Sivrisinek ya da böcek ısırığının yol açtığı kaşıntıdan hangimiz mustarip olmamışızdır ki? Çoğu zaman insanı çileden çıkarıcı bir hal alan kaşıntının şiddeti bir süre sonra ise söner ve haliyle unuturuz, taa ki bir yenisine kadar. Ancak, bazı kaşıntılar var ki onlar sivrisinek ya da böcek ısırmasının aksine kişinin günlük hayatını oldukça zorlaştırabiliyor. Üstelik kişi cilt kaşıntılarına önemli hastalıkların yol açabildiğini bilmiyorsa çok da önemsemeyip üzerinde durmuyor.
Acıbadem Fulya Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Prof. Dr. Sedat Akdeniz, kaşıntının altında deri hastalıklarından diyabete, karaciğer hastalıklarından psikiyatrik hastalıklara dek önemli nedenler yatabildiğini belirtirken “Kaşıntının en şiddetli olduğu zaman dilimi, yeri ve eşlik eden bulgular kaşıntının nedeni ile ilgili önemli ipuçları verebilir. Kaşıntıyla başvuran hastayı ayrıntılı değerlendirmek gerekir. Kaşıntının ne zaman başladığı oldukça önemlidir. Çevresel faktörlerdeki değişim, kullanılan ilaçlar, gıdalar, deterjanlar ve alerjenlerle ilişkili olup olmadığı araştırılmalıdır” diyor. Prof. Dr. Sedat Akdeniz ciltte kaşıntının 9 nedenini anlattı, ipuçlarına yönelik bilgiler verdi.
Deri hastalıkları
Çocukluk döneminde başlayan ve yıllarca devam edebilen atopik egzama kaşıntılı, tekrarlayan bir deri hastalığı. Bu nedenle küçükken ‘geçti’ diye bakılan atopik egzama, yetişkinlik ve yaşlılık döneminde de sık sık kişinin karşısına çıkabiliyor. Deriye temas eden alerjenler, deterjanlar, mantar hastalıkları ve uyuz kaşıntıya neden olabilirken, derinin kuruması da kaşıntı gelişiminde önemli bir neden. Kuru hava ve aşırı banyo yapma alışkanlığı deride kurumaya neden olabilen faktörler arasında yer alıyor.
Karaciğer hastalıkları
Karaciğer hastalıkları, safra kesesi tıkanıklığı, siroz, hepatit ve pankreas hastalıkları kaşıntıya neden olabiliyor. Kronik karaciğer hastalıklarında inatçı kaşıntı yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. Karaciğer hastalıklarına bağlı gelişen kaşıntıda sırt, en sık kaşınan bölge. Kaşıntının şiddeti gündüz, geceye göre daha fazla olurken, kış aylarında artıyor. Kaşıntı giderici ilaçlar etkili olamıyor. Kolestatik karaciğer hastalığında ise kaşıntı akşam saatlerinde en üst seviyeye ulaşıyor. El içi ve ayak tabanında kaşıntı temel bulgu olup, bazen tüm vücutta yaygın görülebiliyor.
Diyabet
Diyabet hastalarının önemli bir kısmı kaşıntıdan muzdarip. Çünkü diyabet deriyi kuruturken kaşıntıya neden oluyor. Bazı olgularda kaşıntı diyabet tanısı konulmadan önce başlayabiliyor. Kan şeker düzeylerinin normal sınırlara gelmesi ile kaşıntı azalıyor ya da kayboluyor. Tekrarlayan ve tedaviye dirençli mantar enfeksiyonlarında mutlaka diyabetin araştırılması gerekiyor.
Tiroit hastalıkları
Prof. Dr. Sedat Akdeniz “Tiroit antikorları kaşıntının önemli bir nedeni olduğu için, tiroit hastalığı da kaşıntıya neden olmaktadır. İster hipertiroidi ister hipotiroidi olsun tiroit hastalıklarının tedavi edilmesi ile olguların çoğunda belirgin iyileşme sağlanır” diyor.
Böbrek hastalıkları
Kronik böbrek hastalığı ve diyaliz olgularının yüzde 90’ında kaşıntı gelişiyor. Diyaliz hastalarında en önemli neden; deri kuruluğu ile birlikte kalsiyum, magnezyum ve fosfor dengesinin bozulması. Kan üre düzeyindeki artış kaşıntının önemli nedenlerinden birini oluşturuyor.
Sinir sistemi hastalıkları
Sinir lifleri ve beyin hücrelerinde meydana gelen hasar deride kızarıklık olmadan kaşıntıya neden oluyor. Kaşıntı birden fazla sinirsel hasara neden olan hastalıklarla ilişkili olabiliyor. Bazen MS (Multiple Skleroz) ve beyin tümörü de kaşıntı oluşturabiliyor. Felç veya inme denilen beyin kanamalarından sonra nörojenik kaşıntı gelişebiliyor.
Psikiyatrik nedenler
Kaşıntı birden fazla psikiyatrik hastalıkla birlikte görülüyor. Kronik kaşıntılı hastaların yüzde 70’inde demans (bunama), şizofreni, kişisel bozukluklar, primer depresif hastalık ve davranış bozuklukları gibi en az bir hastalık ile birliktelik gözleniyor. Ancak kaşıntının bu hastalıkların nedeni ya da sonucu olup olmadığı tartışılıyor.
Kanser
Bazı kan hastalıklarının ilk bulgularından biri kaşıntı olabilirken, deri lenfomasının en önemli bulgularından birini oluşturuyor. Kanser hastalıkları ile ilişkili kaşıntı tedaviye dirençli oluyor veya yeterli yanıt vermiyor. Erişkin dönemde başlayan egzamalar löseminin başlangıç bulguları olabiliyor.
İlaçlara bağlı gelişen kaşıntı
Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Prof. Dr. Sedat Akdeniz “Kullanılan bazı ilaçlar karaciğer, böbrek fonksiyonlarını bozarak dolaylı olarak kaşıntıya neden olurlar. Hipertansiyon tedavisinde, kalp ritim bozukluğu tedavisinde kullanılan bazı ilaçların yanı sıra, bazı antibiyotikler, pıhtılaşmayı önleyici ilaçlar ve bazı antidepresanlar da kaşıntıya neden olabilmektedir.” diyor.
Kaşıntıda 8 ipucu!
Gece artan kaşıntı; deri ve parazit enfeksiyonları, yatak ve örtülerin tahriş edici etkisine bağlı gelişebilir.
Kaşıntıya; çok su içme ve çok idrara çıkma eşlik ediyorsa diyabetin habercisi olabilir.
Kasıkta başlayan ve kızarıklığın eşlik ettiği kaşıntılarda mantar hastalığı düşünülmeli.
Anal bölgede daha yoğun hissedilen kaşıntıda parazit ve hemoroit araştırılmalı.
Kaşıntıya anksiyete, çarpıntı veya saçlarda seyrelme eşlik ediyorsa hipertiroidi bulgusu olabilir.
Kaşıntıya eşlik eden halsizlik ve yorgunluk hipotiroidi bulgusu olabilir.
Kaşıntı ile birlikte deride ve gözlerde sararma, karın ağrısı ve şişkinlik, idrar renginde koyulaşma karaciğer hastalığına bağlı olabilir.
Kilo kaybı, deri renginin koyulaşmasına eşlik eden kaşıntılarda kanser araştırılmalı.