Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru, sözleşmeli tarımı daha cazip hale getirmek ve teşvik etmek amacıyla 12 maddelik öneri listesi hazırladı.
Türkiye genelinde 2019 yılında, il ve ilçe tarım ve orman müdürlüklere teslim edilen, sözleşmeli bitkisel üretim yapan toplam üretici sayısı 185 bin 399’a ulaştı. Sözleşmelerin üretim miktarı toplamı ise meyve, sebze ve tarla bitkilerinde 34.5 milyon tona, süs bitkilerinde de 7.6 milyon adete yükseldi. Ancak sözleşmeli tarım modelinin bitmeyen sıkıntıları tarım gündemini meşgul etmeye devam ediyor. Sektör temsilcileri ve çiftçiler, uzun süredir, sistemin sağlıklı işlemediğinden yakınıyor. Üretici ile alıcı arasında imzalanan sözleşmelerdeki aksaklıklar, Bakanlığa ulaştırılmayan sözleşmeler nedeniyle sözleşmeli üretime yönelik düşük faizli kredi uygulamaları, teşvikler ve desteklerden yararlandırılmayan üreticiler, sözleşmelere imza atan taşeron firmalar, sözleşme şartlarını yerine getirmeyen firmalar nedeniyle hakkını arayamayan çiftçilerin sorunları sıkça gündeme gelir oldu.
Üretici de sanayici de yeni bir sözleşmeli tarım modelinin hayata geçirilmesini ya da sistemin sürdürülebilir olması için yapısal reformlara ihtiyaç olduğunu sıkça dile getiriyor.
Bu konuyu sıkça gündeme taşıyan isimlerden biri olan Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru da twitter hesabından “Sözleşmeli Tarım modelinin teşviki ve gelişmesi için önerilerini” 12 maddede sıraladı.
1- Sözleşmeli tarımın tarafları çiftçi ve ürünü alarak işleyen sanayici olmalıdır, ürünlerin ticaretini yapanlar sözleşmeli tarım kapsamına alınmamalıdır.
2- Sözleşmeli tarımı teşvik etmek için alıcı taraftaki sanayiciye, çiftçiyle yapacağı sözleşme ibrazıyla kamu bankaları aracılığıyla hazine destekli Sözleşmeli Tarım Ürünü Alım Kredisi kullandırılmalıdır.
Alımın sözleşmeye uygun olarak yapıldığı fatura veya müstahsille belgelenmeli, aksi halde kredi faizindeki hazine desteği alıcıdan cezasıyla tahsil edilmelidir.
3- Çiftçimiz için sözleşmeli tarımın cazip olması açısından, sözleşmede belirtilen ürünün tohum veya fidesi ile üretimde kullanılacak gübre alıcı tarafından piyasadaki peşin fiyattan çiftçiye sağlanmalı ve hasat sonu ürün bedelinden faizsiz olarak mahsup edilmelidir.
4- TARSİM sigortasındaki %50 devlet desteği; Tarım ve Orman Bakanlığının kurduğu DİTAP’a kayıt olan ve sözleşmeli tarım yapan çiftçiler için %75’e çıkarılmalıdır.
5- Primlerinin alıcı tarafından ödenmesi şartıyla fiyat düşmelerine karşı alıcıyı korumak için TARSİM tarafından sözleşmeli tarım yapan sanayiciye Alım Fiyatı Sigortası yapılmalı ve bu sigorta primleri de devlet tarafından %50 desteklenmelidir.
6- Sözleşme hükümlerine aykırı davranan taraflar için verilen tüm devlet destekleri cezasıyla geri tahsil edilmelidir.
7- Sözleşmeli tarıma finansman sağlayan kamu bankalarını teşvik etmek için her iki tarafın da bu bankada hesap açması, her türlü sigortacılık ve ödeme işlemlerinin bu bankalar tarafından yapılması şartı sözleşmede yer almalıdır.
8- Sözleşmeli tarım yapan çiftçiden alınan ürünler TOBB’un alacağı bir kararla borsa tescil ücretinden ve Maliye Bakanlığının kararıyla stopaj vergisinden muaf olmalıdır.
9- Finansmanı sağlayan bankanın da taraf olduğu sözleşmeler borsa tescili ile hukuksal bir akit haline getirilmeli ve her iki taraf için de bağlayıcı cezai şartlar içermelidir.
10- Sözleşmeye konu olan her tarımsal ürün için ürün kalite tanımları yapılmalı ve anlaşmazlıklar halinde geçerli olacak analiz laboratuvarları belirlenmelidir.
11- Yaş meyve ve sebzelerin sözleşmeli tarımında, kalıntı miktarları için Tarım ve Orman Bakanlığının limitleri ve zirai ilaç kullanım talimatnamesi baz alınmalıdır.
12- Sözleşmeli tarımda çiftçi ekimden hasada kadar olan her faaliyetini kayıt altına alarak, yaprak gübresi, zirai mücadele ilacı gibi kullandığı tüm girdilerin içerik ve dozajlarını, suyunun analizini alıcı tarafa ibraz etmelidir.
[mc4wp_form id=”25750″]