“Obezite bir ülke olsaydı dünyanın üçüncü büyük ülkesi olurdu”

0
800

Novo Nordisk Türkiye Genel Müdürü Dr. Burak Cem: “Dünya genelinde 650 milyon obezite hastası var. Bu hastalar bir araya gelip bir ülke olsalar, dünyanın üçüncü büyük ülkesi olurlar. Obezite işte böyle ciddi ve büyük bir kronik hastalık.”

22 Mayıs Avrupa Obezite Günü nedeniyle Danimarka Büyükelçilik konutunda, obezite konulu bir basın toplantısı gerçekleştirildi. Türkiye Obezite Araştırma Derneği ve Novo Nordisk’in desteğiyle düzenlenen toplantıda, tüm dünyada ciddi bir sorun haline gelmeye başlayan obezitenin, tedavisi olan kronik bir hastalık olduğu vurgulandı.

Danimarka Büyükelçisi Svend Olling, tüm dünyada artmaya başlayan obezite hastalığı konusunda, kamuoyunun bilgilendirilmesine katkıda bulunan bu toplantıya ev sahipliği yapmaktan, mutlu olduklarını belirtti. 2016 Dünya Sağlık Örgütünün verilerinden alıntı yapan Olling, “Obeziteden direkt olarak etkilenen 2 milyar kişi var ve bu durumun maddi yükü yaklaşık 2 trilyon Amerikan Doları. Başka bir deyişle, Danimarka gayrisafi milli hasılasının tam 6 katı” dedi.

Toplantıda konuşan Novo Nordisk’in Yakın Doğu ve Bağımsız Devletler Topluluğu’ndan sorumlu Kurumsal Başkan Yardımcısı Emil Larsen, obezite alanında ihtiyaçların çok fazla olduğunu belirterek, inovatif ve güçlü ürünler geliştirmenin yanı sıra hastalara ulaşılabilir kılmanın da önemli olduğunu söyledi. Larsen, “Bunu tek başımıza yapamayız. Dünya çapında kurumlar, sivil toplum kuruluşları ve derneklerle güçlü iş birlikleri yaparak hastalar için en etkin tedavileri en yaygın şekilde erişebilir kılmak için var gücümüzle çalışıyoruz” dedi.

Dünya genelinde 650 milyon obezite hastası olduğuna dikkat çeken Novo Nordisk Türkiye Genel Müdürü Dr. Burak Cem de şunları söyledi: “Bu hastalar bir araya gelip bir ülke olsalar, dünyanın üçüncü büyük ülkesi olurlar. Obezite işte böyle ciddi ve büyük bir kronik hastalık. Obeziteyi tedavi edilebilir kronik bir hastalık olarak tanımlayan sayılı ülkelerden bir tanesi de Türkiye. Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması, Türkiye’de obezite hastalığı görülme sıklığının yüzde 36 olduğunu ortaya koyuyor. Yani günümüzde Türkiye’de her 3 kişiden biri obezite hastası. Novo Nordisk Türkiye olarak bu hastalığa dikkat çekmek için pek çok bilimsel ve sosyal eğitimler düzenliyoruz. Yeni projeler geliştiriyoruz ve farkındalık yaratacak ve bugün sizlerle buluşturduğumuz kitap gibi projeleri destekliyoruz. Öncelikle kamuoyunu hasta olmamaları için bilinçlendiriyoruz. Diğer yandan da hastalar için çok geniş bir yepalzeden oluşan tedavi seçenekleri sunuyoruz. Yeşim Sert Karaaslan’ın obezite hastalığına dikkat çekmek amacıyla yazdığı “Obeziteye Meydan Okuyanlar” isimli kitabının obezite hastalarının önünde yeni kapılar açacağına inanıyorum.”

TOAD Başkanı Prof. Dr. Volkan Demirhan Yumuk ise “Obezite ve komplikasyonları dünyada ve ülkemizde önemli bir halk sağlığı problemi olma özelliğini inatla koruyor. Obezitenin tedavisinde diyetisyenden psikoloğa, egzersiz uzmanından hekime tüm disiplinleri barındıran bir ekip birlikte görev yapmalıdır. Obeziteyle mücadele, hükümetler, sivil toplum örgütleri, üniversiteler, endüstri ve medya gibi bileşenlerin ortaklığıyla hızlanarak devam etmelidir” diye konuştu.

Obezite hastalarının gerçek hayatı

Obezite hastalığı ile ilgili güncel küresel ve Türkiye bilgilerinin paylaşıldığı toplantıda, Novo Nordisk’in koşulsuz desteğiyle TOAD tarafından yayınlanan ve gazeteci Yeşim Sert Karaaslan’ın kaleme aldığı “Obeziteye Meydan Okuyanlar” isimli kitabın tanıtımı da gerçekleştirildi.

Gazeteci Yeşim Sert Karaaslan, “Obeziteye Meydan Okuyanlar” isimli kitapta, obezite hastalarının gerçek yaşam öykülerini anlatıyor. Gazeteci Karaaslan’ın kendi deneyimlerini de kaleme aldığı kitap, obeziteye meydan okuyan hastaların yaşamlarındaki değişimi ve başarıyı çarpıcı bir dille okurlara sunuyor.

Karaaslan, basın toplantısında yaptığı konuşmada yola çıkış noktasını şöyle anlattı:

“Bir gazetecinin yapabileceği en güzel şey, yazılı bir ürün ortaya koyabilmekti. Ben de gücümün yettiğince obeziteyle mücadele eden, çocukken bu hastalığın esiri olan, umutsuzluğa düştükleri bir dönemde yanlış beslenme sonucunda obezite ile tanışan ama kabullenmeyerek sağlıklı günler için savaşma kararı alan kahramanların hayatlarını yazmak istedim. Direnen, kendiyle, toplumla savaşan, önyargıları kıran, korkan ama kaçmayan, ürken ama üstüne giden savaşçıların duygularını kaleme almaya çalıştım. İstedim ki, yola çıkmaya karar verdikten sonra ancak başardığında durulabileceğini başkaları da görsün. İstedim ki mücadele etmek için umut ve kararlılığın ne kadar itici bir güç olduğunu kitabı her eline alan hissetsin…”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz