Türkiye’de sigara kullanımıyla ilgili son gelişmeleri değerlendiren Türkiye Sigarayla Savaş Derneği (TSSD) Başkanı Dr. Mustafa Aydın, sigara kullanan bir insanın ödediği sigorta primiyle kullanmayanın ödediği primin farklı olması gerektiğini söyledi. Dr. Aydın, “Her ikisi de devletin hizmetlerinden eşit yararlanıyorsa, aynı primi ödemeleri doğru değil” dedi.
Türkiye genelinde sigaraya karşı 1998 yılından bu yana verdiği mücadeleyle bilinen Türkiye Sigarayla Savaş Derneği (TSSD) Başkanı Dr. Mustafa Aydın, “Türkiye sigarayla savaşta halen istediğimiz noktada olmasa da, sigarayla savaşta son 10 yılda büyük bir gelişme kat edildi. Kanun koyucuların getirdiği yasaklar ve bilinç düzeyinin artması sayesinde 10 yıl kadar önce 27 milyon olan sigara kullanıcısı sayısı bugün 21 milyonlara indi. Ancak bu sırada da sigaraya başlama yaşı maalesef 11’lere kadar indi. Bu nedenle Türkiye’nin sigarayla savaş konusunda daha kat edeceği çok yol var” dedi.
Sigaraya her yıl 25 milyar dolar
Türkiye’nin sigara için her yıl 25 milyar dolar harcadığını ifade eden Dr. Aydın, “Bunun 15 milyar dolarını nakit olarak sigaraya veriyoruz. Kalan 10 milyar dolarlık kısmı ise sigara kaynaklı hastalıkların tedavisinde kullanıyoruz. Bu nedenle de Türkiye Sigarayla Savaş Derneği olarak bir yasa teklif hazırladık. Hükümete diyeceğiz ki, ‘Sigara tiryakisinin devlete ödediği sigorta primi, sigara içmeyenin ödediğinden daha fazla olsun.’ Çünkü burada bir haksızlık var. Bir insan sigara içince, sigara içmeyen bir vatandaşın hakkı olan, onun için kullanılabilecek olan sağlık harcamasını da ondan gasp ediyor. Madem öyle, o zaman bu harcamaya katkısı daha fazla olmalı. Yakın zamanda bu yasa teklifiyle ilgili çalışmaları hızlandıracağız” diye konuştu.
“Sigara içen anne-babalar kendi elleriyle çocuklarını öldürüyor!”
Sigara kullanımı nedeniyle yılda 110 bin vatandaşın hayatını kaybettiğinin altını çizen Dr. Aydın, “Her yıl 15 bin insanımız ise, pasif içicilik nedeniyle yaşamını yitiriyor. Bir bakıma sigara içenler tarafından öldürülüyor. En kötüsü de, her yıl, yaşları en fazla 5-6 olan 10 bin yavrumuz, ebeveynleri sigara içtiği için yaşama veda ediyor. Yani sigara içen anne-babalar, tabiri caizse kendi evlatlarının yanında sigara içerek kendi elleriyle öldürüyor. Ormanlarımızın yarısına yakını, sigara kaynaklı sebeplerle yanıp kül oluyor. Yine bir araştırmaya göre gençlerimizin dörtte birinden fazlası ‘tiryaki’ durumunda olacak şekilde sigara kullanıyor. Bunun arkasında, sigara kartelleri tarafından, sigaranın bir çeşit özgürlük ve genç olma sembolü olarak empoze edilmesi ve yakın zamana kadar sigaranın zararının terli terli soğuk su içmekle bir tutulacak kadar düşük düzeyde algılanması yatıyor. Oysa dünyada en kolay bağımlılık yaratan madde sigaradır. Belki alkol kadar zararlı olan sigara, uyuşturucuya giden yolun başıdır diyebiliriz. Özellikle sigara kartelleri, sağladıkları ekonomik girdileri kaybetmemek için her türlü kirli reklama başvuruyor, üstelik zaman zaman ünlüleri de bu işe alet ediyor” ifadelerini kullandı.
“Sigaraya karşı seferberlik ilan edilmeli”
Sigarayla savaşta eğitimin ya da cezalandırmanın tek başına bir anlam ifade etmeyebileceğini vurgulayan Dr. Aydın, “Bu işi bir çeşit seferberlik şeklinde yürütmemiz lazım. Anne-baba çocuğunu bilinçli yetiştirmeli, eğitimci okulda sigaranın zararlarını iyi anlatmalı, kanun koyucu da bu işin ceza ve düzenleme ayağını iyi yürütmeli. Çünkü 21’inci yüzyılda bir ülkeyi kendinize sömürge etmek isterseniz, o ülkeye ordunuzu göndermenize gerek yok. O ülkeyi sigara bağımlısı yapmanız yeterlidir. Bu sayede o ülkeyi, hem ekonomik, hem sosyal, hem de kültürel olarak rahatça kendinize bağlayabilirsiniz” şeklinde konuştu.
“Tiryaki sayısı Aralık 2019’de 18 milyona inecek”
Türkiye’deki sigara savaşının yavaş fakat olumlu bir yönde ilerlediğini kaydeden Dr. Aydın, “Yapılan çalışmalarla Türkiye’deki toplam sigara kullanıcısı sayısının, 2018 yılının aralık ayına kadar 18 milyona kadar indirilmesi hedefleniyor. Yine aynı şekilde sigara yasaklarının genişletilmesi de düşünülüyor. Bazı ülkelerde sigara kullanmak tamamen yasak. Ümit ediyoruz ki günün birinde o ülkelerin arasında Türkiye de olacaktır” diyerek sözlerini tamamladı.