Uyku, insanlar için hayati bir öneme sahip olsa da çoğunluk tarafından önem verilmeyen bir eylem. Oysa uykusuz kalan kişiler daha çabuk hastalanırken, düzenli uyuyan bireyler hem daha sağlıklı, hem de hastalıkları daha kolay yeniyor.
Günlük ihtiyacımız olan ve rutin olarak gerçekleştirdiğimiz uyku, hayatımızı fizyolojik ve psikolojik yönden oldukça etkiliyor. Sağlıklı yaşamın temeli olan bağışıklık sisteminden iş hayatındaki başarıya, sosyal hayattan özel hayata kadar birçok alanda yaşam kalitemiz uyku düzenimize bağlı. Uykusuz kalan kişiler daha çabuk hastalanırken, düzenli uyuyan bireyler hem daha sağlıklı, hem de hastalıkları daha kolay yeniyor
Uyku, insanlar için hayati bir öneme sahip olsa da çoğunluk tarafından önem verilmeyen bir eylem. Uyku ve uyanıklığın düzenlenmesi, beynin birçok bölgesinin görev aldığı karmaşık bir süreçten oluşuyor. Uyku esnasında beynin ve vücudun yeniden yapılanma dönemine girdiğini belirten Emsey Hospital Nöroloji Uzmanı Dr. Suzan Üstün, “Normal erişkin bir kişi uykuya ilk olarak uyanıklıktan uykuya geçiş evresi olan ve kolayca kesintiye uğrayabilen Non-REM 1 evresi ile başlar. Bu süreç uykunun aşamaları ile 70-120 dakikalık döngüler halinde devam eder.” diyerek uykunun evrelerini ve vücudumuza nasıl etki ettiğini tanımladı.
Düzenli uyumayan kişiler daha kolay hastalanıyor
Nöroloji Uzmanı Dr. Suzan Üstün, uykunun hayati bir unsur olan bağışıklık sistemine nasıl etki ettiğini “Uyku ile bağışıklık sistemi yakın bir ilişki içindedir. Üstelik bu ilişki tek yönlü olmayıp, bağışıklık sisteminin uyku, uykunun da bağışıklık sistemi üzerinde etkisi büyüktür. İyi bir uyku bağışıklık sisteminin güçlenmesi demektir. Uykusuz kişilerin daha kolay hastalandığı, hastaların da iyi uyuduklarında daha çabuk iyileştikleri bilinen bir gerçek. Uyku sırasında vücut tarafından salgılanan hormonlar uykusuzluk durumunda salgılanmadığı için tüm vücut fizyolojisinde düzensizlikler meydana gelir. Dolayısıyla, kaliteli bir uykunun, kaliteli bir hayat anlamına geldiğini unutmamalıyız.” sözleriyle açıkladı.
Günümüzün çalışma temposu ve hızlı yaşam biçiminin sonucu olarak uykuyu çoğu zaman bilinçli olarak erteliyoruz ancak bu durumun bazı sonuçları var. Uykuya dalmakta güçlük, uykuyu sürdürememek, uykuda bacak hareketleri, sürekli kabus görmek, horlamak, uykuda nefes durması, dinlenmemiş olarak uyanmak gibi birçok rahatsızlık günlük karşılaştığımız durumlar arasına girdi.
Uyku bozukluğunun baş ağrısı, baş dönmesi, unutkanlık, çabuk sinirlenmek, odaklanma güçlüğü, yorgunluk gibi sorunlara yol açabileceğinden bahseden Dr. Suzan Üstün, “Uyku apne sendromuna bağlı olarak oksijen seviyesinin düşmesi, damar fonksiyonlarını etkileyerek zamanla sistemik hipertansiyon oluşmasına neden olabiliyor. Bu yüzden kalp – damar hastalıkları, beyin – damar hastalıkları, obezite ve hipertansiyon sorunu olan kişiler mutlaka tedavi edilmeli.” diyerek konunun ciddiyetine dikkat çekti.