İklim değişikliğinden en çok tarım sektörünün etkilendiğini belirten Tarım Reformu Genel Müdürü Hasan Özlü, “Önümüzdeki 50 yılda daha kurak şartlarda tarım yapmak zorunda kalacağız, şimdiden konuyla ilgili farkındalık yaratmalıyız” dedi.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Avrupa Birliği’nin ortak finanse ettiği, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)’nun T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı ve Hazine ve Maliye Bakanlığı Merkezi Finans ve İhale Birimi işbirliğinde yürütülen “Bozkır Ekosistemlerinde İklim Değişikliğine Ekosistem Tabanlı Uyum İçin Tarım Uygulamaları Projesi” kapanış töreni bugün Sheraton Otel Ankara’da gerçekleşti.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan FAO Orta Asya Bölge Alt Koordinatörü ve FAO Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu, 3 yıl önce projeye başladıklarında ana hedeflerinin bozkır sisteminde iklim değişikliğinin etkilerini ölçümlemek olduğunu belirterek, ekosistem tabanlı uyum uygulamaları hakkında ulusal bir farkındalık ve kapasite arttırımına katkıda bulundukları için memnun olduklarını ifade etti.
Projenin en önemli çıktılarından birinin Koruyucu Tarım Derneği’nin kurulması ve Avrupa Birliği Koruyucu Tarım Federasyonu üyesi olmasının sağlanması olduğunu ifade eden Gutu, böylece projenin sonraki süreçlerini de takip etme imkanı olacağını söyledi.
İklim değişikliğinin önlenemez etkilerine dikkat çeken Gutu, sahadaki herkesi gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için iklime duyarlı tarım elçileri olmaya davet etti.
Anadolu’nun bozkır alanlarına stratejik yaklaşım
Tarım Reformu Genel Müdürü Hasan Özlü de konuşmasında,iklim değişikliğinden en çok tarım sektörünün etkilendiğinin altını çizerek, bu proje ile Ekosistem Tabanlı Uyum uygulamasının Anadolu’nun bozkır alanlarına stratejik bir yaklaşım getirerek iklim değişikliğine karşı toplumun ve ekosistemin direncini arttırmayı hedeflediklerini ifade etti.
Aynı iklim ve coğrafyanın paylaşıldığı ülkeler ile gerçekleştirilen projelerden edinilen bilgi ve tecrübeleri paylaşmak gerektiğini belirten Özlü sözlerine şöyle devam etti:
“Önümüzdeki 50 yılda daha kurak şartlarda tarım yapmak zorunda kalacağız, bunun bilincinde olarak konuyla ilgili farkındalığı ve bilgilendirmeyi arttırmak zorundayız.”
“Türkiye’nin ilk sayısal bozkır haritasını çıkarttık”
Tarımsal Çevre ve Doğal Kaynakları Koruma Daire Başkanı Dr. Ali Kılıç Özbek ise bu pilot proje ile Anadolu’da bozkır ekosistemini belirlediklerini ve bölgenin iklim değişikliğine duyarlılığına ve bölgede yaşayan çiftçi nüfusuna dair araştırmalar yaptıklarını ifade etti. Araştırma sonuçlarını FAO ile birlikte Tarım ve Orman Bakanlığı’na ileteceklerini ifade eden Özbek şöyle konuştu:
“Doğrudan ekim gibi temel konularda çiftçilerimizi bilgilendirmek için 10 aylık sürede yaklaşık 10 çalıştay düzenleyerek sık sık sahada yer aldık. Sahaya inip çiftçiye dokunmadığımız sürece projenin bir yararı olmayacağının bilincindeydik.
Proje ile aynı zamanda Türkiye’nin ilk sayısal bozkır haritasını çıkardıklarının da altını çizen Özbek, bozkır ekosisteminden etkilenen şehir sayısının 39’u bulduğunu vurgulayarak, Ekosistem Tabanlı Uyum stratejisini Uşak, Eskişehir, Kütahya, Ankara, Çorum, Yozgat, Sivas, Iğdır ve Erzurum illerine de yayacaklarını sözlerine ekledi.
“Türkiye’ye 20 milyon avronun üzerinde finansal destek”
Etkinliğin son açılış konuşmacısı Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Bölüm Başkan Yardımcısı Tibor Sztaricskai oldu. Sztaricskai, iklim değişikliğinin tarımda ağırlıklı olarak hasat süreci ve mahsuller üzerinde olumsuz etkilerine dikkat çekti. Buna ek olarak birçok doğal felaketin bu sebeple gerçekleştiğini vurgulayan Sztaricskai, “Bu pilot proje ile Türkiye’de tarım faaliyetlerinin çevreye nasıl daha duyarlı yapılabildiği de ayrıca gösterilmiş oldu.” dedi.
AB’nin Türkiye’ye ulaşım, enerji sektörü ve tarım konularındaki projelere ek olarak iklim politikasına ait projelerine de katkı sağlayarak şu zamana kadar 20 milyon avronun üzerinde finansal destekte bulunduklarını belirten Sztaricskai, “İklim değişikliğinin etkileri Türkiye’de ciddi bir şekilde hissedilmeye başladığında, kurumların Ekosistem Tabanlı Uyum stratejisini tam zamanında uygulamaya aldıkları daha net görülecektir” dedi.