Science Daily’de yayınlanan araştırmaya göre inme riski kadınlarda daha yüksek oranda seyrediyor. Risk faktörleri arasında ise düşük seviyede hormon, hamilelik, adet ve erken yaşta menapoz yer alıyor.
LIV Hospital Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Özkara yapılan araştırma ile ilgili olarak şunları söyledi; “Tüm dünyada kalp ve damar hastalıkları ve buna bağlı ölümler ön sıralarda yer almaktadır. İnme de özellikle ortalama yaşam sürelerinin uzaması ile beraber daha sık olarak karşımıza çıkmaktadır. Zamanında fark edilip önlem alındığı takdirde yaşam kalitesini ileri derecede bozacak olan bu problemden korunmak mümkündür.’’
Kadınlarda inme sonuçları daha ağır seyreder
Dr. Özkara “İnme, nörolojik bir problemdir. Kalp hastalıkları, beyne giden ana damarların kireçlenmesi (şah damarı) ya da beyindeki küçük damarların tıkanması da neden olabilir. Hayati tehlikesi olan bir durumdur. Beyinde etkilenen bölgeye göre çok çeşitli nörolojik durumlarla karşımıza çıkabilir. Genellikle erkeklerde daha sık olduğu düşünülmekle beraber kadınlarda inme sonuçlarının daha ağır seyrettiği bilinmektedir. Sebepleri ise; 10 yaş altında adet görme, 45 yaşın altında menapoza girme, düşük cinsiyet hormonu değeri ve doğum kontrol hapı kullanımıdır. Risk grubuna giren kadınların yıllık kontrollerini yaptırırken kalp ve damar sağlıkları açısından değerlendirilmeleri olası riskler için önlem alınmasına ve inme riskinin bertaraf edilmesine katkı sağlayacaktır’’ dedi.
Kan sulandırıcı ilaçlar tedavinin temelini oluşturur
Prof. Dr. Ahmet Özkara inme geçiren hastaların tedavi yöntemleri ile ilgili olarak ise “Kan sulandırıcı ilaç tedavileri inmenin kanamaya bağlı olmadığı durumlarda tedavinin temelini oluşturmaktadır. İnme geçiren hastalara engel bir durum olmadığı sürece aspirin ya da benzeri ilaçları ömür boyu kullanmaları önerilmektedir. Altta yatan problem damarda bir darlık, kalpten kaynaklı emboli veya kalp krizine bağlı bir komplikasyon ise stentleme ya da operasyon ile damarın açılması gerekebilir’’ dedi.