Son 10 yılda 3 milyon hektar verimli toprağın imara açıldığını belirten Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar; “Bu gidişat tehlikeli.” dedi.
Denizli’de, 12. Ege Tarım, Sera ve Hayvancılık Fuarı(AEGEANAGRI 2016) törenle açıldı. EGS Park Fuar Alanı’nda düzenlenen fuarın açılış törenine, Denizli Valisi Şükrü Kocatepe, TZOB Başkanı Bayraktar, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Denizli Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Sezgin Kutlu, Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer, Denizli Ticaret Borsası Başkanı İbrahim Tefenlili, Orion Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Tan ve fuarda stant açan firma sahipleri katıldı.
Açılış öncesi yaptığı konuşmada Türk tarım sektörü hakkında değerlendirme bulunan TZOB Başkanı Bayraktar, belediye başkanlarına çağrıda bulunarak çocukların geleceği olan verimli tarım arazilerinin imara açılmamasını istedi. Bayraktar, “Son 10 yılda 3 milyon hektar araziyi imara açmışız. Verimli tarım arazileri 26 milyon hektardan 23 milyon hektara düşmüş. Bu gidişat tehlikeli. Dünyada enerji, gıda en stratejik sektör diyoruz. Bununla ilgili bütün ülkeler tedbirleri alıyor. Kendi topraklarında değil, başka ülkelerde üretim yapıyorlar. Üretimleri orada üretip kendi markalarını basıyorlar. Biz verimli arazileri kaybedersek nerede üretim yapacağız?” dedi.
“Çiftçiye kirli sulardan dolayı iyi tarım uygulaması sertifikası verilemiyor”
Türkiye’nin sanayileşmeye ihtiyacı olduğunu ancak bunun gerekli önlemler alınarak yapılması lazım geldiğini savunan Bayraktar, “Sular çok önemli. Ama akarsularımız neden bu kadar çok kirletiyoruz. Elbette sanayileşeceğiz. Bizim hedefimiz sanayileşmek değil sanayi ötesi bir topluluk haline geleceğiz. Üretim yapacağız ama kimyasal atıklarla suları kirleteceğiz. Peki, kimyasal atıklarla yetişen bu ürünleri çoluk çocuğumuza nasıl yedireceğiz? Yaşamak önemli ama yaşatmak daha çok önemli. Biz yaşayalım derken birilerini öldürürsek bunun hesabını Allah’a veremeyiz. Bunun vicdani sorumluluğu da var. Gelişen sanayi ülkelerinde tarımda gelişmiştir. İyi tarım uygulamalarında üretici nasıl üretilmiş diye bakıyor. Çiftçiye sulardan dolayı sertifika verilemiyor.” diye konuştu.
“Tarımsal desteklerin yarısı yüzde beşlik kesime gidiyor”
TZOB olarak büyük işletmelere karşı olmadıklarını fakat hiç bir ülkenin aile işletmelerini desteklemediği müddetçe tarımda kendini güvencede hissedemeyeceğini vurgulayan Bayraktar, “Hesabımızı doğru yapalım. Aile işletmeleri daha az maliyetlidir. Bedava sıfır faizli para aldım diye yatırım yapanlar bunu sadece ekonomik maliyet olarak görüp bir müddet sonra buradan çekiliyorlar. Ama aile işletmeleri insana yatırım yapıyor. Ailesiyle beraber çalışıyor. Bildikleri iş bu. Aile şirketlerini optimal büyüklüğe ulaştırmanın yollarını bulmamız lazım. Tarımsal kredileri buralarda kullanmamız lazım. Destekleme politikaları tüm baştan değiştirmemiz lazım. Bugün desteklerin yarısı yüzde beşlik diğer yarısı yüzde 95’lik kesime gidiyor. Bunun değişmesi lazım. İşletmelerimizi yüzde 48’i bin liranın altında destek alıyor. İşletmelerimizin yüzde 70’i iki bin liranın altında destek alıyor. Adama bin lira veriyorsun gidiyor tarım müdürlüğüne alıyor dosya parası, bize geliyor aidat veriyor. Yol parası geliş gidiş gidiyor 200 lira. 800 lirayla mı çiftçi ayağa kalkacak? Artık politikaları değiştirmemiz lazım. Ziraat Bankası artık ‘Çiftçi Bankası’ olsun küçük işletmelere kredi versin.” şeklinde konuştu.