Plan ve Bütçe Komisyonunda Tarım ve Orman Bakanlığının 2021 yılı bütçesi üzerine konuşan CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, tarımda, Bakan Pakdemirli’nin sunumundaki gibi “pembe bir tablo” olmadığını savunurken, İYİ Parti Samsun Milletvekili Erhan Usta, Türkiye’de çiftçilerin gırtlağına kadar borçlu olduğunu, tohum alamadığını ve ekim yapamadığını öne sürerek; Pakdemirli’ye “Siz hangi ülkeden bahsediyorsunuz?” sorusunu yöneltti.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekilleri, Tarım ve Orman Bakanlığının 2021 yılı bütçesi üzerinde görüşlerini dile getirdi. CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, tarımda, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin sunumundaki gibi “pembe bir tablo” olmadığını savundu.
“İthalatı teşvik eden bir politika izleniyor”
Sındır, bu sektöre yönelik yanlış politikaların, ithalatı özendirebileceğini, üreticiyi üretimden soğutabileceğini ve tüketicinin fahiş fiyatlı ürünlere mahkum edilebileceğini belirtti.
Elindeki grafikleri salondakilere gösteren Sındır, Türkiye’nin tarım alanlarında 2002-2019 yılları arasında görülen daralmanın, Trakya yüzölçümünün iki katına karşılık geldiğini anlattı.
Türkiye’nin, birçok tarımsal üründe ve hayvan yeminde net ithalatçı ülke haline geldiğini, iktidarın, ithalatı teşvik eden bir politika izlediğini öne süren Sındır, bugünkü Resmi Gazete’de yayımlanan İthalat Rejimi Kararına Ek Karar ile ayçiçeği ithalatında verginin sıfırlandığını savundu.
Sındır, çiftçinin en fazla kullandığı mazot ve gübre desteklerinde gelecek yıl düşüş beklendiğini ancak bu girdilerin fiyatlarında sürekli bir artış görüldüğünü ileri sürdü.
CHP’li Sındır, hayvancılık desteklerinin gelecek yıl yüzde 9,6 azalacağını, üreticinin süt ineklerini kesime gönderdiğini ifade ederek, süt üreticisinin desteklenmesini istedi.
Usta: “Siz hangi ülkeden bahsediyorsunuz?”
İYİ Parti Samsun Milletvekili Erhan Usta, Türkiye’de çiftçilerin gırtlağına kadar borçlu olduğunu, tohum alamadığını ve ekim yapamadığını öne sürdü.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin sunumundaki olumlu verileri eleştiren Usta, “Siz hangi ülkeden bahsediyorsunuz?” sorusunu yöneltti.
İktidarın tarıma önem verdiği söylemlerinde bulunduğunu ancak çiftçiyi doğrudan ilgilendiren tarımsal desteklemelerde düşüş olacağını savunan Usta, iktidarın tarımı gözden çıkardığını iddia etti.
Tarımsal alanların verimli kullanılmasının önemine işaret eden Usta, “Ekilebilir bütün alanlarımızı ekmemiz lazım. Yeni araziler geliştirmemiz lazım. Tarım arazisi olarak kullanılabilecek Hazineye ait araziler var.” ifadelerini kullandı.
Usta, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kenevir üretimi konusunda olumlu söylemleri bulunduğunu ancak “görünmeyen bir muhalefet” nedeniyle bu konuda adım atılmadığını söyledi.
Hükümetin, fındığın hiçbir yapısal sorununu çözmediğini ileri süren Usta, “Türkiye’nin fındığı, bir tane yabancı firmanın tekelinde çarçur ediliyor. Bu yıl iyi fiyat verildi. Önceki ve daha önceki yıllara bakalım, fındıkların yollara serildiği yıllara… Fındıkta depolama ve verim sorunları, piyasayı regüle edecek kurum sorunu çözülmedi. Fındığın yurt içi fiyatını dahi İtalyan firma belirliyor.” görüşünü savundu.
Aydın: “Ekim itibarıyla destek miktarı 18,4 milyar liraya ulaştı”
AK Parti Antalya Milletvekili İbrahim Aydın, 2002’de 36,9 milyar lira olan Türkiye’nin tarımsal hasılasının 2019’da 277,5 milyar lira olarak gerçekleştiğini belirtti.
Tarımda dış ticaret fazlasının geçen yıl itibarıyla 5,3 milyar dolar olduğuna işaret eden Aydın, çiftçilere 2003-2020 döneminde 310 milyar lira tarımsal destek ödemesi yapıldığını, bu yıl Ekim itibarıyla destek miktarının 18,4 milyar liraya ulaştığını kaydetti.
Devletin ithalatta muz üreticilerini koruyan gümrük vergisi uygulamasının, yatırımcıya, üreticiye sağlanan sübvanse edilmiş kredilerin hayata geçirilmesi sayesinde muz ithalat rakamlarında yüzde 90 azalma görüldüğünü kaydeden Aydın, “Üretim artışı dolayısıyla ithalatın azalması ile ülkemiz ekonomisine 250 milyon dolarlık bir katkı sağlanmıştır. Manavgat’ta 2014’te muz üretim alanı sadece 21 dekarken 2020’de şu ana kadar 15 bin dekar alanda muz üretimi yapılmaya başlanmıştır.” diye konuştu.
