İhmal etmeyin! 5 yaş sonrası 10 kritik muayene…

0
396
5 yaş sonrası 10 kritik muayene

Anne-babalar genellikle çocuklarının 5 yaşı tamamlandığında rutin kontrollerini ihmal etmeye başlıyor. “Oysa 5 yaş sonrası da mutlaka yapılması gereken kontroller var!” diyen Sosyal Pediatri Uzmanı Doç. Dr. Selda Karaayvaz, 5 yaş sonrası 10 kritik muayeneyi anlattı.

Doç. Dr. Selda Karaayvaz

Anne- babaların ‘en değerli varlığım’ dediklerinde hepimizin aklındaki yollar şüphesiz ‘çocuklarına’ çıkar! Özellikle iki yaşa kadarki dönemde muayene günleri özenle beklenir, büyüme ve gelişimi santim santim, gram gram merakla takip edilir. Bu dönemde çocuğun bakım gereksinimi ve uygulanması gereken aşıların fazlalığı da ailelerin doktora başvuru sayısını artırır. Her şey yolundaysa zamanla, çoğunlukla da 5 yaş tamamlandığında rutin kontroller bir anlamda rafa kaldırılıp yerini hastalık dönemlerindeki muayenelere bırakmaya başlar. Oysa 5 yaş sonrası da mutlaka yapılması gereken kontroller var!

Acıbadem Altunizade Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Sosyal Pediatri Uzmanı Doç. Dr. Selda Karaayvaz “Çocuk Sağlığı İzlemi 18 yaşına kadar düzenli yapılması gereken, çocuğu hayata sağlıklı, riskleri bilip erken önlem alarak hazırlamamızı sağlayan çok önemli koruyucu bir yaklaşımdır” diyor. Bu tetkiklerin, çocukların hem fiziksel, zihinsel, ruhsal ve sosyal gelişimleri hem de okul başarıları için büyük önem taşıdığını vurgulayan Doç. Dr. Selda Karaayvaz, 5 yaş sonrası 10 kritik muayeneyi anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

Diş Kontrolü

Her çocuk okul öncesi dönemde mutlaka yılda en az bir kere diş hekimine götürülmeli, diş çürükleri tedavi edilmeli. Okullar açılmadan önce de diş muayenesi yaptırılmalı. Son yıllarda, Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Diş Hekimleri Birliği’nin yayınladığı bildirilerde; ağız ve diş sağlığının, kalp ve damar hastalıklarından diyabete pek çok hastalıkla ilişkisi olduğu belirtiliyor. Bu hastalıkların tedavilerinde, ağız sağlığının çok büyük rolü olduğu vurgulanıyor. Anne babaların ağız ve diş bakımı konusunda çocuklarına iyi örnek olmaları şart.

İşitme Testi

Çocuklarda hafif orta derecede işitme azlıkları çoğunlukla fark edilmeyen ancak önemli bir sağlık sorunu. Solunum yolu enfeksiyonlarından yüksek sesle müzik dinleme alışkanlığına dek birçok unsur işitme kaybına zemin hazırlayabiliyor. İşitme azlığı, çocuğun dil ve konuşma, konsantrasyon, zihinsel gelişim ve okul başarısını olumsuz etkileyebiliyor. O nedenle okul öncesinde mutlaka KBB uzmanına başvurarak, özellikle 5 yaş itibariyle işitme testini yaptırın.

Kolesterol ölçümü

Kolesterol artık çocuklarda da görülebilen bir sağlık sorunu. Genetik olabildiği gibi sağlıksız beslenme, abur cubur tüketme alışkanlıkları sonucu artan kan yağları 9 yaştan itibaren damarlara zarar vermeye ve sertleşmenin erken başlamasına neden olabiliyor. Özellikle de birinci derece akrabalarında kolesterol ve trigliserid yüksekliği olan, 55 yaş altında kalp krizi, kalp spazmı geçiren, anjiyo yapılması gereken aile bireyi olan çocukların mutlaka kan yağ düzeylerine bakılmalı. Ailevi riski olan bu çocuklara en erken 2 yaşında tetkik yapılıp az yağlı ürünlerle beslenme başlatılmalı. Evrensel kan yağları taraması 8 yaştan sonra her çocuğa öneriliyor. Bu şekilde kalp damar hastalıklarının gelişimine engel olunabiliyor.

Göz muayenesi

Ülkemizde okul çağındaki her dört çocuktan birinde göz hastalıkları var. Sorun kolay fark edilmeyebildiğinden her çocuğun 3 yaşından itibaren göz muayenesi olması gerekiyor. İlkokula başladıktan sonra da düzenli muayenelere devam edilmeli. Aksi halde, erken tespit edilip kolayca çözüme kavuşabilecek sorun, zaman kaybı olduğunda zorlu bir sürece girebildiği gibi, çocuğun okul başarısını da etkiliyor. Baş ağrısı ve yorgunluktan kaygı bozukluğu ve kaza geçirmeye kadar birçok ek soruna yol açabiliyor.

Kan sayımı

Ülkemizde özellikle demir eksikliği veya buna bağlı kansızlık çocuklarda yaygın bir sağlık problemi olduğu için, tam kan sayımı ile birlikte demir depolarının incelenmesi önerilmektedir. 6-14 yaş arası en az bir kan sayımı yapılmalıdır. Erken tanınıp tedavi edilmediğinde sık enfeksiyona yakalanma, halsizlik, yorgunluk yanında fiziksel ve zihinsel gelişme geriliği ile okul başarısında düşmeye neden olabiliyor.

Omurga eğriliği muayenesi

Günümüzde çocukların küçük yaşlardan itibaren tablet ve bilgisayar başında uzun zaman geçirmesi, yanlış duruş, ağır ve yanlış sırt çantası kullanımı gibi faktörler bel, boyun ve sırt ağrılarına neden olabiliyor. Bunun yanında daha çok ergenlik döneminde saptanan, skolyoz denilen omurga eğriliklerinin erken teşhis edilebilmesi, eklemlerde hareket kusuru gibi sorunlar olup olmadığının kontrolü açısından da muayene önemli.

Obezite

Modern çağın salgın hastalığı obezite günümüzde çocukların karşı karşıya kaldığı en büyük risklerden birisi. İnsülin direnci, hipertansiyon, Tip 2 diyabet gibi durumları tetikleyebilen obezite, çocuğun fiziksel sağlığı yanında ruhsal sağlığı ile sosyal yaşantısı ve okul başarısını da olumsuz etkiliyor. Çocuklara hem ailede hem de okulda şekerli gıda, karbonhidrat tüketiminin zararları açısından beslenme eğitimi verilmesi çok önemli.

Alerji

Son yıllarda alerji çocuklarda en sık görülen hastalıklar arasında yer alıyor. Alerjik belirtiler çoğunlukla soğuk algınlığı ve üst solunum yolu enfeksiyonu ile karıştırılabildiğinden zaman kaybedilebiliyor. Oysa alerji hekimine başvurularak bir an önce doğru tedaviye başlanması büyük önem taşıyor.

Spor öncesi tetkikler

Düzenli spor yapan çocukların fiziksel, zihinsel, ruhsal ve sosyal gelişimlerinin yanı sıra okul başarılarının da daha yüksek olduğu görülüyor. Ancak çocuğunuzun akut veya kronik bir hastalığı olmasa bile spora başlamadan önce mutlaka çocuk kardiyoloji hekimi tarafından muayene olmasında, gerekirse tetkik yapılması ve ‘spor yapabilir’ raporunun bu bölümden alınmasında fayda var. Gerekirse bir takım kan tetkikleri ve kalp testleri de yaptırılmalı.

Çocukluğa özgü davranım bozuklukları ve tikler

Sosyal Pediatri Uzmanı Doç. Dr. Selda Karaayvaz; “Çocuklarda; yaşa özgü bazı davranım bozuklukları, okul öncesi ve okul döneminde görülebilen gece terörü, tırnak yeme, hiperaktiflik, tikler, yalan söyleme, çalma gibi sorunların yanı sıra, kaygı bozukluğu ve daha ileri durumda depresyona dek gidebilen tablolar olabiliyor. Okul başarı kaygısı çocuklarda fazlaca görülürken, eşlik eden boşanma, maddi sıkıntı, ihmal, istismara uğrama gibi sorunlar da varsa çocuğun etkilenmesi çok daha fazla oluyor. Bunların gözden geçirilip aile ve çocuğa profesyonel destek verilmesi gerekir. Yine çocuğun örgün eğitime uyumu, arkadaş öğretmen ilişkileri, öğretmenin gözlemleri ve fikirleri mutlaka çocuğun doktoru tarafından bilinmeli. Ailevi veya sosyal riskler erken dönemde tanınıp önlem alındığında kuşkusuz çocuklarımıza çok daha sağlıklı güzel bir gelecek hazırlanabilir” diyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz