Türkiye’de çalışan kadınların 4’te 1’i tarımda çalışıyor. Tarımda çalışan kadınların ise yüzde 95’inin sosyal güvencesi yok.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımda çalışan kadınların yüzde 95’inin sosyal güvenlik sistemine kayıtlı olmadığını bildirerek, “Kadın çiftçilerimizin sosyal güvenlik sistemine katılımının desteklenmesi için teşvik edici önlemler alınmalıdır” dedi.
Bayraktar, 15 Ekim Dünya Çiftçi Kadınlar Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, çalışan kadınların 4’te 1’inin tarımda olduğunu belirterek, çalışma hayatının her alanında yer alan kadınların tarımsal üretimde de yaptıkları katkılarla çok önemli roller üstlendiğini vurguladı.
Küçük ve orta büyüklükteki işletmelerde emek yoğun işleri çoğunlukla kadınların üstlendiğini ve iş yüklerinin genellikle erkeklerden daha fazla olduğunu söyleyen Bayraktar, kadınların, Türkiye’de büyük bir çoğunluğu küçük işletmelerden oluşan aile tarımının da kalbi olduğunu belirtti.
Kadınların gösterdiği bu özverinin Türk tarımı için en değerli dinamiklerden biri olduğunu ifade eden Bayraktar şunları kaydetti:
“Günde 16-17 saat çalışan kadın çiftçilerimiz, tarımımızın belkemiğidir. Dünyada ve Türkiye’de tarımsal üretim, gıda güvenliği ve beslenmede kadınlar en önemli rolü oynamaktadır. Ülkemiz ancak, kadınların potansiyelini açığa çıkarabildiği ve kadınların toplumsal refahtan pay alabildiği ölçüde tarımsal, ekonomik ve sosyal açıdan gelişmiş bir ülke konumuna gelebilir.”
“Çiftçilerimiz bu rakamları ödemekte güçlük yaşıyor”
Tarımda, mevcut sigorta primleriyle kayıt dışılığın önlenemeyeceğini ve kadın çiftçilere tarım Bağ-Kurunda ayrıcalığın şart olduğunu belirten Bayraktar, “Tarım Bağ-Kur primleri çok yüksek. İndirimsiz aylık 913 lira 8 kuruş, borcu yoksa yüzde 5 hazine teşvik prim indirimi ile 781 lira 37 kuruştur. Çiftçilerimiz bu rakamları ödemekte güçlük yaşıyor” diye konuştu.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin de yönetiminde yer aldığı Sosyal Güvenlik Kurumu’nda genelde çiftçilerin, özelde kadın çiftçilerin mağduriyetleri ve hak kayıplarının giderilmesi için büyük gayret gösterdiklerini belirten Bayraktar şunları kaydetti:
“Tarımda çalışan kadınların yüzde 95’i sosyal güvenlik sistemine kayıtlı değil. Pozitif ayrımcılığı hak eden kadın çiftçilerimizin sosyal güvenlik sistemine katılımının desteklenmesi için teşvik edici önlemler alınmalıdır.
Kadın çiftçilerimiz için senede 90 gün yıpranma payı, primlerin yüzde 50’sinin devlet tarafından ödenmesi başta olmak üzere birçok alanda pozitif ayrımcılık talep ediyoruz.
Bu yıl 27 gün olarak uygulanan, 2023 yılında 30 güne çıkacak olan Tarım Bağ-Kur prim ödeme gün sayısı, 2008 yılında olduğu gibi 15 güne indirilmelidir.
Tarımda çalışan kadınlar, sigortalı olmadan önce gerçekleşen doğum nedeniyle, hizmet borçlanması yapılabilmelidir.
Engelli bakımını üstlenen kadın çiftçilere, prim ödemesinde ayrıcalık
sağlanmalıdır.”
“Genç kadınlarımızı tarımda tutmalıyız”
Genç kadınların, tarımda kazanamadığı için kırsaldan kaçtığını vurgulayan Bayraktar, “Hayvancılık işletmelerinde yem fiyatlarının yüksek olması, sebzecilikle uğraşan çiftçilerimizin sebze fidelerinde destek alamaması, elektrik fiyatlarının ve sulama ücretlerinin yüksek olması gibi sorunlar kadın çiftçilerimizin de mağduriyetine sebep olmaktadır. Genç kadınlarımızı tarımda tutmalıyız. Kadınlarımızı kırsalda tutmanın yolu, tarım Bağ-Kur primi ile ilgili yapılacak düzenleme, girdi fiyatlarına yapılacak müdahale ve tarımın her alanında zamanında verilecek desteklerden geçmektedir” diye konuştu.