Ana Sayfa Tarım Sertifikalı tohum kullanmayan çiftçilere destek verilmeyecek mi?

Sertifikalı tohum kullanmayan çiftçilere destek verilmeyecek mi?

0
1932
Sertifikalı tohum kullanmayan çiftçilere destek verilmeyecek mi?

Sertifikalı tohum kullanım şartı konusunda Buğday Derneği’nin sorularını yanıtlayan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, 5 dekarın altındaki işletmelere “sertifikalı tohum kullanma şartı” aranmaksızın destek verileceğini ve organik sertifikalı tarım yapanların kendi tohumlarını istediği ölçekte ekebileceğini açıkladı. Ancak konuyla ilgili birçok detay hâlâ aydınlatılmayı bekliyor.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’in geçtiğimiz haftalarda açıkladığı 2018 yılındaki desteklemelere getirilen “sertifikalı tohum kullanma şartı”nın nasıl uygulanacağına ilişkin tam bir netlik olmaması, kamuoyunda tartışmalara yol açtı. Konuya açıklık getirmek amacıyla Buğday Derneği tarafından yöneltilen sorulara yanıt veren Bakanlık, yanıtlarında “sertifikalı tohum kullanmayan çiftçilere destek verilmeyeceği ifadesinin yanlış olduğunu” vurguladı. Buna rağmen, hâlâ pek çok noktanın karanlıkta kalmayı sürdürdüğüne dikkat çeken Buğday Derneği, konuya ilişkin paylaşımında şunları kaydetti:

“Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından derneğimize gönderilen açıklamada, 5 dekarın altındaki işletmelere “sertifikalı tohum kullanma şartı” aranmaksızın destek verileceği, organik sertifikalı tarım yapanların kendi tohumlarını, 5 dekarın üzerinde de olsa ekebileceği belirtiliyor. Bakanlık, yerel tohumların üretiminde yasak olmadığını, ancak bu tohumlarla elde edilen ürünlerin ticarete sokulamayacağını, yani üreticinin ham, yarı mamul ve mamul ürünleri satamayacağını vurguluyor.

Yapılan açıklamada yerel tohumların ıslahı ve korunması, yerli tohum/köy popülasyonu veri tabanının oluşturulması, hangi tohumun yerli olduğuna dair karar verecek bir mekanizmanın oluşturulması gibi konularda mevzuat çalışmalarının sürdüğü belirtiliyor.

Yanıtsız kalan sorular

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından derneğimize gönderilen açıklamada konuya ilişkin birçok soru hâlâ yanıt bekliyor. Karanlıkta kalan en önemli sorulardan biri, yerli tohumun nasıl belirleneceği. Bu noktada, yerli tohum seçilirken hangi kriterlerin uygulanacağı, bu tohumların nasıl bir yol izlenerek ve kimler tarafından sertifikalandırılacağı, sertifikalarda tescilin kimin üzerine olacağı açıklık kazanmadı.

Sertifikalandırılacak yerli tohumları devletin mi, özel sektörün mü üretip satacağı konusu da belirsizliğini koruyor. Karanlıkta kalan bir diğer konu da üretilecek tohumların saf hat olup olmaması. Şayet satılacak tohumlar hibrit (melez) olursa çiftçi her yıl yeniden tohum satın almak zorunda kalabilir. Ancak gen kaynağı çiftçinin kendisi olan tohumların devlet eli ile standart tohum/saf hat üretimi söz konusu olursa, çiftçiler için her sene tohum şirketlerinden tohum alma zorunluluğu ortadan kalkmış olacak.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’in konuyla ilgili yaptığı açıklamada yer alan, “havzasında yerel tohum” tanımının içeriği de merak konusu olmaya devam ediyor. Yerli tohumların havza bazında değerlendirilmesi konusunda nasıl bir alt-yapı oluşturulacağı, her havza için sadece belirli tohumların mı seçileceği, belirlenecek tohumlar dışında yerli tohum ekeceklerin ne ile karşılaşacakları meselesi de gizemini koruyor. Bakanlık, ”yerel çeşitlerin tanımlanması ve kayıt altına alınarak ait oldukları havzalarda üretilebilmesi ve desteklenmesi açısından mevzuat çalışmalarının sürdüğünü” belirtmekle yetiniyor.

