Prof. Dr. Alphan: “Diyabetli sayısında Avrupa üçüncüsüyüz”

0
935
Prof. Dr. M. Emel Alphan

Okan Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. M. Emel Alphan, 2017 yılı itibariyle ülkemizde diyabetli sayısının 7 milyon 112 bine ulaştığını açıkladı. Türkiye bu rakamla Avrupa’da, Rusya ve Almanya’nın arkasından üçüncü sırada yer alıyor. 

Beslenme ve yaşam tarzındaki değişikliklere bağlı olarak son yıllarda diyabet oranı dünyada ve ülkemizde hızla artıyor. Diyabet, kontrol altında tutulmazsa erken yaşta ölümlere ve engelliliğe yol açan, yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen ve yaşam boyu izlem ve tedavi gerektiren önemli bir halk sağlığı sorunu.

Diyabetli sayısı açısından ise Türkiye, Avrupa’da Rusya ve Almanya’nın arkasından üçüncü sırada yer alıyor. Okan Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. M. Emel Alphan; 2006’da yüzde 12,7 olan diyabet sıklığının, 2011 yılındaki sonuçları yeni alınan CREDIT-2 çalışmasında yüzde 18,3’e yükseldiğini açıkladı. 2017 yılı itibariyle 20-79 yaş aralığında Türkiye’de 7 milyon 112 bin diyabetli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Alphan, Uluslararası Diyabet Federasyonu’nun öngörülerine göre, bu sayının 2035 yılında 12 milyona ulaşacağını ifade etti.

Dünya Sağlık Örgütü 2015 yılı verilerine göre dünyada diyabete bağlı ölümlerin 5 milyona ulaştığı bilgisini veren Alphan, dünya genelinde toplam 415 milyon diyabetli bulunduğunu, 2040 yılında bu rakamın 642 milyona yükselmesinin beklendiğini kaydetti.

Tüketim miktarı önemli

Prof. Dr. M. Emel Alphan, asrın hastalığı olarak ifade edilen diyabetin önlenmesi ve tedavisinde beslenmenin rolünün ve diyabetlilerde besinlerin tüketim miktarının çok önemli olduğunu belirtirken, tatlandırıcıların da şeker yerine bir alternatif olarak kullanılabileceğini söyledi.

Yöresel yemekler sağlıklı beslenmeye göre uyarlanabilir

Prof. Dr. M. Emel Alphan diyabet kontrolünde yapılması gerekenleri şöyle ifade etti. “Diyabette uygulanacak beslenme tarzı, sağlıklı olmak isteyen herkesin uygulaması zorunlu olan beslenme kurallarından oluşur. Diyabetlilerin kendilerine özel olarak hazırlanmış yemeklere ve diyabetik ürünlere ihtiyaçları yoktur. Diyabetliler, sağlıklı olan herkesin yiyebileceği besinleri, belirli kurallar çerçevesinde tüketebilirler. Diyabetlilerin beslenme ile ilgili öğrenecekleri bilgiler, diyabetin kontrolünün temelini oluşturur. Bu tedavinin en zor sayılabilecek yönü, bu bilgilerin gündelik yaşamla bütünleştirilmesinin gerekli olmasıdır. Genellikle yemek yeme alışkanlıklarını, sosyal ve duyusal faktörler etkiler. Ancak diyabetlilerin de aileleri ile birlikte aynı yemeği yiyebilecekleri, yöresel yemeklerin de sağlıklı beslenmeye uyarlanabileceği gibi, toplantılarda, okulda veya işyerindeki yemeklerden diyabete uygun olan yemeklerin seçilebileceği, sağlıklı beslenme kurallarının uygulanarak beslenme alışkanlıklarının değiştirilebileceğinin mümkün olduğu da unutulmamalıdır.”

Diyabetin ekonomisi de büyük

Dünyada, her yıl 166 milyar avronun diyabet tedavisi için harcandığı tahmin ediliyor. Söz konusu harcamalar, diyabetin ve komplikasyonlarının tanısını ve bakımını kapsıyor. Yapılan açıklamalardan bu rakamın, 2025’de en az 216 milyar avroya ulaşacağı tahmin ediliyor. Küresel sağlık harcamalarının yüzde 12’si diyabete harcanırken, diyabetlilerin dörtte üçü (%75) düşük ve orta gelir düzeyindeki ülkelerde yaşıyor. Her 6 saniyede 1 kişi diyabet hastalığından hayatını kaybediyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz