında olan sevgili ailelerinin ‘Dünya Prematüre Günü kutlu olsun.” dedi.
Prof. Dr. Esin Koç, COVID-19 salgınının sadece yetişkin ve yaşlı nüfus için değil, gebeler, bağışıklığı henüz oluşmamış yenidoğan dönemi bebekler ve özellikle de erken doğmuş prematüre bebekler açısından da risk oluşturabileceğini söyledi.
Prof. Dr. Koç, COVID-19 salgını konusunda, hastalığın sadece yetişkinler ve yaşlı nüfus için tehlike yarattığı yönünde bir algı oluştuğuna dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Genç nüfus ve çocuklarda klinik bulguya çok fazla rastlanmıyor ancak zaman ilerledikçe çocuklarda ve küçük bebeklerde de vaka bildirimleri yansımaya başladı. Dünyada ve ülkemizde yenidoğan COVID pozitif vaka bildirimleri olmaktadır. Yenidoğan bebekler ve özellikle zamanından önce doğmuş prematüre bebekler COVID-19’dan nasıl etkileniyor, aileler için de önemli bir soru bu. COVID-19 enfeksiyonunda da diğer enfeksiyonlardan çok da farklı bir bulgu yok aslında. Yani bebekte emmede azalma, hareketlerinde azalma, solunum sıklığında artış, bebeğin renginde morarma, bozulma, ateşin yükselmesi veya çok düşmesi, uyandıramama gibi genel enfeksiyon bulguları bunda da geçerli. Şimdiye kadarki vakalardan da böyle bildirimler yapılmış belirtiler açısından. O nedenle aileler bu bulgulardan bir veya birkaçını fark ederse mutlaka bir doktora danışmalı. Diğer taraftan bugünkü bilgilerimize göre, emzirme döneminde COVID pozitif olan anneler ellerini çok iyi yıkayıp maske takarak bebeklerini emzirebilir ya da sağılmış sütlerini bebeklerine verebilirler. Prematüre doğan bebeklerimizin sağlıkla hayata tutunabilmeleri için yoğun bakım, taburculuk sonrası bakım ve takip süreçlerinin profesyonel bir yaklaşımla yürütülmesi gerekmektedir. Bebeklerimiz dünyaya geldiği andan itibaren zorlu süreçler başlıyor ve COVID-19 salgın dönemi koşulları daha zorlu bir hale getirmiş durumda. Bu nedenle prematüre bebeklerimiz yenidoğan alanında uzman ellere ve bu alanda gelişmiş donanıma sahip merkezlerde doğmaları gerektiğinin önemini bir kez daha vurgulamak isterim.”
