Prof. Dr. Aziz Yazar: “Erken teşhis koyup tedavi etmekten daha kolay ve etkili bir yol vardır; o da kanser gelişimini önlemektir.”
Sigaranın kanserin başlıca nedenlerinden biri olduğunu artık hemen herkes biliyor. Yapılan sayısız bilimsel çalışmaya göre sigara özellikle akciğer kanserinin yüzde 90’ından sorumlu. Dahası, sigara içmeyip sigara dumanına maruz kalmak yani pasif içicilik de kanser riskini önemli ölçüde artırıyor. Acıbadem Altunizade Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Aziz Yazar, çağın korkulan hastalığına karşı alınacak bazı tedbirler olduğunu, bu sayede kanser riskinin önemli bir kısmının gelişiminin önlenebileceğini belirterek “Erken teşhis koyup tedavi etmekten daha kolay ve etkili bir yol vardır; o da kanser gelişimini önlemektir. Çünkü kanserlerin önemli bir kısmı doğuştan / genetik yolla gelmemektedir. Yanlış beslenme, çevre kirliliği, radyasyon ve enfeksiyonlar kanserlerin oluşumunda yüzde 40’a yakın rol oynamaktadır. Diğer bir deyişle bu kansere yol açan değiştirilebilir faktörlere dikkat edersek kanserin önemli bir kısmının gelişimini önlemiş oluruz” diyor.
Prof. Dr. Aziz Yazar 1-7 Nisan Kanser Haftası kapsamında kanser riskini azaltmanın 8 yolunu anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Sigara, nargile, pipo ve puro içmeyin
Kansere bağlı ölümlerde akciğer kanseri birinci sırada yer alıyor. Sigara ise tek başına akciğer kanserinin yüzde 90’ından sorumlu. Akciğer kanserinin yanı sıra baş boyun, yemek borusu, böbrek ve mesane kanserlerinin gelişiminde de sigaranın rolü var. Sadece sigara değil pipo, puro ve nargile içilmesi de benzer şekilde kanser riskini artırıyor. Sigara içmeyip sadece sigara dumanına maruziyet de (pasif içicilik) kanser riskini sigara içmeyenlere göre artırıyor. Günlük içilen sigara miktarının artması ve sigara içme süresinin uzaması, sigaraya çok genç yaşta başlanması ve sigaranın derine çekilmesi sigaraya bağlı kanser riskini artıran faktörler.
Bol tuzlu ve bol şekerli besinlerden kaçının
Beslenmede yapılan hatalar önlenebilir etmenlere bağlı kanserlerin yüzde 20 ile yüzde 40’ını oluşturuyor. Mevsiminde bol sebze ve meyve tüketin. Meyve ve sebzenin az tüketilmesi ve bol yağlı (az posalı) gıdalar ile beslenilmesi kolon kanseri riskini artırıyor. İşlenmiş veya tütsülenmiş et ürünleri, boz tuzlu gıdalar (salamura) da kanser riskini (özellikle mide kanseri) artırdığından bu gıdalardan uzak durun. Hububatları (tahıllar) ve baklagilleri tüketmek sağlıklı beslenme yollarından biri. Yalnız tahılların usulüne uygun saklanmış olması gerekiyor. Usulüne uygun muhafaza edilmeyen hububatlarda aflatoksin (bir mantar ürünü) olabiliyor bu da karaciğer kanserine yol açabiliyor. Öte yandan, tükettiğiniz besinler kadar, pişirme yöntemlerine de dikkat edin. Yemekleri mümkün olduğunca tencerede veya fırında yapın. Odun ateşinde veya kömürde direkt yapılan pişirmeler polisiklik aromatik hidrokarbonların ortaya çıkmasına neden oluyor; polisiklik aromatik hidrokarbonlar da akciğer kanseri, deri ve üriner sistem kanserleri riskini artırıyor.
Fazla kilolarınızdan kurtulun
Ülkemizde de giderek artan bir sağlık problemi olan şişmanlık, vücutta aşırı yağ birikmesi anlamına geliyor. Şişmanlığa en çok, enerjisi yüksek olan gıdaların fazla tüketilmesi ve durağan yaşam yol açıyor. Şişmanlık diyabet, hipertansiyon ve kardiyovasküler hastalıklar için bir risk olduğu gibi kanser için de önemli bir risk faktörü. Yapılan çalışmalar şişmanlığın meme, kalın bağırsak, rahim, yumurtalık, safra kesesi ve prostat kanseri riskini artırdığını gösteriyor. Bu nedenle ideal kilonuza inmeye, ancak bunu sağlıklı bir diyetle gerçekleştirmeye dikkat edin.
Alkolden uzak durun
Alkolün tüketilmesi bazı kanserlerin oluşumunu arttırmaktadır. Özellikle ağız boşluğu, yutak, yemek borusu, meme ve karaciğer kanseri riskini arttırdığı gösterilmiştir. Tüketilen alkol miktarının artması ile yukarıda belirtilen kanserlerin gelişme riski de artmaktadır.
Enfeksiyonlardan korunun
Hepatit B ve C karaciğer kanseri riskini artırıyor. Bu iki virüs kan yolu ve cinsel temas ile bulaşıyor. Hepatit B için aşı bulunmakta olup bu aşı ile Hepatit B enfeksiyonundan korunabilirsiniz. HPV virüsü ise çoğunlukla cinsel yolla bulaşıyor. Bu virüs rahim ağzı kanseri, anal bölge kanserleri, vajen, penis ve baş boyun kanseri riskini artırıyor. Gastrit ve ülsere neden olan bir bakteri olan Helicobakter pylori de çok yaygın bir bakteri. Hassas bazı kişilerde mide kanseri riskini artırıyor. Riskli kişilerde bu bakteri antibiyotik ile tedavi edilebiliyor.
Güneşte aşırı kalmayın
D vitamini üretimi için güneş ışınlarından günde yarım saat yararlanmak gerekiyor. Ancak güneş altında daha uzun süre ve özellikle güneş ışınlarının dik olduğu öğle saatlerinde kalmak ultraviyole ışınlarına maruziyeti artırıyor. Ultraviyole ışınları deri kanserlerini tetikliyor. Solaryumlar da benzer şekilde ultraviyole olduğundan cilt kanseri riskini artırıyor. Güneşte fazla kalınması gerekiyorsa koruyucu kıyafetler, şapka ve güneş kremleri ile maruziyeti azaltın.
Düzenli egzersiz yapın
Haftada 3-4 gün 30 dakikadan kısa olmamak kaydıyla egzersiz yapın. Fiziksel aktivite, hızlı tempoda yürüme, koşma, bisiklet, ip atlama, yüzme ve tenis gibi sporlar olabilir. Egzersizin düzenli yapılması kanser riskini (meme ve kalın bağırsak kanserleri gibi) azaltıyor.
Menopoz sonrası dikkat edin
Menopoz sonrası hormonlar kemik erimesini önlemek ve menopoz yakınmalarını azaltmak amacı ile yaygın olarak kullanılmaktaydı. Ancak bu hormon kullanımının meme kanseri riskini arttırdığı gösterildi. Bu nedenle mümkün olduğunca böyle bir kullanımdan uzaklaşılması önerilmektedir. Otuz yaş öncesi gebelik ve emzirmenin de meme kanserinden koruyuculuğu olduğu kabul edilmektedir.