Alerji ile Yaşam Derneği’nin Anneler Günü’nde düzenlediği açılış etkinliğinde konuşan Dernek Başkanı Özlem Ceylan, besin alerjisi olan 6 yaşındaki oğlunun alerjik olmayı “farklı olmak” olarak tanımladığını belirtti.
Günümüzde giderek çoğalan ve bebeklik itibariyle özenli bir bakım ve beslenme düzenini gerekli kılan besin alerjisi hakkında farkındalığı artırmak üzere kurulan Alerji ile Yaşam Derneği, Anneler Günü’nde düzenlediği özel bir etkinlik ile açılışını gerçekleştirdi.
Açılış konuşmasını yapan Alerji ile Yaşam Derneği Başkanı Özlem Ceylan, 6 yaşındaki oğlunda besin alerjisi olduğunu belirtti ve “Çocuğum doğduğundan beri besin alerjisi var. Son 1,5 yıldır da sadece kabak, pirinç ve muz yiyor. Yaşadıklarımı ilk önce bloğumda anlatmaya başladım. Ve o zaman gördüm ki benim gibi olan çok fazla anne var. Ve hepimiz özellikle çevreden gelen tepkiler nedeniyle zorlanıyor, bu beslenmenin bir zorunluluk olduğunu anlatamayabiliyoruz. Bu derneği de öncelikle bu alanda toplumsal farkındalığı artırmak sonra da ulaşamadığımız annelere ulaşmak için kurduk. Çünkü biz inanıyoruz ki Türkiye’de sadece 13 bin alerjik çocuk sahibi aile yok. Amacımız bütün ailelere ulaşmak ve onlara psiko-sosyal destek vermek” dedi.
Oğlunun alerjik olmayı “farklı olmak” olarak tanımladığını da belirten Ceylan, “Biz farklı insanlarız. Bizim bağışıklık sistemimiz diğer insanlar gibi çalışmıyor. Birazcık dengemiz bozuk. Biz o dengeyi nasıl daha iyi sağlayabiliriz ve onların mücadelesine nasıl daha fazla destek olabiliriz diye buradayız” dedi.
“Kendi yaşadıklarım nedeniyle bugün buraya koşa koşa geldim.”
Etkinliği moderatörlüğünü üstlenen 1992 yılı Türkiye güzeli Özlem Kaymaz da katılımcılara kendi deneyimleri hakkında bilgiler aktardı. Oğlunun sağlık problemleri nedeniyle özel ve hassas bir beslenme düzeni olduğunu belirten Kaymaz, “Doğduğundan beri özel Nutricia formülleri ile beslenen oğlum şimdi 18 yaşında. Kendi yaşadıklarım nedeniyle bugün buraya koşa koşa geldim. Umarım bugün alerji konusunda bilgilenmenize katkıda bulunabiliriz. Çünkü biliyorum ki bu süreçte annelere büyük iş düşüyor. Öncelikte tanı ve teşhis konma sürecinde, sonra doğru doktora ulaşabilmede ve sonra da çocuğun bütün yaşamı boyunca yanında olup ona destek olma konusunda annelerin büyük görevi var. Ama bence annelerimiz mükemmel ve bütün bunları layıkıyla yerine getiriyorlar. Bütün annelerimizin anneler günü kutlu olsun” dedi.
Boncuk Kantarcı: Bir parça çikolata yese ne olur ki demeyin!
Oyuncu Boncuk Kantarcı da kendi çocuğuyla yaşadığı deneyimi toplantıda ailelerle paylaştı. 2,5 yaşındaki oğlunun doğduğu günden beri alerjisi olduğunu belirten Kantarcı, “2’inci aya kadar birçok doktor gezdik ama hiçbiri bu alanda uzman değildi ve anlayamadık. 2’inci ayda bir uzmanla tanıştık ve hala yola beraber devam ediyoruz. Emzirdiğim dönemde benim beslenme listemden bir dolu şey çıktı. Sonrasında Kılıç’ın beslenme listesi de özel olarak düzenlendi. Kılıç şu an 2,5 yaşında ve 2’inci doğum günü pastası içinde yumurta ve süt olan normal bir pastaydı. O gün, diğer günlere benzemiyordu. Ben de, ailemiz de çok mutluyduk” dedi.
2,5 yıl boyunca en çok çevrenin tepkileri nedeniyle zorlandığını belirten Kantarcı şunları söyledi: “Israrlar gerçekten bezdiriyordu. Azıcık çikolata yese bir parça şeker alsa ne olur ki diyorlardı. Öyle değil. Bu bizim için gerçekten rahatsızlık ve acı dolu saatler demek. Neyse ki şimdi Kılıç çok iyi. Ve ben de herkese biraz umut vermek için buradayım.”
Açılış konuşmalarının ardından Prof.Dr. Fügen Çullu Çokuğraş, Prof.Dr. Haluk Çokuğraş, Doç.Dr. Ömer Faruk Beşer ve Çocuk Gelişimi Uzmanı Tuğçe Acaröz Oğuz annelerin konu hakkındaki sorularını yanıtlarken, Yasemin Yılmaz da kendi girişimcilik hikayesini katılımcı ailelerle paylaştı.