Özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde yaşayanların işlerine en hızlı şekilde ulaşmak için kullandıkları metro, metrobüs, tramvay, vapur, otobüs gibi toplu taşıma araçları, havaların soğumasıyla birlikte pek çok hastalığın yayılma alanı da oluyor. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Burcu Raylaz, toplu taşıma araçlarını kullananların sağlıklarını korumak adına dikkat etmesi gerekenleri anlattı…
Havaların soğumasıyla birlikte kapalı ve kalabalık ortamlarda geçirilen sürenin arttığını dile getiren Uzm. Dr. Burcu Raylaz; ‘Kapalı ortamların yanı sıra trafik yoğunluğundaki artışla toplu taşıma araçlarında geçirilen süre de artış gösterir. Metrekare başına düşen insan sayısının planlananın çok üzerinde olduğu metrobüsler başta olmak üzere; toplu ulaşım araçları, okul, sinema, tiyatro, alışveriş merkezi gibi insanların toplu olarak bulunduğu yerler, hem solunum hem de deri yoluyla bulaşabilen hastalıklar açısından risk oluşturur. Toplu taşıma araçları ulaşım kolaylığı ve rahatlığının yanı sıra doğa dostudur. Ancak damlacık enfeksiyonu ile bulaşabilen hastalıkların bulaşmasını kolaylaştırırken; salgınların da önemli kaynaklarının başında gelir. Grip, öksüren, burnu akan, milyarlarca bakteri/virüs taşıyan binlerce insanın kullandığı toplu taşıma araçlarında hava sirkülasyonu yeterince olmadığı için havalandırma ne kadar çalışsa da virüsler havada asılı kalır ve salgın hastalıkların yayılmasına sebep olabilir’ açıklamasında bulundu.
Raylaz, toplu taşıma araçlarının hangi hastalıkların yayılmasını kolaylaştırdığı konusunda ise şu bilgileri paylaştı:
“Damlacık enfeksiyonu ile bulaşabilen hastalıkların başında nezle, grip, farenjit, larenjit, bademcik iltihabı, bronşit, zatürre, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, suçiçeği, menenjit, boğmaca, difteri, tüberküloz gelir.
Bu enfeksiyonlar boğazda yanma şikayetiyle başlar. Virüs vücuda girdikten sonra önce boğazda acıma ve yanma, burun akıntısı, öksürük, burunda tıkanıklık gibi şikayetler olur. Hafif ateş ve yorgunluk görülür. Burun tıkanıklığı ve akıntısı ile devam ederek 3-5 gün sürer. 1-2 gün içerisindeki süreçlerde kulak, burun, sinüzit, orta kulak iltihabı gibi birtakım enfeksiyon hastalıkları da eklenebilir.
Bu enfeksiyonların da en iyi tedavisi, ağrı kesici, burun spreyi, ateş düşürücü kullanmak, bol sıvı tüketmek, C vitamini almak ve istirahat etmektir. Gebeler, yaşlılar, çocuklar, eşlik eden kronik hastalıkları olan ve bağışık sistemi güçlü olmayan kişilere hastalıklar daha kolay bulaştığı için bu yaş grubu ve ek hastalığı olanlar enfeksiyondan daha iyi korunmalıdır.
Verem ya da tüberküloz hastalığı da sosyo-ekonomik koşulların bozuk, nüfus hareketliliğinin fazla olduğu illerimizde yoğun olarak görülür. Hastalık hem genç nüfus hem de 65 yaş üstünde görülebilir. Tüberkülozu en çok tanı konulmamış veya ilaç kullanmayan hastalar yakın çevrelerine bulaştırır. Bulaşma en çok ilaç kullanmayan hasta ile aynı odayı paylaşan yakınları ve evdeki 5 yaş altı çocuklara olur. Toplu taşıma araçları ile seyahat sırasında hastalığın bulaşma olasılığı vardır. Ancak hastalığı tanılanmış ve düzenli ilaç kullanan kişiler hastalığı bulaştırmaz.
Toplu taşımada sağlıklı kalmak istiyorsanız…
- Sağlıklı beslenmeye, sağlıklı uykuya, öğünleri atlamamaya önem gösterin.
- Vitamin ve mineral alımına dikkat edin.
- Toplu taşıma araçlarında mümkün olduğunca az yere temas edin ve yolculuk sonrasında yüzünüzü ve ellerinizi yıkayın. Özellikle grip virüsü, dış ortamda, kapı kollarında, toplu taşıma araçlarındaki tutacaklarda uzun süre canlı kalır ve insanlara bulaşarak hastalık oluşturmaya devam edebilir. El hijyeni, enfeksiyon hastalıklarından korunmada en etkin, en ucuz ve en güvenilir yöntemdir.
- Mümkün olduğunca boş olan araçlara binmeye çalışın.
- Dış ortamda ve toplu taşıma araçlarında hava sıcaklığına uygun olacak şekilde giyinin. Gereğinden daha kalın giysiler giymeniz terlemenize ve daha çabuk hasta olmanıza neden olur.
- Hasta iseniz en kısa zamanda tedaviniz için bir sağlık kuruluşuna başvurun ve mümkün olduğunca toplu taşıma araçlarını kullanmamaya çalışın. Kullanmak zorundaysanız maske takarak çevrenizdeki insanları da hastalıktan koruyun. Üst solunum yolu enfeksiyonlarının çoğu damlacık yolu ile bulaşır. Hastalık mikrobu taşıyan kişilerin solukları ve konuşmaları; öksürme ve hapşırması sırasında mikrop içeren ağız, burun ve solunum yolu salgıları aracılığıyla havaya yayılır. Mikroplu havayı soluyan kişilerin burun veya boğazına enfeksiyon etkenleri yapışır. Nefes borusu ve hatta akciğerlerine kadar da bu etkenler gidebilirler. Havadaki damlacıklar yere inse de yerdeki tozlar havalandığında tekrar mikroplar solunum havasına karışabilir.
- Hekiminizin önereceği burun spreyini kullanın. Çünkü burun spreyleri 6-7 saat koruyucu bariyer oluşturur.
- Mümkünse pencere yerine tepede yer alan havalandırmaların açılmasını sağlayın.
- Hasta olacağınızı hissediyorsanız ve uzun bir yolculuk yapacaksanız cam kenarına oturmayın. Uzun yolculuklarda temiz hava alabilmek nedeniyle cam açık bir şekilde seyahat ederken, yüzünüze vuran soğuk hava ile birlikte kısmi yüz felci yaşayabilirsiniz. Bu nedenle camı uzun süre açık bırakmayın.
- Hasta olan kişilere bir metreden yakın olmak hastalık bulaşması yönünden risklidir. Hasta olduğu belli olan kişilere mümkün olduğunca yakın durmamaya çalışın. Özellikle yaşlılar, hamileler, çocuklar, bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler ve diyabet, kalp hastalığı, akciğer hastalığı gibi kronik hastalığı olan kişilere bulaşma daha kolay olur ve daha ağır klinik tablolara sebep verir. Enfeksiyonların sayısı, yakın temastaki konsantrasyonu, virüsün hastalık yapma derecesi ve kişilerin bağışıklık sistemine bağlı olarak değişik hastalıklar ortaya çıkabiliyor.
- Öksürük ve aksırık sırasında ağzınızı mendille kapatın.
- Yolculuk sırasında havadan gelebilecek mikroplara karşı ağzınızı atkı ile kapatarak, ellerinizi ise deri eldiven ile koruyun.