Türkiye’deki orman alanlarının 2,5 milyon hektar arttığına dikkati çeken Aydın, “Bu miktarın yüzde 76’sı olan 1,9 milyon hektarı, son 18 yılda yapılan gayretli çalışmaların neticesidir.” dedi.
Aydın, kısa süre öncesine kadar bilinmeyen trüf mantarı üretiminin bugün 50 tona ulaşarak, ülke ekonomisine katkısının 180 milyon lira olduğunu, bu üründe üretim artışı öngörüldüğünü dile getirdi.
AK Partili Aydın, 2003’te 40 dakika olan yangına ilk müdahale süresinin, bu yıl itibarıyla 12 dakikaya indirildiğini, yanan orman alanlarının ağaçlandırılması için çalışmaların hızla sürdürüldüğünü ifade ederek, “Yanan orman alanları, yılı içerisinde ağaçlandırılmaktadır ve başka bir amaçla kullanımı veya imara açılması mevzubahis değildir.” değerlendirmesinde bulundu.
Aydın, Türkiye’nin, orman yangınlarında, Akdeniz ülkeleri arasında en az yanan alana sahip ülke olduğuna dikkati çekti.
CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, İstanbul’da Melen Barajı’na yönelik sorunların çözülmesinin geciktirildiğini iddia ederek, “İstanbul’u almak için susuz bırakıyorsanız size yazıklar olsun.” ifadesini kullandı.
Bekaroğlu, bir an önce “Çay Kanunu” çıkarılması gerektiğini söyledi.
HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan, tarımın antropolojik açıdan bakıldığında “kadın etkinliği” olduğunu belirterek, salondaki bakanlık bürokratları arasında kadın yönetici bulunmamasını eleştirdi.
Turan, yerli tarım ürünlerinin fiyatlarını, ne ekileceğini uluslararası tekellerin belirlediğini iddia ederek, “Tarım ve Orman Bakanlığının, bir bakanlık olmaktan çıkarak uluslararası anlaşmaları yerine getiren bir aygıta dönüştüğünü; bu durumun da yerli ve milli kavramlarıyla örtüşmediğini” ileri sürdü.
Türkiye tarımının, “piyasanın öngörülemezliği”, “pandemi” ve “ekolojik kriz” arasında sıkıştığını, GSYH içerisinde tarımın payının düştüğünü, çiftçi yaşının da giderek arttığını savunan Turan, Türkiye tarımı için yeni bir felsefeye ihtiyaç duyulduğunu öne sürdü.
Turan, “Küçük aile çiftçiliğiyle üretimin birçok faydası var. Küçük aile çiftçiliği ve kooperatif örgütlenmeleri, istihdam sorununu ve sağlıklı gıdaya ulaşmada engelleri ortadan kaldıracaktır. Bu kesime yönelik desteğin artırılması, doğdukları yerde var olarak üretime katılmaları olmazsa olmaz hale gelmiş durumda.” diye konuştu.
HDP’li Turan, mevsimlik tarım işçilerinin sorunlarının çözülmesini talep etti.
MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, Türkiye’nin tarımda ithalatçı bir ülke olduğu söylemlerini değerlendirdi. Aksu, Türkiye’nin 2019’da tarımsal ürün ihracatının 18 milyar dolar, ithalatının ise 13,5 milyar dolar olduğunu, tarımda net ihracatçı konumunda yer aldığını kaydetti.
Kovid-19 salgını nedeniyle sağlıklı kalabilmenin yanında fizyolojik ihtiyaçların karşılanabilmesi için de gıda arzında sorun olmaması gerektiğine işaret eden Aksu, Türkiye’nin gıda potansiyeliyle bu süreci fırsata çevirme imkanına sahip olduğunu belirtti.
Aksu, çiftçinin üretime devam etmesinin önündeki engellerin kaldırılması ve çiftçiyi üretime teşvik edecek çalışmalar yürütülmesinin önemine işaret etti.
Salgının kısa dönem etkilerinin yanı sıra orta dönem etkilerinin olabileceğini kaydeden Aksu, “2021 ile birlikte 2022 ve sonraki yıllar için de üretim planları yapılmalıdır.” dedi.
Türkiye nüfusunun 2050 yılında yaklaşık 110 milyona ulaşacağının öngörüldüğünü anlatan Aksu, tarımsal üretimin o tarihte yüzde 50 artırılması gerektiğini belirtti.
MHP’li Aksu, Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye ve diğer yerlerde çıkan orman yangınlarının, herkesin ciğerini yaktığını dile getirerek, “Ağacımıza, doğamıza kim ya da kimler sabotaj yapmışsa bulunup en ağır şekilde cezalandırılması gerekir.” değerlendirmesinde bulundu.
Aksu, Toprak Mahsulleri Ofisinin fındık gibi stratejik ürünlerde fiyatlandırma yapmasının, çiftçiyi spekülatörlerden koruduğunu vurguladı.
Kaynak: Meclis Haber