Hazırlıksız yapılan bu girişim mağduriyet doğurur!

Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği olarak görüşümüz; gerekli mevzuat çalışmaları tamamlanmadan, konu gerektiği gibi araştırılmadan, veri tabanı oluşturulmadan ve tüm bu hazırlıklar kamuoyu ile paylaşılıp değerlendirilmeden, 5 dekar üzerindeki arazilerde yerli tohum ekimine destek verilmeyeceğinin açıklanmasının ve bunun hayata geçirilmesinin çiftçiler açısından mağduriyetlere neden olabileceği ve uygulamada birçok sıkıntının ortaya çıkabileceği yönünde.

Destek kaldırılmadan önce havzalar bazında çalışmalar bitirilmeli, yerli tohum üreticileri ile görüş alışverişinde bulunulmalı, yerli tohumların tespit ve kayıt altına alma çalışmaları bitirilmeli, üniversitelerde ve enstitülerde ıslah, tescil ve sertifikasyon aşamaları tamamlanmış olmalıydı. Böylece 5 dekar üzerindeki arazide yerli tohum eken çiftçiye alternatif olarak sertifikalı tohum sunulmuş olurdu.

Örneğin daha önce Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın desteğini açıkladığı siyez tohumu için başlanan ıslah çalışması uzun yıllar sürecek. Bu süre bazı tohumlar için 10 yılı bulabilir. Yani desteğin kesileceği 2018 yılında bu ıslah çalışmaları henüz tamamlanmamış olacak ve örneğin yerli siyez tohumu eken İhsangazi’deki çiftçiler mağduriyet yaşayacak. Bu yüzden söz konusu uygulamaya geçilmeden önce tüm hazırlık aşamalarının tamamlanmış olması gerekiyor.

Organik ürün pazarını destekleyici düzenlemeler yok

Bakanlık organik tarım ilan edilecek il ve bölgelerde organik tarım yapanların ürünlerini iç pazarda değerlendirmeleri için kolaylaştırıcı yasal düzenlemelerin yapılmasının Bakanlığın görev alanına girmediğini ancak gelecekte yapılacak çalışmalarda ve toplantılarda bu konu üzerinde değerlendirmeler yapılacağını belirtmekle yetiniyor.

Bakanlığın derneğimize göndermiş olduğu cevapta organik üreticilerin yerli tohumları ekebilecekleri belirtilmiş olsa da, konuyla ilgili asıl sorumuza, yani destekten yararlanıp yararlanmayacaklarına dair bir açıklama bulunmuyor. Şayet Bakanlık 5 dekar şartında organik üreticilere yönelik bir istisna yapmayacaksa, 5 dekar üstü üretim yapan (iç pazara yönelik üretim yapanların tamamı) çiftçiler destekten faydalanamayacak demektir. Bu durumda 5 dekar üstü üretim yapan ve yerli tohum eken organik çiftçilerin, organik tarım desteklerinden faydalanıp faydalanamayacakları hala soru işareti.

Organik tohum ve fide temini noktasında da önemli sıkıntılar yaşayan organik çiftçilerin destekten mahrum kalmaları veya yerli tohumdan ürettikleri ürünleri satışa sunamamaları, toplam sayısı 20’den az olan organik pazarları ve bu pazarlardaki ürün çeşitliliğini ciddi biçimde etkileyecek.

Atalık/yerel tohumların ekilerek yaygınlaşması ve bu yolla gelecek kuşaklara aktarılması konusunda çaba gösteren Buğday Derneği olarak, “sertifikalı tohum kullanma şartı” konusundaki soruların yanıtlarını aramayı sürdüreceğiz.”

YORUM YOK

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz