Mayıs ayında Ankara’da gerçekleştirilen 1. Gıda ve Tıp Öğrenci Kongresinin Sonuç Bildirgesi yayınlandı. Bildirgede, insanların gıda ve sağlık konusundaki hassasiyetlerini kullanarak yapılmakta olan sansasyonel ve bilimden uzak açıklamaların önlenmesi için, “gıda ve tıp alanında görev yapacak olan meslek gruplarının, daha üniversite eğitimleri sırasında birbirleri ile iletişim ve bilgi paylaşımı konusunda teşvik edilmeleri, bunu bir davranış modeli olarak benimsemeleri için çaba sarf edilmesi” gerektiği vurgulandı.
Ankara ve Hacettepe Üniversitelerinin işbirliği ile 7 Mayıs’ta Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde gerçekleştirilen 1. Gıda ve Tıp Öğrenci Kongresinin Sonuç Bildirgesi yayınlandı. Kongre Başkanları Gizem Sarı ve Mehmet Özkök imzasıyla yayınlanan bildiride; Kongre kapsamında yapılan algı araştırmalarında, Tıp Fakültesi ve Gıda Mühendisliği öğrencileri arasında ciddi bilgi, algı ve yaklaşım farklılıkları olduğu ve bu farklılığın eğitimleri sürecinde iyice belirginleştiğinin görüldüğü belirtildi. Bu alanlarda eğitim programlarının yeniden gözden geçirilmesinin ve olabildiğince ortak derslerin açılmasına ihtiyaç olduğu kaydedildi.
Gıda ve tıp alanında görev yapacak olan meslek gruplarının, daha üniversite eğitimleri sırasında birbirileri ile iletişim ve bilgi paylaşımı konusunda teşvik edilmeleri, bunu bir davranış modeli olarak benimsemeleri için çaba sarf edilmesi gerektiği vurgulanan Sonuç Bildirgesinde şu ifadelere yer verildi:
“Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde 1. Gıda ve Tıp Öğrenci Kongresi düzenlendi. Fakülte Morfoloji Yerleşkesi Ord. Prof. Dr. Abdülkadir Noyan Konferans Salonu’nda 7 Mayıs 2017 tarihinde gerçekleştirilen kongreye yoğun bir katılım oldu. Ankara ve Hacettepe Üniversitelerinin işbirliği ve destekleri ile multidisipliner bir alan olan sağlık ve gıda alanları konusunda, geleceğin doktorları, gıda mühendisleri, beslenme ve diyetetik uzmanları ile konuyla ilişkili mesleklerin lisans öğrencileri bir araya gelerek bilgilerini paylaşmanın, ortak bir dil ve anlayış yaratmanın arayışı için ilk adımları attılar.
Gıda, beslenme ve sağlık/hastalık ilişkisinin yaşamsal sürecimizdeki öneminin farklı açılardan vurgulandığı kongrede, güncel konu başlıklarına öncelik verilerek, bu konuların önemli paydaşları olan hem sağlık bilimcileri hem de gıda bilimcileri gözüyle bilgilendirilmesi sağlandı. Sağlık ve gıdanın, sağlıklı yaşam ve hastalık sürecinde yakın ilişkisinin ciddi önemi, bu önemin zaman zaman istismar edilmesi ve kimi meslek mensuplarının uzman olmadığı alanlarda verdikleri demeçlerle toplumu yanlış yönlendirmelerinin yol açtığı olumsuz ortam, bu kongrenin başlıca itici güçlerinden birini oluşturdu.
Bir bilimsel temele dayanmadan, topluma ulaştırılan yanlış bilgilendirmeleri önlemenin başlıca yollarından birinin ortak dil oluşturmak, alanların birbirlerini ortak çalışmalar yaparak tanımak gerektiği gerçekliğinden yola çıkarak; kongrede özellikle gündemde yer alan konularda sunumlar yapıldı. Ülkemizin çok farklı üniversitelerinden ve bölümlerinden gelen öğrenciler burada tanışma ve görüşlerini ifade etme imkanı buldu. Farklı üniversitelerden ve bölümlerden öğretim üyelerinin de dinleyici olarak katıldığı kongre ile sağlık ve gıda alanında işbirliği konusunda ilk adımı atıldı.
Kongrede; palm yağları, ekmek, beslenme ve ile hastalıkların ilişkisi, sık görülen barsak hastalıkları, gıda katkı maddeleri, şeker ve nişasta bazlı şekerler, glisemik indeks gıda alerjisi mekanizması ve alerjen gıdalar, intestinal mikrobiyota, probiyotik ve prebiyotikler gibi pek çok konu tartışıldı.
Organizasyonunun her aşamasında öğrencilerin büyük emeği bulunan Kongre’de; toplam 5 oturumda, 19 sunum gerçekleştirildi. Geleceğin bilim insanlarının bir araya gelerek gıda ve beslenme ile hastalık/sağlık ilişkisinin çok farklı yönleri ile irdelendiği ve tartışıldığı, yaklaşık 400 katılımcı ile gerçekleşen Kongre’nin belli başlı çıktıları, aşağıda bir sonuç bildirgesi haline getirilerek kamuoyu ile paylaşılmaktadır. Kongre sunumlarına ve ayrıntılarına http://gidavetip.com adresinden ulaşılabilir.
Gıdaların ve gıdalara uygulanan teknolojilerin insan sağlığına etkilerini bilimsel bir gerçeklikle değerlendirmek, ancak ilgili mesleklerin bir arada çalışmaları ve ortak bakışlarını oluşturmaları ile mümkün olabilecektir. Bu ilkenin dışına çıkıldığında, tüketicilerin yanıltılması ve bundan tüketicilerin büyük zarar görme olasılığı çok yüksektir.
Kongre kapsamında yapılan algı araştırmalarında Tıp Fakültesi ve Gıda Mühendisliği öğrencileri arasında ciddi bilgi, algı ve yaklaşım farklılıkları olduğu ve bu farklılığın eğitimleri sürecinde iyice belirginleştiği görülmektedir. Bu alanlarda eğitim programlarının yeniden gözden geçirilmesinin ve olabildiğince ortak derslerin açılmasına ihtiyaç olduğu anlaşılmaktadır.
Sağlıklı bireylerin, sağlıklı olma durumlarını korumaları için mucize gıdalar yoktur. Bilimsel verilere dayanmadan hastalıkları iyileştirdiği iddia edilen ürünlerin kullanımı konusunda toplumun yanlış bilgilendirilmesi konusunda medyanın etkisinin büyük olduğu, bu nedenle medyanın uzman dernekleri ile işbirliği içinde toplumsal sorumluluklarını yerine getirmeleri önemlidir
Asıl olan; kayıtlı/onaylı işletmelerde yasalara uygun olarak üretilmiş ve satılmakta olan, kontrollü gıdalarla dengeli ve çeşitli beslenmek ve yeterli düzeyde aktivite yapmaktır.
İnsanların gıda ve sağlık konusundaki hassasiyetlerini kullanarak yapılmakta olan sansasyonel ve bilimden uzak açıklamaların önlenmesi için atılması gereken önemli adımlardan biri de gıda ve tıp alanında görev yapacak olan meslek gruplarının, daha üniversite eğitimleri sırasında birbirileri ile iletişim ve bilgi paylaşımı konusunda teşvik edilmeleri, bunu bir davranış modeli olarak benimsemeleri için çaba sarf edilmesidir.
Gıda ve Tıp Öğrenci Kongrelerinin daha geniş katılımlarla sürdürülmesi son derece önemlidir. Birinci kongreyi düzenleme onuruna erişen bizler, bu iletişim ve işbirliğinin geliştirilmesi ve devamlılığının sağlanması konusunda kararlı olduğumuzu vurgulayarak, saygılar sunarız.”