“Balığımızı Norveç somonuna yedirmeyeceğiz”

0
800
“Balığımızı Norveç somonuna yedirmeyeceğiz”

Norveç Somonu balığının Türk balıklarından daha sağlıklı olduğunu ima eden reklamlara tepki gösteren Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan, “Balığımızı Norveç somonuna yedirmeyeceğiz.” dedi.

Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan, Türk balıklarının Omega-3 zengini olduğunu, en fazla Omega-3’ün hamsi başta Türk balıklarında olduğunu, Karadeniz’de somon üretiminin başladığını, Norveç Somonunun balığının Türk balıklarından daha sağlıklı olduğunu ima eden reklamların gerçeği yansıtmadığını söyledi. “Su Ürünleri Sektör Değerlendirme Toplantısı”nın açılışında konuşan Kızıltan, “Balığımızı Norveç somonuna yedirmeyeceğiz. Önümüzdeki süreçte tanıtım çalışmalarımızda doktorlardan ve diyetisyenlerden destek alacağız. Türk balıkları tercih edilsin. Döviz Türkiye’de kalsın. Devletten isteğimiz, bundan sonraki süreçte üretim yerine tüketime destek olması” dedi.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın levrek ve çipura üretimine verdiği desteğin kaldırıldığı bilgisini aktaran Kızıltan, bundan sonraki süreçte Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan su ürünlerinde tüketiminin arttırılması için destek isteyeceklerini, Türkiye’de 7 kg. seviyesinde olan balık tüketiminin 15 kg’a çıkması için tüketimin desteklenmesi gerektiğini dile getirdi.

Kızıltan, 2016 yılında sektörün bir önceki yıla göre ihracatını yüzde 15 arttırarak 793 milyon dolara ulaştığını, 2023 hedeflerinin ise 1.5 milyar dolar olduğunu sözlerine ekledi.

Atalay: Su ürünleri çiftliklerine nükleer santral algısıyla bakılmamalı

Mustafa Altuğ Atalay

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Mustafa Altuğ Atalay su ürünleri sektörünün 2023 hedefleri doğrultusunda büyümesini sağlamak için Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve sektörün ortak hareket etmesinin önemine değindi.

Atalay, 6111 sayılı kanundaki balık çiftlikleri kiralama yetkisinin İl Özel İdarelerine ve Belediyelere geçmesinin gündeme geldiğini, sektörle ortak hareket ederek, kiralamaların 2 yıl daha Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığında kalmasını sağladıklarını bunun da işbirliği sayesinde olduğunu kaydetti.

“Su ürünleri tesislerine nükleer santral algısı ile bakılıyor, bu değiştirilmeli. Su ürünleri yetiştiriciliği çiftlikleri çevreye duyarlı, hassas bir üretim şeklidir, bunu kabul ettirmemiz gerekiyor” diyen Atalay, “Birinci konu bu. İkinci olarak hem yerelde hem de diğer sektörlerle yaşadığımız sıkıntılar var. Aşılama sıkıntısını 2008’den bu yana çözemedik. Aşılama yerleri çözülemedi. İzmir ve Muğla’da lojistik ihtiyaçları sağlayacak iskele alanları çözülememiş. Bunları çözmek için neler yaptık? Hem Kültür ve Turizm Bakanlığı hem de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bilgiler gönderdik, sunumlar yaptık. Onlara sıkıntıları anlattık. Kültür ve Turizm Bakanlığında sorunların çözüleceğini tutanak altına aldık” diye konuştu.

Kemerburgaz Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emre Alkin de makro ekonomi ile ilgili bir sunum yaptı. Alkin, su ürünleri ihracatçılarına rekabette başarılı olmaları için insan kaynaklarına, bilgiye, inovasyona, teknolojiye, çevreye yatırım yapmaları önerisinde bulundu.

Sanayi’de son dönemde gündeme gelen Endüstri 4.0 ile milyarlarca makinenin birbiriyle konuşacağı bir sistemin hayata geçeceğini anlatan Alkin, 2017 yılının 2016 yılına göre daha iyi olacağı bilgisini paylaştı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz