El, ayak ya da diz gibi eklemlerde şiddetli ağrılar, sabah tutulmaları ve hareket kısıtlılığı ile kendisini gösterebilen romatoid artrit hastaların yaşamını zorlaştırabiliyor.
Doğru tedavi planlaması ile kontrol altına alınabilen bu rahatsızlık ihmal edildiği takdirde fonksiyon kayıpları ve sakatlığa yol açabiliyor. Memorial Şişli Hastanesi Romatoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Zühre Sarı Sürmeli, romatoid artrit ve tedavisi hakkında bilgi verdi.
Bağışıklık sistemi eklemlerinize saldırıyor
“Bağışıklık sisteminin görevi vücuda giren mikropları etkisiz hale getirmektir. Romatoid artritte bağışıklık sistemi doğru çalışmamakta ve eklemlere saldırıp burada iltihap oluşmasına neden olmaktadır. Bu tür rahatsızlıklarda ortada herhangi bir mikrop yokken bağışıklık sistemi aktif hale gelerek kendi dokularına saldırır. Bağışıklık sisteminin kendi kendine meydana getirdiği bu hastalıklara otoimmün hastalıklar adı verilmektedir.
Kadınlarda 3 kat daha fazla görülüyor
Ailesinde romatizmal hastalık öyküsü bulunan kişilerde bu rahatsızlıklara yatkınlık görülmektedir. Romatoid artrite yatkın kişilerde “epitop” denilen hastalıklı gen bölgesi bulunmaktadır. Bu geni taşıyan ve hastalığa yatkınlığı olan kişilerde sigara kullanımı, stresli bir hayat, obezite, bakımsız bir ağız florası, diş çürükleri ve bazı enfeksiyonlar hastalığı tetikleyebilmektedir. Östrojen denilen kadınlık hormonunun da etkili olduğu bu hastalık, kadınlarda erkeklerden 3 kat daha fazla görülmektedir. Genellikle 20- 50 yaşlar arasında görülür. Ancak bazen çok daha ileri dönemlerde de ortaya çıkabilmektedir.
Uzun süren sabah tutukluklarınız varsa…
El, ayak gibi küçük eklemlerde görülen ağrı, şişme ve tutukluk, sık görülen belirtiler arasındadır. Geceleri uykudan uyandıracak kadar şiddetli ağrılar, sabahları bu eklemlerde 30-40 dakikaya kadar sürebilen tutulma ve katılaşmalar bu tabloda yer almaktadır. El ve ayak dışında dizler, dirsekler, omuzlar ve çene gibi eklemlerde de tutulmalar görülebilmektedir. Eklem tutulumları genellikle simetrik şekilde olmaktadır. Örneğin sağ ve sol el ve el bileği aynı anda etkilenebilmektedir. Romatoid artrit erken teşhis edilip tedaviye başlanmadığında eklemlerde kalıcı hasarlar bırakabilen, sakatlıklara yol açabilen ciddi bir hastalıktır.
Romatoid artritte klinik muayene büyük önem taşıyor
Hastanın en azından 2 aydır eklemleriyle ilgili ciddi şikayetleri varsa, özellikle gece görülen eklem ağrıları, sabahları uzun süre geçmeyen eklem tutuklukları ve şişlikleri oluyorsa, tüm bunlar muayenede de gözlemleniyorsa, hastadan bir takım kan testleri istenmektedir. Tam tanı için Romatoid Faktör (RF), Anti-CCP, sedimantasyon ve CRP testlerinden faydalanılmaktadır. Ayrıca hastanın karaciğer ve böbrek fonksiyonlarına ve tam kan değerlerine de bakılmaktadır. Hastanın etkilenen uzvu hangi bölgedeyse buna göre röntgen, ultrasonografi ve MR gibi görüntüleme yöntemlerinden faydalanılmaktadır. Hastalığın tanısı; hastanın şikayetleri, muayene, laboratuvar ve görüntüleme tetkiklerinin birlikte değerlendirilmesi sonucu konulmaktadır.
Tedaviyle eklem hasarının önüne geçilebiliyor
Romatoid artritte erken teşhis ve tedaviye vakit kaybetmeden başlanması çok önemlidir. Özellikle ellerde kalıcı şekil bozukluklarına ve sakatlıklara yol açabildiği için tedavisinin erken düzenli bir şekilde yapılması gerekmektedir. Tedavide öncelikle hastalık modifiye edici ajanlar ve kortizon içeren ilaçlar düşük dozlarda kullanılmaktadır. Bu tedavilerle bağışıklık sisteminin ürettiği iltihap ortadan kaldırılarak hastalığın ilerlemesi ve kalıcı eklem harabiyeti engellenebilmektedir. Romatoid artrit çoğunlukla bu tedavilerle kontrol altına alınabilmektedir. Bu tedavilerin yeterli gelmediği durumlarda ise ilaçların kombinasyonları kullanılabilmektedir. Bu ilaçların da sonuç vermediği, hastalığın ilerlemesinin durmadığı veya bu ilaçların yan etki yaptığı durumlarda biyolojik ilaçlar denilen ilaç grubuna geçilebilmektedir. Biyolojik ilaçlar tedavide başarılı sonuçlar verebilmektedir.
Romatoid artitte eklem ağrılarına sıcak uygulama yapılmamalı
Mikrobik enfeksiyonlar ve stres hastalığı tetikleyebileceği için, bağışıklık sistemini mikroplardan korumak adına çok kalabalık ve enfekte ortamlardan kaçınılması gerekmektedir. Özellikle biyolojik ilaç kullanımında hastalara bazı mikrobik enfeksiyonlara karşı aşı yaptırmaları önerilmektedir. Hastalığın kontrol altına alınmasında stres yönetimi ve sigaranın bırakılması da çok önemlidir. Romatod artritte eklem ağrılarına karşı sıcak uygulama yapılmamalıdır. Ağrılı ve şiş eklemlere buz uygulamak, yangıyı azaltır. Eklemlerinde deformite oluşmaya başlayan hastaların fizik tedavi görmelerinde ve eklem ateli kullanmalarında fayda vardır.
İlaçların ömür boyu kullanılması gerekiyor
Romatoid artrit kronik bir hastalık olduğu için tedavi başarılı sonuçlar verse bile ilaç alımı tamamen bırakılmamaktadır. Tansiyon ya da diyabet hastalığı gibi ömür boyu süreceği için hasta her zaman ilaçlarını düzenli bir şekilde kullanmalıdır. İyileşme dönemine girildiğinde ilaçların dozu veya sıklığı azaltılır ama tedavi tamamen kesilmez. Hastalığın geri gelme ihtimali her zaman bulunmaktadır. Bu hastalığın temelini medikal tedavi oluşturmalıdır. Romatoid artritte iltihap oranının yüksek olması, kalbi besleyen damarlara da zarar vermektedir. Bu sebeple hastalarda kalp krizine ya da kalp damar hastalıklarına yakalanma riski romatoid artrit olmayan kişilere göre artmaktadır. Dolayısıyla tedaviye destek olmak ve kalbi korumak için kolesterol yönünden düşük sağlıklı gıdalarla beslenmek, Akdeniz tipi bir diyet uygulamak, obeziteden korunmak ve egzersiz yapmak önemlidir.”