Dünyada 2020 yılında, 19 milyon yeni kanser tanısı ve 10 milyon kansere bağlı ölüm gerçekleşti. Türkiye’de ise geçen yıl 233 bin yeni kanser tanısı konurken, 126 bin kansere bağlı ölüm gerçekleşti.
Türk Gastroenteroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Birol Özer, ”Ülkemizde 2020 yılında 233 bin yeni kanser tanısı, 126 bin kansere bağlı ölüm bildirildi. Kolon kanserinde ise 21 bin yeni tanı, 10 bin ölüm meydana geldi” dedi.
Prof. Dr. Birol Özer, “Kolorektal (Kolon) Kanseri Farkındalık Ayı” dolayısıyla yaptığı açıklamada, kolon kanserinin kalın bağırsak iç yüzeyinden gelişen ve yaşamı tehdit eden bir hastalık olduğunu belirtti.
Kanser taramalarının en önemli basamaklarından birinin farkındalık çalışmaları olduğunu dile getiren Prof. Dr. Özer, “Mart ayı Kolorektal (Kolon) Kanser Farkındalık Ayı olarak tüm dünyada ve ülkemizde kabul görmüş ve çeşitli etkinliklerle farkındalık oluşturulmaya çalışılan bir aydır” dedi.
Dünyada 2020 yılında 19 milyon yeni kanser tanısı ve 10 milyon kansere bağlı ölüm gerçekleştiğini belirten Özer, şöyle devam etti:
“Bunların 2 milyonu kolon kanseri ve 900 bin ölüm de kolon kanserine bağlıdır. 2035 yılında 2,5 milyon yeni vakanın tanı alacağı tahmin ediliyor. Ancak son yıllarda özellikle sol taraf ve rektumda 50 yaş altında artış görülmektedir. Bunun nedeni olarak da 1990’lı yıllarda giderek artan obezite ve batı tipi diyet alışkanlığının yaygınlaşması gösterilmektedir. Kolon kanseri erkeklerde ve kadınlarda 3. en sık kanser türüdür. Vakaların yaklaşık 3’te 1’i rektumda yer alır. Ülkemizde 2020 yılında 233 bin yeni kanser tanısı, 126 bin kansere bağlı ölüm bildirildi. Kolon kanserinde ise 21 bin yeni tanı, 10 bin ölüm meydana geldi.”
“Pandemi nedeniyle tanılar gecikiyor”
Prof. Dr. Özer, bir yılı aşkın süredir Türkiye’yi de etkileyen yeni tip koronavirüse yakalanma endişesiyle hastaneye gitmeye çekinilmesi nedeniyle tarama programlarının aksatılmasının ve belirtilerin görmezden gelinmesinin, kolon kanserinde erken tanı şansını engellediğine dikkati çekti.
ABD’de Covid-19 salgını nedeniyle taramanın 6 ay ötelenmesinin, 2 bin 800 kolon kanserinin ve 22 bin yüksek dereceli kanser öncesi oluşumun geç tanı almasına neden olacağının tahmin edildiğini kaydeden Prof. Dr. Özer, bu gecikmenin 6 aylık ölümde de yüzde 6,5 artışa neden olacağının öngörüldüğünü vurguladı.
Kolon kanserinin risk faktörleri neler?
Kolon kanserinin Avustralya, Yeni Zelenda, Avrupa ve Kuzey Amerika’da en sık, Afrika ve Güneydoğu Asya’da ise en az görüldüğünü belirten Prof. Dr. Özer, risk faktörlerini şöyle sıraladı:
“Ortalama risk altındaki bireylerde yaşam boyu kolon kanseri riski yüzde 4 olup, erkeklerde risk kadınlara göre yüzde 25 daha fazladır. Genetik yatkınlık, yaş, kolon kanseri kişisel ve aile öyküsü, inflamatuar bağırsak hastalığı, karın bölgesine ışın tedavisi temel risk faktörleridir. Fiziksel aktivite azlığı, sağlıksız beslenme, sigara, diyabet ve obezitenin yanı sıra düşük sosyoekonomik durum da riski artıran sebeplerdir.
Erken yetişkin ve orta yaşta kilo alımında risk 1,23 kat artar. İleri yaşta kilo alımında 1,15 kat artar. Kırmızı ve işlenmiş et riski artırabilir ancak dengeli beslenme içinde haftada 1, 2 kez tüketimi kabul edilebilir. Sebze, kepekli buğday, folat içeren gıdalar ve az kalori alınmalı, aşırı alkol tüketiminden kaçınılmalıdır.”
Prof. Dr. Özer, kolon kanserinin önlenebilir kanserlerin başında geldiğini, ölümlerin son yıllarda tarama programları, erken tanı ve etkili tedavi ile azalma eğiliminde olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti: “Sporadik (rastlantısal) kolon kanserlerinin yüzde 70’i adenomatöz polip (bağırsak içinde gelişen et benleri), yüzde 30’u sesil serrated lezyonlardan gelişiyor. Endoskopik olarak erken saptanıp çıkarılması kanseri ve ölümleri azaltıyor. Kolonoskopi kanser görülme sıklığını yüzde 69, ölümleri yüzde 68 azaltır. Kolonoskopi ucu kameralı bir cihaz ile kalın bağırsakların içinin direk görüntülenmesi işlemidir. Kolonoskopide en önemli risklerden; kanama riski 8/10000, bağırsak delinmesi 4/10000 hastada görülür. Ancak bu istenmeyen durumlarda endoskopik olarak tedavi edilebilir. Kolonoskopisi normal olan hastada sonradan kolon kanseri tespit edilme oranı 1/3174 hastadır.”
Kaynak: Ajans Bizim
[mc4wp_form id=”25750″]