Dünyaca ünlü Psikolog Dr. Guy Winch, Lipton ile yürüttüğü uluslararası iş birliği kapsamında İstanbul’a geldi. İnsanların birbiriyle kurduğu kaliteli iletişimin duygusal bağışıklığı güçlendirerek hayatımıza değer kattığını ifade eden Dr. Guy Winch, 15 dakikalık kaliteli bir sohbetin bile olumlu etkilerinin hissedildiğini paylaştı.
Dünya çapında gerçekleştirdiği iletişim çalışmalarıyla kaliteli iletişimin önemine dikkat çeken Lipton, küresel çalışmaları için iş birliği yaptığı duygusal sağlık alanında uzman psikolog Dr. Guy Winch’i İstanbul’da ağırladı. Dünyanın en ilham verici konuşmacıları arasında yer alan ve kitapları 26 dile çevrilen Dr. Guy Winch, gerçekleştirilen toplantıda Lipton’un Türkiye de dahil farklı ülkelerde ve farklı kültürel yapılarda gerçekleştirdiği çalışmaları anlattı. Lipton’un Bahçeşehir Üniversitesi ile gerçekleştireceği ve kaliteli iletişim kavramının Türkiye’deki yansımalarını derinlemesine inceleyecek olan çalışmalara da katkı sağlayacak olan Dr. Guy Winch, ayrıca Uzman Psikolog Zeynep Selvili Çarmıklı’nın moderatörlüğünü üstlendiği bir oturumda kaliteli iletişimin duygusal sağlık açısından önemini anlatacak.
Katıldığı toplantıda konuşan Dr. Guy Winch, kaliteli iletişimin hayata karşı duygusal bağışıklığımızı güçlendirdiğini söyledi: “İnsanlar sosyal varlıklardır. Bir gruba ait hissetmek ve insanlarla anlamlı bağlar kurmak doğamızda var. Bu bağların derinliği, yani kalitesi duygusal sağlığımız için değer yaratır. Kaliteli iletişim en basit anlatımıyla duygularımızı, hayallerimizi, hedeflerimizi birbirimizle paylaştığımız, kendimizi karşımızdaki insana daha yakın hissettiğimiz ve bize iyi hissettiren iletişimdir. Tamamen anda olduğumuz, karşımızdakini dinlediğimiz ve derinlemesine sohbet ettiğimiz en az 15 dakikalık bir kaliteli iletişim bile duygusal sağlığımıza çok önemli katkılar sağlayabilir. Bu noktada kültürel ritüeller iyi bir araç olabilir. Lipton’un küresel araştırmaları da en yüksek oran Türkiye’de olmak üzere pek çok ülkede bir çay eşliğinde sohbet etmenin insanlara iyi hissettirdiğini gösteriyor” dedi. Duygusal sağlığın en az fiziksel sağlık kadar önemsenmesi gerektiğinin altını çizen Dr. Guy Winch, “Tıpkı fiziksel sağlığımızı korumak için çabaladığımız gibi duygusal sağlığımızı da kontrolümüz altında tutmamız gerekiyor. Lipton ile tüm dünyada farkındalık yaratmaya çalıştığımız da tam olarak bu: İnsanların duygusal bağışıklıklarını daha güçlü kılan kaliteli iletişimi bir öncelik haline getirmesi.” dedi.
Unilever Çay Kategorisinden Sorumlu Pazarlama Direktörü Göze İşcan ise “Hayatlarımız çok yoğun. Bu sebeple çoğu zaman hayatımıza anlam katacak değerli anları farkında olmadan kaçırabiliyoruz. Bu yüzden Lipton olarak günlük telaşlar arasında yüzeysel düzeyde kalan bu ilişkilere dikkat çekmeyi ve insanlara hayatlarında kaliteli iletişime daha fazla yer vermeleri için ilham vermeyi amaçlıyoruz.” dedi. Çayın insanların zihninde “sohbet” ile eş anlamlı olduğunu söyleyen İşcan, “Çayın sosyalleştirme noktasındaki gücünü kullanarak 2 yıl önce hayata geçirdiğimiz ‘Konuşalım Artık’ kampanyamıza bu yıl da ‘Biraz da seni konuşalım artık’ diyerek devam ediyoruz. Hedefimiz insanların duygusal sağlıkları için büyük önem taşıyan kaliteli iletişim konusunda farkındalıklarını artırmak ve bu alana daha fazla yatırım yapmalarını sağlamak” dedi.
10 kişiden 9’u bir çay eşliğinde edilen sohbetin kaliteli iletişimi desteklediğini söylüyor!
Lipton’un dokuz ülkede gerçekleştirdiği araştırma*, Türkiye’de insanların arkadaşları ve aileleriyle zaman geçirmeyi çok önemsediklerini gösteriyor. Buna karşılık insanların yüzde 42’si ilişkilerinin yüzeysel düzeyde kaldığını söylüyor. Araştırmaya göre Türkiye’de insanların yüzde 89’u arkadaşlarıyla bir bardak çay eşliğinde sohbet etmenin kaliteli iletişim için ortam sağladığını, 10 kişiden 9’uise sohbet esnasında karşımızdaki kişinin hayatına gerçekten ilgi göstermenin kaliteli iletişim için önem taşıdığını söylüyor. Araştırmanın yapıldığı tüm ülkeler arasında en çok Türkiye’deki insanlar yeni arkadaşlar edinmenin önemli olduğunu düşünüyor.
*Dynata tarafından ABD, Hollanda, Belçika, Fransa, Polonya, Mısır, Türkiye, BAE ve Rusya’da, her ülkeden 2000 kişilik örneklem ile 5-28 Ekim 2018 tarihleri arasında gerçekleştirilen araştırmaya göre.