Ceviz üretimi, cevizin beslenme ve sağlıktaki yeri ve cevize dair pek çok konu, 3. Ulusal Ceviz Sempozyumunda masaya yatırılıyor. Sempozyumun ilk gününde, üretiminde dünya dördüncüsü olduğumuz cevizde yanlış uygulamaların ağaç başına düşen verimi düşürdüğü vurgulandı.
Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen 3. Ulusal Ceviz Sempozyumu başladı. 3 gün sürecek sempozyumda, 25 üniversiteden bilim insanları ve araştırmacılar bildiri sunacaklar. Sempozyumun Kongre Merkezi Bordo salondaki açılış programına, AİBÜ Rektörü Prof. Dr. Hayri Coşkun, Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Emine Davarcıoğlu, Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Karadeniz, il müdürleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, ceviz yetiştiricileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan Dekan Prof. Dr. Turan Karadeniz, sempozyumun içeriği hakkında bilgi vererek, 56’sı sözel, 4’ü çağrılı, geri kalanı ise poster bildiri olmak üzere sempozyuma 99 bildiri sunulduğunu söyledi. Karadeniz, AİBÜ Rektörlüğü ve Bolu Belediye Başkanlığı ile sempozyuma destek veren tüm sponsorlara ve emeği geçenlere teşekkür etti.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği adına konuşan Dr. Fehmi Güven, cevizin sağlık açısından öneminin idrak edilmesinin dünyadaki ceviz üretiminin hızla artmasına neden olduğunu belirterek, FAO’nun rakamlarına göre 2004’te 1.5 milyon ton olan ceviz üretiminin 2013’te 3.5 milyon tona ulaştığını, Türkiye’nin 200 bin ton ceviz üretimiyle dünyada 4’üncü sırada yer aldığını söyledi. Cevizin ana vatanının Türkiye olduğunu ve ülkemizin hemen her tarafında ceviz ağacı görmenin mümkün olduğunu vurgulayan Güven, yanlış uygulamalardan dolayı ağaç başına düşen verimin düşük olduğunu, son 10 yılda üretimin yüzde 58.7 oranında artmasına rağmen maalesef ceviz ithal eden bir ülke olduğumuzun altını çizdi.
Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Emine Davarcıoğlu ise, cevizin öneminin son yıllarda arttığını ve Bolu’nun ceviz yetiştirilmesi açısından uygun bir bölge olduğunu ifade ederek, Bolu Belediyesi’nin yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verdi. AİBÜ’yle birlikte kesme çiçek serası ve Bolu’nun endemik bitkilerinin toplandığı bir gen bahçesi oluşturduklarını kaydeden Davarcıoğlu, Bolu’nun gelişmesine katkı sağlamak ve genç kuşakları yetiştirmek için çalıştıklarını sözlerine ekledi.
Rektör Coşkun: “Tarıma Dayalı Sanayiyi Geliştirmek Durumundayız.”
AİBÜ Rektörü Prof. Dr. Hayri Coşkun ise, 15 Temmuz’da yaşadığımız darbe girişimine değinerek, şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize acil şifa, ailelerine ise başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerini iletti. Coşkun, TBMM’yi ve vatandaşlarımızı kurşun yağmuruna tutan bu alçakça darbe girişimine, milletimizin gerekli cevabı vermek suretiyle ülkemizin barış ve huzurunu sağladığını hatırlattı.
Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi bünyesinde 3 yeni bölüm açtıklarını vurgulayan Coşkun, fakültenin, kanatlı eti ve tohum üretiminde önemli bir yere sahip Bolu’ya bilimsel anlamda önemli katkılar sağlayacağını söyledi. Fakültenin yeni binasının bitmek üzere olduğunu müjdeleyen Coşkun, özetle “Üniversitemiz etrafındaki 2B arazilerinin tamamını, 168 dönüm, Ziraat Fakültesi’ne tahsis etmek suretiyle bahçe ve tarla bitkileri gibi uygulama alanlarını genişletmiş olduk. Yaklaşık 20 dönümlük bir alana, 1000 meyve fidanı dikmek suretiyle ki bunların bazısı ceviz, erik, kiraz… fidanlar bu sene yeni dikildi. Bir araştırma bahçesi olacak. Burası inşallah hem üniversitemize hem yöremize ve ülkemize örnek bir bahçe olur. Unutmayalım, biz tarıma dayalı gelişmek zorundayız. Tarıma dayalı sanayiyi geliştirmek durumundayız.” diye konuştu.
Kastamonu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Seyit Mehmet Şen “Cevizin Sağlıklı Beslenmedeki Yeri”, Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Ünal “Yeni Ceviz Bahçelerinde Yapılan Hatalar”, emekli Ziraat Mühendisi Tanfer Dinler ise “Tarıma Farklı Bir Bakış” başlıkları altında sunum yaptılar. Sempozyumun açılış programı, plaket takdiminin ardından sona erdi. Sempozyum, 15 Ekim Cumartesi günü sona erecek.