Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, üretim rakamlarının ülkemizde tarımın bitmediğini, tam tersine reel olarak büyüdüğünü gösterdiğini belirtti.
Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, üretim rakamlarına bakıldığında ülkedeki tarımsal üretimin hem miktar hem de değer olarak arttığının görüldüğünü bildirdi.
Özdemir, yaptığı yazılı açıklamada, son yıllarda “ülkede tarımın bittiği” şeklinde bir şehir efsanesinin var olduğunu vurgulayarak, oysa gerçek durumun tamamen farklı olduğunu belirtti.
“Üretim rakamlarına bakıldığında ülkemizde tarımsal üretimin hem miktar hem de değer olarak arttığı görülmektedir” ifadesini kullanan belirten Özdemir, 2002-2015 döneminde tarımsal üretimin değerinin 21,4 milyar dolardan 43,9 milyar dolara yükseldiğini, tarımsal hasılanın son 14 yıllık süreçte yüzde 106 arttığını aktardı.
Özdemir, aynı dönemde bir hektarlık tarımsal alandan elde edilen hasılanın 516 dolardan bin 137 dolara yükseldiğini kaydederek, şöyle devam etti:
“Yüzde 120 bir artış görülmektedir. Tarımda istihdam edilen kişi başına hasıla 2002 yılında 2 bin 864 dolarken, bu rakam 2015 yılında 7 bin 530 dolara yükselmiştir. Yüzde 163 bir artış söz konusudur. Üretim rakamları ülkemizde tarımın bitmediğini, tam tersine reel olarak büyüdüğünü göstermektedir. Birim arazi ve istihdam edilen kişi başına tarımsal hasılamız da reel olarak artmaktadır.”
Benzeri bir durumun da Mersin için geçerli olduğunu vurgulayan Özdemir, 2002-2015 döneminde Mersin’in tarımsal hasılanın dolar bazında yüzde 113 artış gösterdiğini ifade etti.
Özdemir, tarımsal hasılanın hem ülke ve hem de Mersin’de reel olarak büyümeye devam ettiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Bunca olumlu gelişmeye rağmen, birim alandan elde edilen tarımsal gelir, Hollanda’nın dörtte biri bile değildir. Bize göre tarımsal geliri artırmak ve çiftçilerimizin refah düzeyini yükseltmek mümkündür. Tarımsal arazilerdeki ölçek küçülmesinin önüne geçilmesi, sulama altyapısının geliştirilmesi, yüksek katma değerli ürünlere dayalı yeni bir ürün deseni oluşturulması, tarımsal üretim süreçlerine daha fazla bilgi katılması, havza bazlı uzmanlaşmaya gidilmesi, yurt içi ve yurt dışı talepteki değişimlerin yakından takip edilerek, talep odaklı üretim ve destekleme politikaları oluşturulması, tohum ıslahına önem verilmesi, pazarlama kanallarındaki tıkanmaların giderilmesi gibi önlemlerin alınması halinde tarımsal hasılamız artacağı gibi, kırsal kesimin zenginliği de yükselecektir.”