Çocuk ve hatta sağlıklı bir yetişkinlik için büyüme ve gelişimin izlenmesi çok önem taşıyor. Sürekli gelişen ve durağan olmayan bir ölçüt olduğu için de sürekli takip edilmesi gerekiyor. Gebelikle başlayan çocuk sağlığı izleminin 0-18 yaş arası düzenli şekilde yapılması, çocuklarımızı hayata sağlam ve sağlıklı şekilde hazırlamanın yanında risklerini bilerek erken önlem alabilmeyi sağlayan çok önemli koruyucu bir yaklaşım olarak kabul ediliyor.
Anne babalar olarak çocuklarımızın büyüme gelişimleri sırasında her gün kafamızı meşgul eden sorularla mücadele etmekten kendimizi alamayız. Çocuğumun büyümesi yaşına uygun mu? Zihinsel ve bedensel gelişmeleri iyi mi? Duygusal gelişime yardımcı olabilmek için neler yapmalıyım? Fark edilmeyen bir hastalığı var mı?
Acıbadem Ankara Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Armağan Oğuz, bu tip endişelerden kurtulmak için yapılması gereken en önemli şeyin çocukların sağlam çocuk izlemlerine düzenli olarak götürmek olduğunu söylüyor.
Çocuk ve hatta sağlıklı bir yetişkinlik için büyüme ve gelişimin izlenmesi çok önem taşıyor. Sürekli gelişen ve durağan olmayan bir ölçüt olduğu için de sürekli takip edilmesi gerekiyor. Gebelikle başlayan çocuk sağlığı izleminin 0-18 yaş arası düzenli şekilde yapılması, çocuklarımızı hayata sağlam ve sağlıklı şekilde hazırlamanın yanında risklerini bilerek erken önlem alabilmeyi sağlayan çok önemli koruyucu bir yaklaşım olarak kabul ediliyor.
Bu izlemlerin, çocukların aşıları düzenli olarak yapılmasından risklerin belirlenmesine, beslenmesinden, ailevi genetik risklerini belirleme ve kazalardan korunmaya kadar çok geniş bir içeriği bulunuyor. Sağlıklı bir erişkinliğin temelinin sağlıklı bir çocuklukla başladığının altını çizen Acıbadem Ankara Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Armağan Oğuz, hangi yaşta nasıl bir takip yapılması gerektiğini anlatıyor…
İlk 3 yaş: Büyüme ve gelişmenin son derece hızlı olduğu yaşamın ilk üç yılındaki düzenli takip çok önem taşıyor. Doğum sonrası 2. ve 3. günlerde başlayan ilk ziyaretlerde bebeğin doğum sonrası kilo kayıplarının normal sınırlarda olup olmadığı ve sarılık izlemi yapılıyor, işitme testine tabii tutuluyor. Herhangi bir sorunu olmayan normal kilo trendinden giden bebekler 15. gün kontrolü ile devam ediyor ve koruyucu D vitamini replasmanına başlanıyor. Bu günlerde bebeğin doğum kilosunu yakalamış olması gerekiyor. İlk bir ay sonrasında aylık takiplere geçiliyor ve aşı takvime uygun olarak aşılanıyor. Aynı zamanda ilk 1 ya da 2. ayda kalça ultrasonu ile doğumsal kalça displazisi açısından izlenmesi, ilk 3 ay içerisinde göz muayenesinin yapılması da önem taşıyor.
9-10 aylık olana kadar aylık izleme gelen bebekler, yakın izlenmesi gereken herhangi bir sorunları olmadığı taktirde üç aylık aralarla izlenmesi yeterli oluyor. 2 yaşından sonra ise 6 aya bire çıkıyor. Bu tüm kontroller boyunca anne babaların endişelerini ve öğrenmek istedikleri konuları muayene öncesinde not etmeleri görüşmelerin kendileri için de verimli olmasına yardımcı oluyor.
3- 5 yaş dönemi: Bu dönemde yılda bir kez yapılacak kontroller sağlıklı çocuk izlemi için yeterli oluyor. Genel büyüme ve gelişimin takibinin yanında, beslenme, uyku düzeni, kişisel bakım alışkanlıklarının kazandırılması gibi değerlendirmeler yapılıyor. Ayrıca her yıl görme, işitme testleriyle ağız dış muayenesinin yapılması önem taşıyor. Üç yaş sonrasında kan basıncı kontrollerinin de başlaması gerekiyor.
6-10 yaş dönemi: Çocuğun okul çağı dönemini kapsayan bu dönemin başlangıcında yine işitme ve görme testlerinin tekrarının önem taşıdığını söyleyen Dr. Armağan Oğuz, şu bilgileri veriyor: “Bu dönem içinde her şey yolundaysa iki yılda bir yapılacak hekim kontrolü yeterli olur. Çocuklara sağlıklı beslenme alışkanlığının kazandırılması ve uygulanması büyüme ve gelişim için son derece önem taşıyor. İhtiyaç duyan çocuklarda vitamin desteği de sağlanabiliyor.Hızlı bir büyüme, gelişim ivmesinin sürdüğü bu dönemde çocukların skolyoz açısından değerlendirilmesi de erken müdahale açısından önemli. Çocuğun örgün eğitime uyumu, arkadaş öğretmen ilişkileri, öğretmenlerin görüşünün mutlaka hekime bildirilmesi gerekir. Yine okul öncesi ve okul döneminde görülen gece terörü, tırnak yeme, hiperaktiflik, tikler, yalan söyleme, çalma benzeri bu döneme ait davranış sorunları takipler sırasında gözden geçirilerek aileye bilgi veriliyor. ”
11-18 yaş dönemi: Ergenlik dönemini de kapsayan bu süre içinde de iki yıllık aralıklarla hekim kontrolü gerekiyor. Kızlarda meme gelişiminin başlaması ve cinsel bölgede kıllanma, erkeklerde ise genital bölge gelişmesi ve cinsel bölgede kıllanma ile ergenlik başlıyor. Ergenlik dönemindeki cinsel ve fiziksel gelişme daha erken tamamlansa da, psikolojik gelişimide içeren adölesan dönemi 18-20 yaşına kadar sürüyor. Bu dönemde çocukların uzman hekim tarafından mutlaka takip edilmesi gerekir. Bir sorunları olsun olmasın, fizik muayeneden sonra ergenin boyu ve kilosunun normal değerlerle karşılaştırılıyor. Bu dönemde kemik sağlığı yönünden sorunlar sık görüldüğü için kemik grafisi alınabiliyor. Kız ve erkek çocuklara tam kan tahlili yapılırken, kızlarda guatr mevcut ise T3, T4, TSH değerlerine bakılabiliyor.