Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, 22 Mart Dünya Su Günü kapsamında, “Suyun Değeri” temasıyla düzenlenen programda konuştu.
Bakan Pakdemirli, suyun önemine binaen önümüzdeki günlerde bir ilke imza atılacağını ve Su Şurası düzenleneceğini belirterek, “Cumhuriyet tarihinde bir ilki daha gerçekleştireceğiz. İnşallah önümüzdeki günlerde 1. Su Şurası’nın da başlangıcını yapacağız. Su Şurası kapsamında da ilgili tüm paydaşlarla bir araya gelerek, suyumuzun geleceğini konuşacak, hedeflerimizi ortaya koyacak ve yol haritamızı belirleyeceğiz” dedi.
Şiddetli su stresi
Bu yüzyılın en önemli ve en stratejik kaynaklarından birisinin su olduğuna vurgu yapan Bakan Pakdemirli, insanoğlunun, yeryüzündeki tatlı suyun ancak yüzde 1’ini kullanabildiğine dikkati çekti. Bakan Pakdemirli, şu bilgiyi verdi: “Son yüzyılda, artan nüfus, endüstriyel tarım, sanayileşme ve plansız kentleşmeyle birlikte suyumuza çok yüklendik ve hor kullandık. Şimdi ise azalan su kaynakları ile karşı karşıyayız. Son yüzyılda sulak alanların yüzde 50’si yok oldu. Dünya’da 80 ülke, su sıkıntısı çekiyor. 844 milyon insan, içme suyu hizmetine erişemiyor. Dünya nüfusunun dörtte birinden fazlası olan 2,1 Milyar insan temiz suya ulaşamıyor. 4 milyar insan, yılda en az bir ay, şiddetli su kıtlığı yaşıyor. Kısacası tablo hiç iyi değil ve iyiye doğru da gitmiyor. Önlem alınmazsa, 2030’da dünyadaki mevcut temiz su, ihtiyacın ancak yüzde 60’ını karşılayabilecek. 2030’da susuzluktan dolayı 700 milyon kişinin göç edeceği tahmin ediliyor. 2050’de dünya nüfusunun yüzde 40’ının şiddetli su stresi yaşayacağı ve dünya nüfusunun yarısının susuzluk riski yaşayabileceği öngörülüyor.”
En az su
Su güvenliğinin, gıda güvenliğinin de garantisi olduğunu söyleyen Bakan Pakdemirli, tarımın suyu en fazla kullanan sektör olduğunu ifade ederek, “Dünyadaki suyun yüzde 71’ini, Türkiye’deki suyun ise yüzde 77’sini tarım sektörü kullanıyor” dedi. 2050 yılında dünya nüfusunun 10 milyara ulaşmasının beklendiğini, Türkiye nüfusunun ise 105 milyon kişiye ulaşacağı öngörüldüğünü belirten Pakdemirli, şöyle devam etti: “Dolayısıyla 2050’de bu nüfusu doyurmak için şimdikinden yüzde 60 daha fazla gıda üretmek zorundayız. Ve bu gıdayı üretmek için de şimdikinden yüzde 15 daha fazla suya ihtiyacımız olacak. Bu nedenle suyu ve gıdayı birbirinden ayırt etmeden gıdayı en az su kullanacak şekilde üretecek teknolojiyi yaygınlaştırmamız gerekiyor. Bu kapsamda son 19 yılda, toplam 255 milyar liralık yatırım yaparak, 8 bin 697 tesisi hizmete aldık. 19 yılda inşa edilen ve Cumhuriyet tarihinde yapılanların 2 katından fazla olan 600 barajımızda toplam 45 milyar m3 suyumuzu depoladık. Yaklaşık 20 milyon dekar alanı sulamaya açarak, sulanan tarım alanını 67 milyon dekara ulaştırdık. Böylece, bereketli Anadolu topraklarını modern sulama sistemlerine kavuşturduk.”
Sulamaya açılan alan
2021 yılını “Su ve Sulama Yatırımlarında Hamle Yılı” olarak ilan ettiklerini de hatırlatan Bakan Pakdemirli, sulama yatırımları bütçesinin 2,4 kat artırılarak 15,3 milyar liraya çıkarıldığını söyledi. 2021 yılında; 51’i baraj olmak üzere toplam 402 adet tesis ve yatırımın hizmete alınmasının hedeflendiğini de söyleyen Bakan Pakdemirli, şunları kaydetti: “Bu yatırımlar sonucunda; Depolama kapasitemiz, 180 milyar m3’e ulaşacak. Sulamaya açılan alan 69 milyon dekara çıkarılacak. Tescil edilen toplulaştırma alanı 60 milyon dekara çıkartılacak. İçme suyu miktarı yıllık 4,9 milyar m3’e ulaşacaktır. Diğer taraftan, suyumuzu korumak ve tasarruflu kullanmak için en az 150 adet yer altı barajımızın inşaatları süratle devam ediyor. Eylem Planımız kapsamında Mart ayı itibariyle, 15 ilimizde 26 adet yer altı barajımız faaliyete geçti. İnşallah 2021 yılı sonu itibariyle de hizmete alınan yeraltı baraj sayımızı 50’ye çıkartacağız. 2023 yılına kadar kalanını da hizmete almayı planlıyoruz.”
Kaynak: Ajans Bizim
[mc4wp_form id=”25750″]