Diş sıkma, psikolojik, genetik ve stres faktörlerine bağlı olarak gelişebiliyor. Pek çok hastada beraberinde psikiyatrik belirtilerin de bulunduğu gözlemlenen diş sıkma ile ilgili yapılan çalışmalarda, hastaların psikolojik ve psikiyatrik açıdan da değerlendirilmelerine ihtiyaç duyulduğu ortaya çıktığı belirtiliyor.
Birçok insan gün içerisinde ya da gece uyurken istemsizce gerek iş yoğunluğu, gerekse günlük yoğunluk gibi nedenlerle ciddi bir stres dalgası yaşayabiliyor. Bu stres, zaman zaman fizyolojiye yansıyor ve kişilerin istem dışı davranışlarında da belirgin bir artışa yol açabiliyor. Diş sıkma alışkanlığı da bu davranışlar arasında ilk sıralarda yer alıyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Ağız ve Diş Sağlığı Bölümü’nden Uz. Dr. Esma Geçkili, diş sıkma ve gıcırdatma ile ilgili bilgi verdi.
Diş sıkma, gün içerisinde ve uyku sırasında diş gıcırdatma veya sıkma biçiminde gerçekleşen ağzın sert ve yumuşak dokularında çeşitli olumsuzluklara yol açan istem dışı bir çiğneme sistemi rahatsızlığıdır. Günlük aktiviteler sırasında bireylerin dişlerini temasta tutup, onlara kuvvet uygulaması çok sık rastlanan bir durumdur. Bu tip aktiviteler gün içinde bir şeylere konsantre olunduğunda ya da yoğun fiziksel kuvvet sarf edildiğinde de görülmektedir.
Stresli bir günün sonunda dişlerinizi sıkıyorsanız…
Diş sıkma, psikolojik, genetik ve stres faktörlerine bağlı olarak gelişebilmektedir. Pek çok hastada beraberinde psikiyatrik belirtilerin de bulunuşu gözlemlenmiştir. Bu sendrom ile ilgili yapılan çalışmalarda, hastaların psikolojik ve psikiyatrik açıdan da değerlendirilmelerine ihtiyaç duyulduğu bilinmektedir. Psikolojik etkenler var olan ağrıyı ve yakınma şiddetini artırarak ağrıyı gidermek için uygulanan tedavilere yanıtı azaltabilmektedir. Yapılan çalışmalarda stresli ve yorucu günlerden sonra diş sıkma veya diş gıcırdatmada artış gözlenmektedir. Bu alışkanlıkların anksiyete, sinir, kaygı ve depresyon ile ilişkisi olduğu bilinmektedir.
Diş sıkmanın yol açtığı 7 problem
- Diş sıkma neticesinde dişlerde, eklemlerde, dokularda gerilmeler ve ağrı meydana gelmektedir.
- Diş sıkma diş aşınmalarına yol açabilmektedir.
- Diş sıkma devam ettiği sürece oral bölgedeki hasar daha da artar; diş minesinde çatlaklar, dişlerde hassasiyet, mine kırıkları ve renklenme görülebilmektedir.
- Uzun vadede kemik erimesi ve diş eti çekilmesi ile karşılaşılabilmektedir.
- Diş sıkmayı sürdürenlerin çoğu geniş restorasyonlara ihtiyaç duyabilmektedir.
- Baş ağrısına neden olabilmektedir.
- Diş sıkma ve diş gıcırdatma yüz kaslarında ve çiğneme kaslarında büyümeye neden olur. Bu da uzun dönemde kare çene görünümüne neden olabilmektedir. Ayrıca bu kaslarda ağrı, hassasiyet, yorgunluk ve fonksiyonel sınırlanma görülmektedir.
Diş temasını kesmek için şeffaf plaklar kurtarıcı
Diş gıcırdatma ya da sıkma problemlerine karşı birtakım tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. Diş hekimleri ilk aşamada daima geri dönüşü olan konservatif tedavilere başvurmalıdır. Bu yöntemlerden biri dişlerin birbirine olan temasını kesmek için kullanılan şeffaf plaklardır. Aşırı diş sıkan bireylerde hekim kontrolünde antidepresan ilaçlar ya da kas gevşetici reçete edilebilir.İlaç tek başına bir tedavi yöntemi değildir mutlaka şeffaf plak ile beraber kullanılmalıdır. Düzenli kontrollerle uzun ve kısa dönemde ortaya çıkabilecek zararlar önlenebilir.