Lancet’de yayımlanan bir makalede hastalığın henüz oluşmadan yüzde 35’inin belli bazı önlemlerle engellenebildiğinden bahsediliyor. O yüzden Alzheimer hastalığı konusunda farkındalık kazanmak çok önemli. Alzheimer hastalığının en büyük düşmanı ise Akdeniz tipi beslenme, hareket etmek, sürekli işleyen bir zihin ve aktif bir sosyal hayat.
Unutkanlık çağımızın en büyük sorunlarından birisi. Alzheimer hastalığı ise unutkanlıkla başlayan, giderek yaygınlaşan ve yakın gelecekte en büyük sağlık problemi haline gelmeye aday hastalıklar arasında yer alıyor. Türkiye’de bu alanda çalışan hekim sayısının az olduğu biliniyor.
Hastalık hakkında bilgi eksikliği olduğu da aşikar. Bu nedenle 21 Eylül tarihi 1994 yılında Alzheimer hastalığına karşı farkındalığı artırmak için Dünya Alzheimer Günü olarak ilan edildi. Bu hastalık artık çok fazla kişi tarafından bilinmeye başladı ve belli bir yaşın üstündeki kişiler için ciddi bir gelecek korkusu olarak ifade ediliyor.
Alzheimer hastalığı ve diğer tür demanslar konusunda 18 yıldır spesifik olarak çalışan Nöroloji Uzmanı Dr. Sevda Sarıkaya, dünyada yaklaşık 50 milyon kadar Alzheimer hastası bulunduğunu, ülkemizde ise tahmini olarak 750 bin Alzheimer hastası olduğunu ifade ediyor.
Alzheimer’in şu an için bilinen kesin bir tedavisi yok. Gelişmiş ülkelerde en fazla çalışma bütçesi ayrılan hastalıklardan birisi durumunda. Çünkü bu hastalık sadece hastaları değil, yakınlarını, toplumu ve ekonomiyi de etkiliyor.
Dr. Sarıkaya’nın belirttiğine göre, Lancet’deyayımlanan bir makalede hastalığın henüz oluşmadan önce yüzde 35’inin belli bazı önlemlerle engellenebildiğinden bahsediliyor. O yüzden Alzheimer hastalığı konusunda farkındalık kazanmak çok önemli. Dr. Sarıkaya, Alzheimer hastalığının en büyük düşmanının ise Akdeniz tipi beslenme, hareket etmek, sürekli işleyen bir zihin ve aktif bir sosyal hayat olduğunu söylüyor.