Pakdemirli: “Türkiye at eti, eşek eti ithal etmiyor”

0
581
Pakdemirli: “Türkiye at eti, eşek eti ithal etmiyor”

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli: “Türkiye at eti, eşek eti ithal etmiyor; bu, uluslararası ticari emtia ayrı kod tanımlanmadığından kaynaklı sizin bir yanlış anlamadır. Sudan’dan et ithalatına bir iznimiz yok; bunu da şimdilik 2020’de düşünmüyoruz, 2021’de bu konuyu tekrar konuşalım. Tüm et konusunda ithal veya yerli; ülkemiz örf, âdet, dini inançlarına uygunluk her zaman arıyoruz.”

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Bakanlığının 2020 yılı bütçesi üzerine TBMM Genel Kurulunda bir konuşma yaptı. Bakanlığının 2018 kesin hesap rakamlarına göre bütçesinin yüzde 96’sını harcadığını belirten Pakdemirli, “2020 teklifimiz bir önceki yıla göre yüzde 19,4 artışla 40,3 milyar lira. Yüzde 54,5’u yani 22 milyar lirası tarımsal desteklere gidiyor.” şeklinde konuştu.

Hükûmetin yeni ve etkin destekleri vermeye devam ettiğini vurgulayan Pakdemirli’nin konuşmasından satırbaşları şöyle:

“2018-2019 üretim sezonu öngörümüzde 119 milyon ton bitkisel üretim, 68 milyon hayvan varlığı, 22,1 milyon ton süt üretimi, 1,1 milyon ton kırmızı et üretimi, 19,6 milyar adet yumurta üretimi, 2,2 milyon ton tavuk üretimi var.

Tarım orman sektörünü 2018’de yüzde 1,9 büyüme, 2019’un ilk üç çeyreğinde de yüzde 3,56 büyümeyle diğer sektörlere oranla daha pozitif bir büyümeyle tamamlamış bulunmaktayız. 2002 ile 2018 arasında ortalama yüzde 2,6 büyümeyle 44 milyar dolarlık tarımsal gayrisafi yurtiçi hasılaya ulaştık. Son on yedi yılın on dördünde büyümeye ve 2018’de de gayrisafi yurtiçi hasılaya yüzde 6,2’lik katkımız var. Tarımsal hasılamız -hep diyorsunuz ya “Tarım bitti.” diye- 2002 de 37 milyarken 2018’i 216,7 milyarla kapattık, yüzde 486 artış yani 5 misli artışla kapatmışız. 2019 ilk dokuz aylık tarım orman gayrisafi yurtiçi hasılası -bu da önemli- 2018’in aynı dönemine göre yüzde 30,4 artışla 205,5 milyar lira.

Türkiye ithalat cenneti değil

Verdiğimiz destek ve çiftçi emekleriyle 195 ülkeye 1.690 tarım ürünü ihraç ediyoruz. Türkiye ihracatçı bir ülkedir. Tarımdaki ihracatımız son on yedi yılda 4,7 kat artmıştır. 2019’un ilk on ayında da 14,4 milyar dolar ihracatımız vardır. 2018’in dış ticaret fazlası 4,8 milyar dolardır. Türkiye böyle dediğiniz gibi ithalat cenneti filan değildir.

Hükûmetimiz yeni ve etkin destekleri vermeye devam etmektedir. 2019 yılında 12 yeni ürüne destek, 2019 yılında da 32 desteğin birim fiyatında artış sağlamıştır. Türkiye cumhuriyet tarihinde dane zeytine ilk defa 15 kuruş destek verdik. Tarımsal desteklerimiz de 2002’den bu yana tam 8 misli artmıştır.

Bütçenin yüzde 55’i tarımsal desteklere…

2020 desteklememiz -lütfen bunu not edin- yüzde 36,7 artarak -burada günlerdir bütçeyi okuyorsunuz, bütçe kalemlerini görüyorsunuz- hiçbir bütçe kaleminde yüzde 36.7’lik artış yoktur. 

Bütçemizin yüzde 55’ini de tarımsal desteklere ayırdık. Son on sekiz ayda da 1.303 teknik personel alımı yaptık, 5 bin personel alım sürecimiz de devam ediyor. Norm kadrolarımız müsaade ettikçe de personel alımlarına devam edeceğiz ancak bugün için ben bu atama bekleyen arkadaşlarıma “Şu kadar kişiyi alacağız.” gibi bir haberim yok, bunu da açık açık söyleyelim. Hayırlı, verimli ve bereketli olsun.

Şimdi, her zaman bu destekleri konuşuyoruz. Bu desteklerin yeterli olmadığını da Meclis konuşuyor. Desteklerin yeterli olmadığı konusunda Meclisin konuşması beni rahatsız etmez; çiftçiye ne kadar fazla destek verilirse o kadar iyi ama yüzde 1,30 destek verdiğimizi OECD kabul ediyor. OECD diyor ki: “Sen yüzde 1,30 destek veriyorsun.” Yani yasaya uyuyoruz. Keşke daha fazla olsa, keşke bütçe imkânları daha fazla olsa, keşke daha fazla versek.

Çok sayıda üründe de dünya liderliğimiz var. Bunları biliyorsunuz, bunları tekrar etmeyeceğim. Bitkisel üründe de on yedi yılda yüzde 20 artışımız var. Bir hususun altını çizmek isterim: Üreticimiz mağdur olmasın diye 16 üründe üretici fiyatlarını zamanında açıkladık. En başta geldiğimde şunu söyledim: Üreticiyi koruyacağız, tüketiciyi de kollayacağız dedim değil mi?

Bakın, çiğ süt 2,30 -cumhuriyet tarihinde yok- 1,50 yem paritesi şu anda arkadaşlar. Yaş çay 2,90, yüzde 25 artmış. Şeker pancarı yüzde 28 artmış. 1,350 liralık ekmeklik buğdayda yüzde 29 artış, arpada yüzde 33 artış, Giresun fındıkta yüzde 62 artış.

Kuru üzümde de piyasaya da girdik, incirde de piyasaya girdik. 160 bin üretici, 3,1 milyon ton ürün aldı, 5,6 milyar lira TMO para ödedi. Hasat zamanı ve hiçbir zaman ithalat yapmadık. Ve ben Bakan olduğum sürece, Türkiye hasat zamanı hiçbir zaman ithalat yapmayacak.

16 milyar dolar ithalat yapmışız, 28,6 milyar dolar ihracatımız var.

2020 yılında hayvancılığa 6 milyar lira destek

2019’da çiftçimizi enflasyon altında ezdirmedik. Son on yedi yılda hayvancılık desteklerimiz 45 kat artarak 33 milyar lira oldu. 2020 yılı için de 6 milyar lira hayvancılık desteği planladık. Kırsala yatırım, üreticiye gelir ve istihdama katkı; 9,9 milyar lira hibe ve 200 bin kişiye istihdam sağladık.

Genç ve kadınlara pozitif ayrımcılık yapıyoruz. Tarım, hayvan, orman, gıda ve su ürünleri eğitimi görmüş gençlere de Kırsal Kalkınmada Uzman Eller Projesi için başvuru çağrısına devam ediyoruz.

Sertifikalı tohum üretimi 7 misli arttı

Hükûmetlerimiz döneminde tohum çok konuşulan bir konudur. Sertifikalı tohum üretimimiz tam 7 misli artmış. Tohum ihracatımız artmış. Tohum ihtiyacımızın yüzde 96’sını yerli olarak karşılıyoruz. İhracat 8 kat artmış, 86 ülkeye ihracat yapmışız. Öyle dediğiniz gibi, burası yabancıların oyun alanı falan değil. 922 tohum firmamız var; 861 tanesi yerli, 40 tanesi yabancı, 21 tanesi de ortak.

Tarımsal arazi kayıplarımıza gelelim. Tarımsal arazi kayıpları dünyanın her tarafında problemdir arkadaşlar. Hepimiz bunun mücadelesini vermemiz lazım ama ben bir şey söyleyeyim: AK PARTİ hükûmetleri öncesi tarımsal arazi kayıplarında ne yazık ki diğer hükûmetlerimizin karnesi iyi değil. Toplamda, otuz senede 2,6 milyon hektar tarımsal arazi kaybetmişiz.

265 ovamız tarımsal sit alanı olarak ilan edilmiştir, 300 ovamızı 2023’e kadar tamamlayacağız; potansiyelimizin ben biraz daha fazla olduğunu görüyorum, bu konuyla ilgili de arkadaşlarla çalışıyoruz.

2020 küçükbaşta hamle yılımız olacak. Geçen yıldan bu yana küçükbaşta hayvan sayımızı 46 milyondan 50 milyona çıkardık, bu yıl da en az 54 milyona çıkarıyor olacağız. Bakın, burada 2020 yılı hedeflerimizi veriyorum, bunları not edebilirsiniz; bir dahaki bütçede inşallah nasipse bunları konuşuyor olacağız.

Beyaz et üretiminde 2,4 milyon ton hedefliyoruz. Kırsal kalkınma destek programlarında 4,1 milyar lira destek ve 16 bin yeni istihdam hedefliyoruz.

Su ürünlerinde ilkleri yaptık. Avrupa ve Türkiye’de bir ilk, Tarıma Dayalı İhtisas Organize Su Ürünleri Yetiştirme Bölgesi’ni 16.500 ton kapasiteyle devreye alıyoruz.

Gazi Meclisimize bir teşekkürüm var: Su Ürünleri Kanunu 1971’den beri bekliyordu. Bu Kanun’la birlikte hem kaçak avcılığın üstesinden gelmiş olacağız hem de su ürünleri yetiştiriciliğinde 2023 hedefimiz olan 2 milyar dolarlık ihracatı inşallah yakalıyor olacağız.

2020’yi de inşallah dijitalleşme yılı olarak ilan ediyoruz ve e-devlet üzerinden çiftçimiz, üreticimiz, müstahsilimiz bütün sorunlarını çözüyor olacak.

2018 kesin hesap; bütçenin yüzde 96’sını harcadık, 2020 teklifimiz bir önceki yıla göre yüzde 19,4 artışla 40,3 milyar lira. Yüzde 54,5’u yani 22 milyar lirası tarımsal desteklere gidiyor. Huzurunuzda çiftçilerimize, üreticilerimize, ülkemize değer katan herkese teşekkür ediyorum.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz