İktidarın, hayvancılıkta yaşanan sorunların çözümüne yönelik süreci doğru yönetemediğini belirten CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Besici para kazanamadığı için hayvancılığı bırakıyor, vatandaş pahalı et tüketmek zorunda kalıyor. Aracılar ise kazançlarından taviz vermiyor” dedi.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TBMM’de basın toplantısı düzenleyerek, et fiyatlarındaki önlenemeyen artışın nedenlerini değerlendirdi ve çözüm önerilerini sıraladı.
“Tarım Bakanının açıklamaları gerçeklerle örtüşmüyor”
Et fiyatlarının yılbaşından bu yana yüzde 20 oranında artarak, marketlerde belirli bölümlerinin 120 liraya kadar çıktığını ifade eden Ömer Fethi Gürer, “Tarım Bakanı, ülkemizde hayvan varlığının yeterli olduğunu, et sıkıntısının yaşanmayacağını söylüyor. Ancak et fiyatlarındaki artış, resmi ithalat rakamları ve besiciliği bırakan sayısı hayvancılıkta sorunun varlığını gösteriyor.” dedi.
Hayvan ithalatına 10 yılda 8.2 milyar TL ödendi
2010-2019 yıllara arasında Türkiye’nin 4 milyon 876 bin büyükbaş hayvan ithal ettiğini, son 2 yıldaki ithal hayvan sayısının ise 1 milyona yaklaştığını ifade eden Gürer, son 10 yılda büyükbaş ve küçükbaş canlı hayvan ithalatına ödenen paranın ise 8 milyar 290 milyon TL’yi aştığını kaydetti.
Besicilik bitiyor
Gürer, canlı hayvan ithalatının bu şekilde devam etmesi ve ülkemizde yem fiyatlarında artışın durdurulmaması halinde besicilik sektörünün tamamen bitebileceği gibi vatandaşların et ve süte ulaşmada ciddi sorunlar yaşayabileceğine dikkat çekti.
Gürer, Türkiye’de et fiyatlarının artış nedenlerinin yanı sıra, neden ithalata gerek duyulduğu ve bu soruna neden çözüm bulunamadığının mutlaka açıklığa kavuşturulması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Besici hayvanını kesime göndermek zorunda kalıyor
Besicinin gerekli şekilde desteklenmediğini, girdi maliyetinin sürekli arttığını anlatan Gürer; “Maliyetler arttığı ve sütün para etmediği için süt inekçiliği yapan besici, hayvanlarını kesime gönderdi. Süt inekleri kesime gittiği için buzağı sayısı sürekli azaldı. Bunun yanında buzağı ölümleri bir türlü önlenemedi. TİGEM’de dahi hayvan hastalıkları nedeniyle son yıllarda 5 bine yakın hayvanın zorunlu olarak kesime gönderildiği görülüyor. Hayvan hastalıklarıyla ilgili ne yazık ki yeterli mücadele yapılamıyor. 2019 yılında 11 milyon 400 bin ithal aşı getirildiğini Bakan açıkladı. Yerli aşımızı hızla geliştirmeli ve aşıları korunaklı kılıp aşılama sağlamalıyız. Hayvancılıkta tedavi yanında koruyucu veteriner hekimlik uygulaması başlatılmalıdır. Asıl görevi fiyatları dengelemek olan Et ve Süt Kurumu yeterli oranda stok yapmasına karşın piyasada fiyat dengesini sağlayamamaktadır. Hayvan hastalıklarının artması ve buzağı ölümlerinin ülkemizde devam etmesi, bunun yanında iktidarın hayvan ithalatındaki ısrarcılığı et fiyatlarının bu denli artmasının bir başka sebebidir.” şeklinde konuştu.
Yem fiyatlarındaki artış engellenemiyor
Yem fiyatlarının bir yılda neredeyse iki kat arttığını, bu nedenle besicinin 12 ay kapalı ortamda beslemek zorunda kaldığı hayvanlarına yeterli yem veremediği için randımanın da düştüğünü ifade eden Gürer, randıman düştüğü için gelir elde edemeyen besicinin de hayvanını kesime göndermek zorunda kaldığını belirtti. 300 kg et alacağı hayvandan 200 kg et almak durumunda kalması et açığı oluşmasının da nedeni olmaktadır” dedi.
TMO hata yapıyor
Besicilikte kullanılan yem fiyatlarındaki artışa da değinen CHP Milletvekili Gürer, “TMO arpa için belirlediği taban fiyatın çok üstünde fiyatla dışarıdan arpa ithal ediyor. Mısır, soya, ayçiçeği tohumu ve küspesi gibi ürünlerde de aynı sorun yaşanıyor. Kaba ve karma yemde ithalata bağlıyız. Soya, mısır, arpa, ayçiçek tohumu küspesi ithal gelen yemler. Saman, yonca, pancar küspesi fiyatları da her yıl artıyor. Yem fiyatlarındaki artışlar besiciliği zora soktu” ifadelerini kullandı.
Çözüm önerileri
Et fiyatlarındaki artış ve besicilikte yaşanan sorunların çözümüne yönelik önerilerini de anlatan Gürer, şunları söyledi:
“Öncelikle ithal hayvan aşı yerine yerli hayvan aşısı üretimine başlanmalı. Korucuyu veterinerlik uygulaması mutlaka hayata geçirilmeli.
Hayvan varlığını artıracak, beslenmesini sağlayacak düşük fiyatlı yeme ulaşmanın yolu açılmalı ve yem fiyatları mutlaka düşürülmelidir.
Marketlerde ette yüzde 8 olan KDV sıfırlanmalıdır. 38 liradan alınan karkas etin üzerine maliyet konulduğunda 55-60 lira aralığında tüketiciye satılması gereken et bugün iki katına satılıyorsa burada piyasanın kontrol edilemediği görülüyor. Piyasa mutlaka kontrol altına alınmalıdır.
İthal hayvan ile hastalıklarda ülkemize gelmektedir. Bu bağlamda daha sıkı denetimi artırılmalı, kontrollere rağmen, ithal edilen hayvanlarda bir süre sonra neden hastalık çıktığı mutlaka araştırılmalıdır.
Süreç doğru yönetilmeli, para kazanamadığı için hayvancılığı bırakmak zorunda kalan besicinin sorunları çözülmeli, besicinin kazancının makul seviyeye ulaştırılması konusunda adımlar atılmalıdır.
Besicinin de tüketicinin de korunacağı bir sistem hayata geçirilmelidir.”
Tüketici et alamaz halde
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer et fiyatlarında önlenemeyen yükseliş nedeniyle vatandaşın da et alamaz duruma geldiğini belirtti. Ciğer, işkembe fiyatlarının et fiyatı ile yarıştığını, kemiğin dahi markette ücretli satıldığını ifade eden Gürer, et fiyatlarının düşmesi için KDV’nin sıfırlanması, besicinin maliyet girdilerinin düşürülmesi ve aracıların fiyat artışına neden olan aşırı kar hırsının frenlenmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
[mc4wp_form id=”25750″]