CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, sektörel kredilerde en yaygın borçlanmanın tarımda yaşandığını bildirdi.
2016 yılı sonu itibarıyla çiftçilerin bankalara olan borçlarının 73,4 milyar liraya ulaştığını belirten Sarıbal, “Çiftçiler, toprak yetersizliği, borçluluk ve benzeri nedenlerden dolayı ticari kredi alamamakta ve bu ihtiyaçlarını daha yüksek faizli olan bireysel kredilerle gidermektedirler. Çiftçilerin toplam borcunun 100 milyar lira civarında olduğunu tahmin ediyoruz.” dedi.
Traktör sanayinin hızla artan ithalatla karşı karşıya olduğunu ifade eden Sarıbal, traktör pazarında 2000 yılında toplam satışlar içerisinde ithalatın oranı yüzde 1 iken, bu oranın hızla artarak 2015’te yüzde 31’e kadar yükseldiğini ifade etti.
2016’nın ilk 10 ayında ise ithal traktörün toplam satış içindeki payı yüzde 36’lara ulaştığını dile getiren Sarıbal, şunları kaydetti:
“Traktör, ithalatçı firmalar tarafından Türkiye’ye yüzde 8 KDV ile getiriliyor ve iç piyasada da yüzde 8 KDV ile satılıyor. Buna karşılık yerli sanayici ise üretim için gereken girdiyi yüzde 18 KDV ödeyerek alırken, ürettiği traktörü yüzde 8 KDV ile satmaktadır. Bu da adil olmayan bir rekabete yol açmaktadır.
18 Ocak 2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararıyla ithal edilecek traktörlere yüzde 21 ek gümrük vergisi getirildi. Ancak AB ve EFTA üyesi ülkeler ile Güney Kore, Malezya, İsrail, Makedonya, Bosna-Hersek, Sırbistan, Karadağ, Kosova ve diğer bazı ülkeler bu vergiden muaf tutuldu. Dolayısıyla bu ek vergi yerli üretime bir katkı sağlamaz. Türkiye’de 31 traktör firması bulunuyor. Ancak bunların yalnızca 5’i yerli ve imalatçı konumda. 3 firma da montajcı niteliğe sahip olmasına karşın yerli üretici belgesine sahip. 23 firma ise ithalatçı konumda. Dünyada 120 ülkeye 660 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiren tarım makineleri sektörü, yerli üretim adına büyük bir potansiyele sahip. Türkiye’nin işlevsel, planlı ve yerli üretimi destekleyen tarımsal mekanizasyon politikasına ihtiyacı bulunmaktadır.”