Tarım sektörünün itibarı için…

0
900

Özellikle son dönemde artan bir şekilde, Türkiye’nin tarım ihracatının büyük alıcıları olan ülkelerin, Türkiye’de yetiştirilen tarım ürünlerine yönelik ülkemiz tarımının imajını ve güvenini zedeleyecek açıklamalar yaptığına dikkat çeken gıda analiz şirketi İnvenura, tarım sektörünün itibarı için ürünlerin tüm süreçlerinin izlenilmesi gerektiğine dikkat çekti.

İnvenura Gıda Analiz Laboratuvarları, 5 Nisan 2017 tarihinde dijital basında yer bulan ve Rusya Federal Veteriner ve Bitki Sağlığı Gözetim Servisi (Rosselhoznador) Başkanı Sergey Dankvert’in Türkiye’den ihraç edilen domatese ilişkin yaptığı “Türkiye’nin ilgili makamının ihraç edilen sebzelerinin güvenliğini garanti edecek durumda olmadığı” açıklamasına ilişkin bir bilgilendirme notu yayınladı.

Türkiye ekonomisinde tarım ihracatının toplamda 17 milyar dolarlık bir hacme sahip olduğu hatırlatılan bilgilendirme notunda, Türkiye’nin domates üretiminde dünya 4.’sü olduğu ancak domatesin ihracatında henüz istenilen seviyelere ulaşamadığı ifade edildi.

24 Kasım 2015 tarihinde Rus savaş uçağının düşürülmesi ile başlayan Türkiye-Rusya ilişkilerindeki gelişmeler nedeniyle Rusya’ya domates ihracatında da önemli oranda düşüş yaşandığı belirtilen notta şu ifadelere yer verildi:

Ürünlerin kontrolü, tohum ve topraktan başlamalı

“Rusya Federal Veteriner ve Bitki Sağlığı Gözetim Servisi (Rosselhoznador) Başkanı Sergey Dankvert, dün (5 Kasım 2017) Türkiye’deki dijital basına yansıyan açıklamaları ile “Türkiye’de yetiştirilen domatese karşı güvenilirlik sorunu” olduğunu belirtmiş, kontrol sürecinin üretimden başlaması gerektiğini açıkça ifade etmiştir. Bu açıklaması ile Dankvert, 16 Ekim 2016 tarihinde İtalyan Tarımcılar Derneği Coldiretti’nin hazırladığı ve kamuoyu ile paylaştığı “en tehlikeli ithal gıda maddeleri” listesinde Türk fındığının, kanserojen aflatoksin maddesi içerdiği gerekçesiyle ilk sırada yer alması sürecini hatırlatmıştır. Yanı sıra yine aynı listede, Türkiye’den getirilen meyve-sebze başlığı altında kuru incir ve biber de 5’inci sırada yer almıştı. Özellikle son dönemde artan bir şekilde, Türkiye’nin tarım ihracatının büyük alıcıları olan ülkeler, Türkiye’de yetiştirilen tarım ürünlerine ve tarım sektörüne yönelik yukarıda örneklediğimiz ülkemiz tarımının imajını ve güvenini zedeleyecek açıklamaları yapmışlardır. Bu açıklamalar, üretici, ihracatçı ve sektör paydaşları ile birlikte Türkiye’nin tarım ekonomisine büyük zarar vermektedir.”

Ürünlerin tüm süreçler izlenmeli, bilgiler kamuoyu ile paylaşılmalı

“Bu ve benzeri durumlarda karşı hamle olarak siyasi gerekçeler ya da farklı angajmanlar öne sürmek, sektörün sorununa çözüm olmadığı gibi, mevcut durumun yarattığı zararı artırabilme potansiyeline de sahiptir. Bu ve benzeri durumlarda süreci çözmek, Türkiye’deki tarım sektörü paydaşları ve ülkemiz tarımının itibarını korumak ya da güçlendirmek adına ekonomimizde önemli bir yere sahip tarımsal ürünlerin, üretim aşamasından ihracat aşamasına kadar olan süreçlerinin kontrolü ve izlenebilirlik kayıtlarının açıklanması oldukça önemlidir: Bu bilgilerin ilgili taraflar ve ilgili tarafların kamuoyu ile paylaşılması; 1. Türkiye’nin tarım ürünlerine karşı gerek global ihracat pazarında gerekse kamuoyu bazında oluşan ya da oluşması muhtemelen olumsuz yaklaşımları önleyecek, 2. Türkiye’deki tarım ürünlerine karşı güvenin korunmasını ya da artmasını sağlayacak, 3. Tarımda Türkiye’nin güvenilir bir ihracat ortağı olduğu algısı güçlenecektir. Özellikle ihracata konu olan ürünlerin, tohumdan ilgili pazara girişine dek her aşamada izlenebilir ve kayıt altında olması, ürünlerin güvenilirliği ile ilgili kayıtlara ulaşabilirliğin sağlanması ile Türkiye’nin tarım ürünleri belli pazarlar için değil dünya pazarı için cazibeli, sağlıklı, kaliteli, güvenilir ve tercih edilir duruma gelecektir.”

Risklerle ilgili proaktif bir yaklaşım sergilenmeli

“Üretimin ilk adımından itibaren uluslararası standartlar çerçevesinde alınacak numuneler ve bu numunelerin analiz sonuçlarının değerlendirilmesi ve riskli ürünlerle ilgili çalışmaların kayıt altına alınması, Türkiye’nin risklerle ilgili proaktif bir yaklaşım sergileyerek tüm süreçleri objektif bir şekilde ortaya koyarak bir güven tesis etmesini sağlayacaktır. Tarım ürünleri ihracatında yer alan üretici, ihracatçı, tarımsal girdi sağlayıcılar, devlet ve diğer tüm paydaşlarla birlikte bu konuya odaklanarak, ürünlerimizin imajının haksız şekilde zarar görmesini engelleyici ve çözüm odaklı çalışmalara hızla başlaması gerektiğine inanıyoruz.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz