Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, üretici birlikleri ve kooperatiflerin ülkemizde idari ve mali açıdan yeterince güçlü ve fonksiyonel olmadığını bildirerek, “tarımda ekonomik örgütlenme hayati önemde. Kooperatifleri ve üretici birliklerini güçlendiremezsek, üretici ile tüketici arasında 5 kata varan fiyat farkını düşüremeyiz. Üretici de kazansın, tüketici de uygun fiyatla ürün tüketsin istiyorsak tarımda örgütlenmeyi sağlamalıyız” dedi.
Bayraktar, 21 Aralık Dünya Kooperatifçilik Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Birleşmiş Milletlerce 2015 yılı Kooperatifçilik Günü’nün temasının “Kooperatifi Seçin, Eşitliği Seçin” olarak belirlediğini, kooperatiflerin yapıları gereği herkese açık kuruluşlar olduğunu belirtti. Kooperatiflerde sermayeye bağlı olmaksızın ortakların 1’er oy hakkına sahip olduğu bilgisini veren Bayraktar, her ortağın karar almada eşit hakka sahip bulunduğunu, ihtiyaçlara erişimde de eşitliğin söz konusu olduğunu vurguladı. Bayraktar, Birleşmiş Milletlerce de kabul edildiği gibi kooperatifçiliğin, toplumda eşitsizliği yok etmek, yoksulluğu azaltmak, ırk, cinsiyet ve çeşitli ayrımcılığa son vermek için önemli bir sosyo ekonomik model olduğunu da belirtti.
Şemsi Bayraktar, Birleşmiş Milletler’in verilerine göre, küresel düzeyde 1 milyar ortağı olan 2,6 milyon kooperatif bulunduğu, bu kooperatiflerin 223,6 milyonu kendi hesabına çalışan kooperatif ortağı olmak üzere tam ve geçici statüde 250 milyon kişiye istihdam sağladığı bilgisini verdi. TZOB Genel Başkanı Bayraktar, ülkemizde de 12 bin 449’u tarımda olmak üzere, 26 ayrı türde 84 bin kooperatifin, tarımda 146 bölge birliğinin ve 8 adet merkez birliğinin faaliyet gösterdiğini bildirdi.
“Avrupa’da pazar payları yüksek”
Avrupa’da kooperatiflerin pazar paylarının oldukça yüksek olduğunu, mali açıdan güçlü, fonksiyonel bir şekilde işlev gördüklerini vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:
“Kooperatiflerin, Hollanda’da tarımsal ürün pazarlamasında yüzde 90, Yeni Zelanda’da süt ve süt ihracat piyasasında yüzde 95, et piyasasında yüzde 70, tarımsal üretimde yüzde 50, gübre piyasasında yüzde 70, Norveç’te süt ürünleri üretimininde yüzde 99 pazar payı bulunuyor. Ülkemizde kooperatiflerin tarımda pazar payı halen yüzde 2’ler düzeyindedir. Gelişmiş ülkelerde kooperatifçiliğe kamu ve özelin yanında üçüncü sektör olarak da bakılıyor. Ülkemizde ise kooperatifçiliğe, zaman zaman önem ve öncelik verilmekle birlikte, süreklilik kazandırılamadığından istenilen düzeyde gelişme sağlanamadı. Tarımsal amaçlı kooperatifler 3 farklı yasa altında, 7 konuda hizmet veriyor. Birbirinden farklı mevzuatlarla yönetilen kooperatifler, ülkemizin ihtiyaçlarına nazaran çeşit ve sayı yönünden oldukça fazla ve dağınık bir yapı sergilemekle beraber ilgili mevzuatları da güncelliğini yitirmiştir.
Ülkemizde daha güçlü kooperatiflere gereksinim vardır. Ortaklarının ve toplumun gereksinimlerini karşılamak için daha güçlü ve yaratıcı kooperatiflerin olması şarttır.”