Aşıda yeni uygulama, AHEF’in bilgisi ve görüşü dışında planlandığı için aile hekimleri tepkili. Aile hekimlerinin görüşünün, fikrinin alınmadığı, belirsizlikler içeren bu durumdan aile hekimleri rahatsız.
Sağlık Bakanlığı’nın pandemi döneminde hayata geçirdiği yeni aşılama politikası ile okul çağı çocukluk aşıları, 1 Temmuz 2016 tarihinde doğanlardan başlamak üzere; kızamık, kızamıkcık, kabakulak ve halk arasında dörtlü karma olarak adlandırılan DaBT-İPA aşıları ile 1 Temmuz 2007 tarihinde doğanlardan başlamak üzeretetanoz (Td) aşısının aile hekimleri tarafından yapılması kararlaştırıldı.
Daha önce ilköğretim 1. ve 8. sınıflarda yapılan bu aşılar 1 Temmuz’dan itibaren aile hekimliğinde uygulanmaya başlanacak ve söz konusu aşılar aile hekimleri performans sisteminde negatif performans olarak sistemlerine yansıyabilecek. Yani 1 ay içinde uygulanamayan aşı nedeniyle aile hekimlerinin ücretlerinde kesintiler olacak.
Konuyla ilgili bir açıklama yapan Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) aşağıdaki noktalar değindi:
“Bizler ülkemizin bağışıklama temelini oluşturan aile hekimleri olarak; geleceğe enfeksiyon hastalıklarından uzak sağlıklı nesiller yetiştirilmesine katkı sağlıyoruz. Enfeksiyon hastalıkları nedenli hastaneye yatış, ömür boyu kalıcı sakatlıkların önüne geçiyor, sağlık harcamalarında ciddi tasarruf sağlıyoruz. Bağışıklamanın önemini biliyoruz. Halkımızın bağışıklama yönünden eğitim ve ikna çalışmalarında her zamanki gibi en önde yer alıyoruz.
Bu çocukların, 7 ve 13 yaşında, Toplum Sağlığı Merkezlerinin (TSM) kendi belirlediği zamanda aşılamaları yapılırken, uygulamanınyılın tatil ayı olan Temmuz ayından başlatılmasından, tatil nedeniyle de kişiler erişimin zor olacağı endişesi duyuyoruz. Dolayısı ile yeni uygulama performans aralığının yeniden gözden geçirilerek en az 6 ay aralık bırakılarak düzenlenmesini talep ediyoruz. Bu yansımanın kademeli olarak kısaltılmasının mümkün olacağını da hatırlatmak isteriz. Bunlara ek olarak;
- Aile hekimliği birimlerinde çalışan bir aile hekimi bir aile sağlığı çalışanı ile mevcut görevlerimize yetişemezken verilen ek yüklerle artık sistemin beli bükülmüş, çökme noktasına gelmiştir. 2013 yılından beri gündemde olup bir türlü gerçekleşmeyen ‘’ek yardımcı sağlık personeli’’ hizmetinin sağlanması acil olarak gündeme alınmalıdır.
- Pandemi sürecinde çocuklarımızı aile sağlığı merkezlerimize yönlendirmenin, mevcut virus maruziyeti riski de dikkate alınarak tekrar gözden geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Aşılamanın eski haliyle İlçe sağlık müdürlükleri koordinasyonunda belirli merkezlerde yapılabileceği de düşünülmelidir.
- Bugüne kadar sağlık raporlarını Aile Hekimliği sistemi için gereksiz iş yükü oluşturduğunu her defasında ilgililere ilettik. Her çıkmazda aile hekimini işaret eden uygulamalar istemiyoruz. Öncesinde TSM tarafından verilen raporlama hizmetlerinin tekrar esas sahibine geri verilmesini istiyoruz.
- ASM’lerde mevcut no-frost buzdolaplarımızda, okul çağı çocukluk aşılama için gerekli aşılar ile birlikte daha çok aşı muhafaza edileceğinden kapasite yetersiz kalacak ve daha çok soğuk zincir kırılmaları ile karşılaşılacaktır.
- İller arası hiçbir fark gözetmeksizin aşı lojistiğinin eksiksiz sağlanmasında titiz davranılmalıdır. Toplum sağlığı merkezleri tarafından, aşı temini yönünden aile hekimlerine bazı zorluklar yaşattırıldığı geri bildirimleri alıyoruz. Lojistik hizmetin bir bütün olduğunun unutulmaması gerektiğini, aşıların aile hekimine ulaştırılması ve hatta ASM’lerde saklama koşulları dahil sorumlu olan İl Sağlik Müdürlüğünün buzdolaplarının mevcut koşullarını da dikkate alarak, kapasitesi ölçüsünde, eksiklik yaşanmaksızın aşı temini noktasında hassasiyet göstermesini talep ediyoruz.
- İhmal olmaksızın gerçekleşen soğuk zincir kırılmalarında da zararın aile hekimlerine yansıtılmamasını, mağduriyetler nedeniyle yargının meşgul edilmemesini, bilimsel ölçümler yapılmaksızın aşıimha kararı veren komisyon kararlarının Sağlık Bakanlığı tarafından gözden geçirilmesini ve Genel Bağışıklama genelgesinin çağımız koşullarına uygun şekilde acilen güncellenmesini bekliyoruz.
- Sağlık sistemindeki her aksaklığa yama olarak kullanılan, angarya ve yeni iş yüklerinin akla gelen ilk adresi olan aile hekimlerinin mevcut görev ve sorumlulukları göz ardı edilmektedir.”
Sağlıkta şiddete davetiye hazırlayan sistemi tıkayan bu mesnetsiz raporlar, aile hekiminin esas işi olan koruyucu hekimlikten çok uzaktır. İş yükümüzün azaltılması ülke geleceği için önceliğimizdir.
Sağlık Bakanlığını uyarıyoruz! Acilen güvenli saklama koşulları içeren aşı dolaplarının ASM’lere ücretsiz olarak dağıtımının yapılması gerekmektedir.
Koruyucu hekimliğin tam ve verimli uygulanması için hak kaybı olmaksızın nüfusların düşürülmesi gerekiyor. Aksi taktirde aile hekimleri gelir kaybı yaşayacak. Temel bağışıklama hizmetleri, bebek, çocuk ve gebe izlemleri ve kronik hastalıktarama ve takiplerine uygun, kaliteli zaman ayırılabilmesi gerektiği için vatandaşın diğer sağlık hizmet taleplerine yeterli karşılığı veremeyecek duruma gelinebileceği riskine de dikkat çekildi.