Dünya nüfusunun yaş ortalamasının artması ile birlikte gün geçtikçe kronik hastalıklar da artmakta. Bu hastalıkların en başında demans (bunama) hastalıklarının en sık görülen türü olan Alzheimer gelmekte. Bu ciddi hastalıktan korunmak için beyin fonksiyonlarını geliştirmek şart. Alzheimer Derneği Uluslararası Konferansı (AAIC) 2015’te de, Nöroloji Avrupa Akademisi Kongresi’nde Danimarkalı araştırmacıların sunduğu tez tekrarlandı. Ve Alzheimer konusunda en etkili yolların başında düzenli egzersiz yapmanın geldiği belirtildi.
Sports International Eğitmeni Serhat Çamkerten egzersiz sayesinde Alzheimer hastalığı ile mücadele edilebileceğini geniş araştırma sonuçlarıyla birlikte anlattı.
Düzenli egzersiz ve grup dersleri çok etkili
“Beyin kapasitesini artıracak zihinsel egzersizler (Kitap okumak, bulmaca çözmek, yeni bilgiler öğrenmek gibi) Alzheimer riskine karşı etkili olurken fiziksel egzersizler hiç de yabana atılacak gibi değil. Düzenli egzersizlerden aerobik grup dersleri, stretching (Esneme) grup dersleri başta olmak üzere, yoga, pilates, yürüyüş ve yüzmenin beyne kan akışını artırdığı ve beyin işlevlerini daha iyi bir duruma getirdiği çok çeşitli araştırmalar ile de tekrar ortaya konuldu. Bu yıl düzenlenen Alzheimer Derneği Uluslararası Konferansı’nda (AAIC) da egzersiz ve Alzheimer ilişkisinde umut vaat eden araştırmalar paylaşıldı. Bu araştırmalara göre egzersiz yapmak Alzheimer dahil, tüm demans(bunama) hastalıklarında önemli ölçüde yarar sağlamakta. Düzenli egzersiz, demans hastalarında, zihinsel gerilemeyi ve nöropsikiyatrik semptomları azaltıyor ve Alzheimer hastalarında (AH) hastalığa neden olan başta beyindeki amiloid ve tau proteini olmak üzere, tüm hastalık göstergelerini, azaltıyor. Yani egzersiz sadece hastalığın ilerlemesini önlemekle kalmıyor, aynı zamanda iyileşme de sağlıyor. Uzman doktorlara göre demans hastaları yaşam tarzı değişikliği ile iyileşebilirler. Araştırmalara göre hafif-orta Alzheimer hastaları düzenli aerobik egzersiz programları sayesinde hastalıkla çok iyi mücadele edebiliyor.
Egzersiz sadece semptomları azaltmakla kalmıyor, gerçekten beyin patolojisini değiştiriyor.
Yavaş yavaş başlamak anahtar
Çamkerten, yapılan çok merkezli ADEX araştırma sonuçlarına göre 16 hafta boyunca haftada üç kez 1 saatlik aerobik egzersizi programına en az %80 oranında devam eden hastalarda maksimum kalp hızına ulaşma ve kan akışında istatistiksel olarak önemli bir avantaj kaydedildiğini de aktardı. “Bu araştırmanın sonucu gerçekten şok ediciydi. Böyle bir etki ancak ilaçla tedavi çalışmaları sonucunda görülebilirdi. Nöropsikiyatrik semptomlar dahil olmak üzere, tüm semptomlarda iyileşme görüldü. Depresyon, halsizlik, ajitasyon, halüsinasyon, sinirlilik, kilo kaybı ve uyku problemlerinde egzersizin olumlu yansımaları görüldü. Sonuçlar gösterdi ki, küçük gruplar oluşturmak ve sosyalleşmelerini sağlamak, egzersize düzenli devam etmemiş olan hastalarda bile, psikiyatrik semptomlarda pozitif katkı sağlamaktadır.
Yapılan başka bir araştırma da Alzheimer hastalığına neden olan Tau proteinin azaldığına dair sonuçlar vermekte. Bu çalışmaya 55-89 yaş arası hafif diyabeti ve bilişsel bozukluğu olan hastalar dahil edildi. Hastalar aerobik grubu veya esnetme grubuna dahil edilerek, yavaş yavaş egzersize başlatılmıştır. İlk hafta 10 dakika egzersiz ile başlayıp 6 hafta içinde günde 45 dakika, haftada 4 gün 6 ay boyunca egzersize katılmışlardır. Ortalama 70 yaşındaki kişiler için 45 dakikalık egzersizlerin en az 30 dakikasında kalp atım hızı dakikada 130 veya 132 atımın üzerine çıkabilmekte ve egzersizin geri kalanında ise ısınma ve soğuma egzersizleri yapılmakta. Sonuçlar ise gerçekten çarpıcı. Egzersiz yapan grupta tau seviyelerinin düştüğü ve beyne kan akışının hızlandığı (Özellikle de yaşlanma ve Alzheimer ile etkilenen bölgelerde) görülüyor. Nefes almakta zorlandıkları ve terlemeleri nedeniyle yaşlı insanların egzersize düzenli devam etmeleri kulağa “imkânsız” olarak gelebilir. Ama buradaki kilit nokta her spora başlayan kişiye de söylediğimiz gibi egzersize yavaş yavaş başlamak ve bu sayede kendine güveni artırmaktır.
Bakıcıların dayanamaması sorunu ortadan kalkıyor
Bu çalışmalar, katılan kişilerde hastalık seyrindeki gelişmelerin yanı sıra birçok psikolojik fayda da sağlamaktadır. Kişiler moral bozukluklarından uzaklaşıyorlar, daha az stresli oluyorlar, daha çok sosyalleşmeye başlıyorlar. Bu olumlu değişimler evdeki bakıcıların hastalara dayanamama sorununu da büyük ölçüde ortadan kaldırıyor ve hastalar böylece bakımevlerine gitmek zorunda kalmıyorlar. Grup sporları yaparlarken görüldü ki aslında demans hastaları gerçekten diğer insanlarla bir araya gelmeyi seviyorlar. Gruplarda arkadaş edinmeye başlıyorlar ve hatta bir şeyler yiyip içmek için dışarıya bile çıkıyorlar
İlaçsız olarak iyileşme görüldü
Farklı branşlarındaki Sports International eğitmenleri, inceledikleri tüm bu araştırmalar ışığında, egzersizin bir hastalığın ağırlık derecesini gösteren bir biogöstergeyi değiştirmek için bile yeterli olabileceğini ifade ediyor ve ekliyorlar: “Yapılan her araştırma, inceleme egzersizin beyin üzerinde ne denli etkili olduğunu gözler önüne seriyor. Tüm bunlar demans hastalığı olanların “Yaşam tarzı değişikliği ile iyileşebilir” tespitinin ne kadar doğru olduğunu ortaya koymakta. En azından hastalıkla birlikte daha iyi yaşayabileceklerini göstermekte”