Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, başta gübre olmak üzere yem, zirai ilaç, elektrik ve sulama gibi girdi fiyatlarının son günlerde önemli ölçüde artış gösterdiğini bildirerek, ”ürün maliyetleri artacak, üretici üretimde sıkıntı çekerken, artan gıda fiyatları tüketicilere ağır gelecektir” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, yerli üretimin daha çok önem kazandığı pandemi döneminde tarımsal üretim sekteye uğratılmaması gerektiğini, bu dönemde ithalatın pahalı hale geldiğini, paranız olsa da ürün bulmanın zorlaştığını vurguladı. İstatistiklerin girdi kullanımının fiyat artışıyla birlikte düştüğünü gösterdiğini, yeterince girdi kullanılmamasının verimi ve kaliteyi düşürdüğünün bilgisini veren Bayraktar şöyle devam etti:
Gübre fiyatları
Hammadde fiyatları artışını öne sürerek, talebin arttığı bir dönemde fiyat artışları yapmak her zaman yaşanıyor. Gübre sektörünün denetim ve kontrolünün yapılması böyle dönemlerde önem kazanıyor.
Üre gübresi fiyatında Aralık ayından bu yana yüzde 30,4’lük, geçen yılın Ocak ayına göre ise yüzde 70’lik bir artış yaşandı. Geçen yıl Ocak ayında tonu 1765 lira, Aralık ayında tonu 2 bin 300 lira olan üre gübresi bugün 3 bin liradan satılıyor. Diğer gübrelerden amonyum nitrat (yüzde 26) fiyatı aylıkta yüzde 17,9, yıllıkta yüzde 63,4, kompoze gübre (20.20.0) fiyatı ise aylıkta yüzde 16,2 ve yıllıkta yüzde 54,8 arttı.
Gübre tarımsal üretimdeki en önemli girdilerden biridir ve üretimi yüzde 50’ye kadar artırabilmektedir. Yoğun gübre kullanımının başlayacağı önümüzdeki günleri düşünerek, üretimin aksamaması için artan gübre fiyatlarına acilen müdahale edilmelidir. Özellikle baharda üst gübre olarak buğday ve arpa başta olmak üzere birçok üründe kullanılan üre gübresinin fiyatlarının aşağıya çekilmesinin üzerinde önemle durulmalıdır.
Buğday ve arpada kuraklıktan dolayı zaten üretim düşüklüğü beklenirken, bir de yeterli gübre kullanılmaması dolayısıyla üretimin daha da azalmasına meydan verilmemelidir. Çünkü yurt içinden çiftçiden bin 650 liradan alınan buğdayın şu andaki fiyatı yurtdışında 2 bin 650 liraya yükselmiştir. Bu nedenle en temel ürünümüz buğdayda yerli üretim fevkalade önem kazanmıştır.
Yüksek fiyat nedeniyle çiftçi ihtiyaç duyulan gübreyi kullanamazsa verimin, üretimin azalması nedeniyle gıda fiyatları da artacak. Çiftçinin yaşadığı sorun sofraya da yansıyacak.
Fahiş fiyatlarla satılacak gıda maddelerinin kazanını spekülasyon yapacak olan aracılar, kaybedeni ise çiftçilerimiz ve tüketiciler olacaktır.
Bu sorun sofraya yansımadan acil olarak çözülmelidir. Çiftçimize gerekli destek verilmelidir.
Diğer yandan gübre üreticileri ve ithalatçıları da düşen talepten dolayı gelir kaybına uğrayacaklardır.
Çok düşük kalan gübre destekleri artırılarak üreticinin gübre fiyatlarına yetişmesi için alım gücü artırılmalıdır.
Gübre fiyatları artışının, özellikle pandemi sürecinde, artırılması gereken üretimimiz için büyük bir tehdit olduğunun farkına varmalıyız.
Gübre fiyatları artışına çözüm bulunmaması halinde ise fiyatlar daha fazla artabilir, bu durum tarım sektörü için bir kaosa sebebiyet verebilir.
Yem, elektrik, zirai ilaç fiyatları sulama ücretleri
Hayvansal üretimde, üreticilerimizin en büyük girdisi yemde fiyat artışları üreticimizi ciddi şekilde etkilemekte. hayvancılık sektörüne büyük bir darbe vurmaktadır.
Yine tarımsal sulama da kullanılan elektrik fiyatları yüksek seviyesini korumaktadır.
Tarımsal üretimin en önemli faktörlerinden olan sulama ücretlerini yüksekliği de üreticilerimizi mağdur etmektedir.
Kullanılmadığında verimde yüzde 60’lara varan verim kayıplarına sebep olan zirai mücadele ilaçlarının fiyatları son yıllarda önemli artışlar gösterdi.
Yem de üreticilere destekleme yapılmalı, elektrik fiyatları ve sulama ücretleri makul seviyelere indirilmeli ve ilaç fiyatlarına uygulanan yüzde 18’lik KDV üreticilerimize destek olarak verilmelidir.
Soğan ve patateste pazarlama sorunu
Temel ürünlerimizden kuru soğan ve patateste pazarlama sorunları devam etmektedir. Tarlada ve depodaki üretim maliyeti 90 kuruş olan soğanda fiyatlar 70-80 kuruşa geriledi. Pandemi dolayısıyla talepte yaşanan daralma fiyatlarda düşüşe yol açtı.
Depolarda bekleyen soğanda çürümeler oldu. Mart sonu Nisan’da taze soğan çıkmaya başlayacağından, depolardaki soğanların satışında sıkıntı olacaktır.
Üreticilerimizin mağduriyetinin önlenmesi için, soğan ihracatına ivme kazandırılması, yeni alıcıların ve pazarların bulunması gerekmektedir.
Yine patates üreticilerimiz de 90 kuruşa mal ettiği patatesi, depo çıkışı ürünün durumuna göre 60-80 kuruşa satmakta zorlanmaktadır.
Patateste artan rekolte ve pandemi dolayısıyla talepteki daralmanın etkisi ile yaşanan pazarlama sorunları devam etmektedir.
Üreticilerimizin beklentisi tüketimin artmasını sağlayarak ürünün değerlendirilmesi, ihracatın teşvik edilmesidir.
Kredi borçları
Türkiye Ziraat odaları birliği olarak, çiftçilerimizin yüksek faizlerle borçlanarak biriken ve takibe düşen borçları ile ilgili olarak geçen ay Sayın Cumhurbaşkanımıza mektup yazmış bu borçların faizsiz olarak uzun vadeye yayılmasını ve çiftçilerimizin icradan kurtulmalarını talep etmiştik. Bu sorunları Tarım ve Orman Bakanımıza da birkaç defa ilettik.
Sayın cumhurbaşkanımızın talimatı ile bu sorunun çözülmesi için bir çalışma başlatıldı. Ancak, Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliğinden yapılan açıklamada Kooperatif ortaklarından takibe düşen borçlu sayısı oranının yüzde 1,4 olduğu ifade edildi. Bunun üzerine bu oranın yüksek olmadığı gerekçesiyle yapılandırmaya gerek görülmemiştir.
Bu durumun ardından, bir basın toplantısı düzenleyerek, geliri dikkate alındığında, yüksek faizle borçlanmış çiftçilerin bu borçlarını ödemesinin zor olduğunu açıklayarak, borçların faizsiz olarak uzun vadeye yayılması ile çiftçinin icraya düşmekten kurtulacağını ve rahat bir nefes alacağını ifade ederek kamuoyuna duyurmuştuk. Bu açıklamalarımız yazılı basında ve televizyonlarda geniş bir şekilde yer buldu.
Bu sorunun çözümü ile ilgili olarak, faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.
Hükümetimizden beklentimiz acil olarak çiftçimizin bankalara ve Tarım Kredi Kooperatiflerine ödeyemediği için takibe düşen ve yüksek faizle kullandığı borçları faizsiz olarak uzun vadeye yayılmalı ve üreticilerimiz rahatlatılmalıdır.
[mc4wp_form id=”25750″]