“Sağlıklı bir yaşam önce ağız sağlığı ile başlar”

0
1784
Rutin diş muayenesi sırasında hastaların henüz teşhis konmamış bazı sistemik problemleri fark edilebiliyor.

Kronik hastalıkların öncülleri ağız içi hastalıklar mı? Pek çok sistemik hastalığın ilk belirtileri ağız içi dokularda gözlemleniyor. . İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Ağız Diş ve Çene Radyolojisi A.B.D. Başkanı Yrd. Doç. Dr. Esra Somtürk, “Sağlıklı bir yaşam önce ağız sağlığı ile başlar” mesajı veriyor.

İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Ağız Diş ve Çene Radyolojisi A.B.D. Başkanı Yrd. Doç. Dr. Esra Somtürk

Ağız dokuları ve dişler vücudun önemli bölümleridir. Pek çok sistemik hastalığın ilk belirtileri ağız içi dokularda gözlemlenir. Bu nedenle, rutin diş muayenesi sırasında hastaların henüz teşhis konmamış bazı sistemik problemleri fark edilebilir. Özellikle, endokrin problemler, kan hastalıkları, damarsal hastalıklar, mide bağırsak problemleri ve beslenme bozuklukları bu grup hastalıklardır. İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Ağız Diş ve Çene Radyolojisi A.B.D. Başkanı Yrd. Doç. Dr. Esra Somtürk, diş hastalıklarının tedavi edilmemesinin kalp-damar, böbrek, karaciğer, anemi gibi kronik organ hastalıklarına yol açabileceğine dikkat çekiyor.

Anemi ve pek çok kan hastalığında ağız içi bulguların önemli olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Somtürk, “Dilde ağrı ve yanma, tat bozukluğu, dudak köşelerinde yaralar, ağız mukozasında solukluk, dişlerde hassasiyet, sebepsiz-sık tekrarlayan-tedaviye yanıt vermeyen ağız içi yaralar gözlenir” diyor.

Kalp sağlığı için önce diş sağlığı

“Yapılan pek çok araştırma; dişeti hastalığına yol açan pek çok bakteriye, damar sertliği ve damarlarda yağ birikimi ile karakterize kalp damar sorunlarında da damar içinde de rastlandığını göstermektedir” diyen Yrd. Doç. Dr. Somtürk, dişeti problemlerinin tedavi edilmediği takdirde ilerleyerek kalp-damar hastalıklarına zemin hazırlayacağına vurgu yapıyor ve ekliyor: “Dolayısıyla hastalar, dişeti sorunlarını tedavi ettirerek sadece ağız sağlığını değil aynı zamanda kalp sağlığını da korumuş olacaktır.”

Ağız içi yapılar ve diş sağlığı yerinde olmayan bireylerde fokal infeksiyon oluşma ihtimali olduğunu kaydeden Yrd. Doç. Dr. Somtürk, “Fokal infeksiyon; bir infeksiyon odağından kaynaklanan, vücutta yakın veya uzak bölge veya dokularda gelişen infeksiyon olarak tanımlanır. Bu tür odaklar endokardit (kalp romatizması) veya diğer pek çok hastalığın gelişmesi için kaynak olabilirler ve mutlaka risk grubu hastalarda elimine edilmeleri gereklidir” şeklinde konuşuyor.

‘Ağız içi infeksiyon tüm vücudu etkileyebilir’

Hipertansiyon, kolesterol, sigara kullanımı, obezite, diabetes mellitus (şeker hastalığı), ailesel yatkınlık ve egzersiz olmayan bir yaşamın kalp ve damar hastalıklarına yol açtığına işaret eden Yrd. Doç. Dr. Somtürk, ağız içinde varolan; diş çekimi sonrası kalmış kökler, gömülü dişler, iltihaplı dişler, kistli dişler, ağız içi yaralar, problemli kanal tedavili dişlerin tüm vücut için potansiyel fokal infeksiyon odağı olduğunun altını çiziyor: “Kalbi, böbrekleri vs. sistemik anlamda tüm vücudu etkileyebilir. Yine romatizmalı hastalarda da bu tür ağız içi fokal infeksiyon odakları önemlidir mutlaka tedavi edilmelidir.”

Diş tedavilerinin zamanında yapılması ve hastaların ağız diş sağlığı kontrollerini rutin olarak 6 ayda bir yaptırmalarının tüm vücut sağlığı için de son derece önemli olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Somtürk, “Sağlıklı bir yaşam önce ağız sağlığı ile başlar” mesajı veriyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz