Ziraat Mühendisleri Odasının yeni yönetimi belli oldu

0
1560
Ziraat Mühendisleri Odasının yeni yönetimi belli oldu

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odasının 14-15 Mart 2020 tarihlerinde Ankara’da gerçekleştirilen 47. Olağan Genel Kurulunda Başkanlığa Baki Remzi Suiçmez seçildi.

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası’nın 14-15 Mart 2020 tarihlerinde gerçekleştirilen 47. Olağan Genel Kurulunda seçilen Oda Yönetim Kurulu 18 Mart 2020 tarihinde görev dağılımını yaptı. Buna göre Yönetim Kurulu Başkanlığı’na Baki Remzi Suiçmez seçildi.

İkinci Başkanlığa Caner Aksakal’ın seçildiği Yönetim Kurulunda, Yazman Üyeliğe Mehtap Ercan Bilgen, Sayman Üyeliğe, Tahsin Erman Çağdaş ve Üyeliklere Cem Özkan, Yener Ataseven, Züleyha Oğuz seçildi.

Bununla birlikte 47. Dönem Olağan Genel Kurulu Sonuç Bildirgesi de yayınlandı. Sonuç Bildirgesinde şunlar kaydedildi:

“TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası 47. Dönem Olağan Genel Kurulu 14-15 Mart 2020 tarihlerinde 27 şube ve 53 il temsilciliğinden 363 delegenin katılımıyla Ankara`da gerçekleştirilmiştir.

Genel kurulda ülkemizdeki kırsal/tarımsal yapının mevcut durumu ve sorunları ile meslek alanımıza ilişkin gelişmeler ve çözüm yolları ele alınmış ve aşağıda belirtilen temel sonuçların kamuoyu ile paylaşılmasına karar verilmiştir.

Ülkemizde vahşi kapitalist politikaların önünü açan 1980 askeri darbesinden bu yana tarım, üreticilere yeter gelir sağlamaktan uzaklaşmış, bir kültür olarak köylülük yok edilmiş, kırsal yerleşimler yaşanılır olmaktan çıkarılmıştır. Köyler yaşlılara terk edilirken, göç eden genç nüfus kentlerin varoşlarında işsizler ordusunu büyütmüştür.

Hayat pahalılığı, zamlar, yoksulluk, işsizlik ve gelir adaletsizliği halkın en önemli gündem maddeleri olarak devam etmektedir. TUİK verilerine göre 2019 yılında, işsizlik %13,7’ye yükseldi. İşsizliğin azaltılamadığı Ülkemizde en kolay ve ekonomik iş sahası açılabilecek alan tarım sektörü iken tarım istihdamı 255 bin kişi azalmıştır.

Çiftçi Kayıt Sistemine kayıtlı çiftçi sayısı 2003 yılından 2017 yılına kadar 700 bin kişi azalmış, çiftçi tarım desteği talebini dahi terk etmiştir. Tarım ve Orman Bakanlığı bu verileri faaliyet raporlarından kaldırdığı için artık takip edilememektedir.

Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre tarımın milli gelire katkısı 2002 yılında %10,3’ten 2018 yılında %5,8’e kadar gerilemiştir. Ülkemiz tarım sektöründe kişi başına düşen gelir 2010 yılında 4.064 dolardan %30 azalış ile 2018 yılında 2.839 dolara gerilemiş durumdadır. Bu miktar İspanya’dakinden %86, Fransa’dakinden %89, Almanya’dakinden %90 daha azdır.

Son derece güçlükle dolu tarım sektöründe inatla üretmeye çalışan çiftçi tarımsal desteklerde aradığını bulamayınca bankaların tarım kredilerine yönelmektedir. Çiftçinin 2019 yılı Aralık ayında bankalara olan kredi borcu 109 milyar TL’ye ulaşmıştır. İcra takibine düşen tarımsal kredi borcu ise her yıl %50’nin üzerinde artış göstermektedir.

Türkiye tarımda büyük ölçüde kendine yetebilen bir ülke iken kooperatifleşme, altyapı yatırımları, tarım arazileri ve meraların korunması gibi konulara yeterince önem verilmeyişi nedeniyle tarımımız her geçen gün gerilemiş ve yetiştirebilecek pek çok ürün ithal edilmek zorunda kalınmıştır. 2002 yılından bu yana ekilir tarım arazisi miktarında 3.5 milyon hektar azalma olmuştur.

2019 yılında buğday ve mısır ithalatımız %70, ayçiçeği ithalatımız ise %60 artış gösterdi. Yaklaşık 10 milyon tonluk buğday ithalatı ile Cumhuriyet tarihinin ithalat rekoru kırıldı. Buğday ithalatının gerekçesi gösterilen un ihracatımızda da artmak bir yana 53 ton azalmıştır. Tarım arazilerini amacı doğrultusunda kullanan üreten Türkiye hedefimizdir.

Tarım sektörü kadın ve çocuk emeğinin aşırı sömürüldüğü, iş cinayetlerinin hemen her gün görüldüğü bir alan olmuştur. Kamuoyunda sıklıkla rastladığımız kadına şiddet ve çocuğa yönelik istismarları şiddetle kınıyoruz! İnsanlık dışı bu olumsuzlukların bir an önce durdurulması için gereken önlemlerin derhal hayata geçirilmesi en öncelikli talebimizdir.

Tarım sektöründe yaşanan olumsuzluklar üretimi ve üretim alanlarını daraltırken, kamu kurumları küçültülüp, müdahale kurumları kapatılıp işlevsizleştirirken, alana hizmet veren özel sektör de günden güne zayıflamaktadır.  Artan fakülte sayılarına paralel olarak mezun sayısı sürekli artış göstermektedir. Uygulanan yanlış politikalar sonucu meslektaşlarımızın kamuda ve özel sektördeki istihdamlarında sorunlar artmaktadır.

Ülkemiz ve coğrafyamızda yaşanan kaos ortamı yaşamın her alanında olduğu gibi tarımsal üretimi de olumsuz yönde etkilemektedir. Türkiye tarımının daha da geriye gitmemesi ve meslek alanlarımız açısından ülkemizde ve çevremizde barış ve kardeşlik ortamının bir an önce yeniden tesis edilmesine ihtiyaç vardır. Ziraat Mühendisleri Odası halkımızın sağlığını, gıda egemenliğimizi, mesleğimizi ve meslektaşlarımızı olumsuz yönde etkileyecek tüm konularda kamuoyunu da bilgilendirmeye, emek, barış ve demokrasi mücadelesini geçmişte olduğu gibi önümüzdeki süreçte de meslek ve meslektaş hakları mücadelesi kapsamında sürdürmeye devam edecektir.

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası çatısı altında örgütlü bulunan tüm mühendisler olarak barışın hakim olduğu, yüzlerin güldüğü, doğal kaynaklarımızın ve çevrenin korunduğu, halkımızın sağlıklı gıdalarla beslendiği bir dünya hedefliyor ve bunun için tüm gücümüzle çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz