CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gıda konusunda Türkiye’nin yeni ve tutarlı bir yol haritası çizmesi gerektiğini belirtti.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, video konferansla gerçekleştirilen Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Kamil Özcan, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez, TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Kemal Zeki Taydaş, Türkiye Yem Sanayicileri Birliği Başkanı Ülkü Karakuş, Türkiye Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Bülent Tunç, Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Tevfik Keskin, S.S. Türkiye Ormancılık Kooperatifleri Merkez Birliği Başkanı Cafer Yüksel, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Gülçubuk ve Dünya Gazetesi Yazarı Ali Ekber Yıldırım’ın katıldığı toplantıda, yeni tip koronavirüs (kovid-19) nedeniyle sektörde yaşanan sorunları dinledi.
Kılıçdaroğlu’na, CHP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal da eşlik etti.
“Halkınızın karnını doyuramazsanız, elinizde silah olsa ne olacak?”
Kılıçdaroğlu, tarımın stratejik ve silah sanayisinden bile önemli bir sektör olduğuna işaret ederek, “Halkınızın karnını doyuramazsanız, elinizde silah olsa ne olacak?” dedi.
Bütün ülkelerde, tarım sektörünün özel desteklenmesinin önemini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Gıda konusunda Türkiye’nin yeni ve tutarlı bir yol haritası çizmesi gerektiği açıktır. Tarım politikasının oluşturulmasında, sadece bir grubun, üreticilerin ya da mühendislerin görüşünün alınması değil bu işle ilgili herkesin görüşü alınmalı. Bir komisyon, bir kurul, ne olursa olsun.” diye konuştu.
Eskiden Devlet Planlama Teşkilatının (DPT) yayınladığı tarım raporlarını büyük bir dikkatle okuduklarını aktaran Kılıçdaroğlu, “Üretici her zaman korunması gerekendir. Çünkü ürettiği ürünün uzun süre korunması mümkün değil. Arabayı üretirsiniz, alıcı çıkarsa verirsiniz çıkmazsa araba zaten çürümez. Tarım öyle değil, dolayısıyla tarımın, çiftçinin özel olarak korunması lazım.” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, yaşanılan sürecin pek çok sektörü sıkıntıya soktuğuna işaret ederek şöyle konuştu:
“Örneğin, hizmet sektörü. Lokantaların, berberlerin kapanması, otellerin büyük ölçüde müşteri kabul edemez noktaya gelmesi, dolaylı olarak gıda sektörünü ve onun alt önemli sektörü olan tarım sektörünü vuruyor. Devletin bu konuda politika üretmesi lazım. Hükümetin yaptığı açıklamada, çiftçilerle tarımla ilgili bir şey var mı diye baktık. Yok. Oysa gerçekten tarıma el atılması lazım. Sektörün öneminin kavranması lazım.”
İktidara sundukları 13 maddelik çözüm önerileri arasında çiftçilerin kredilerinin 1 yıl süreyle ertelenmesinin yer aldığını dile getiren Kılıçdaroğlu, “Çünkü üretecek insanları eve kapattınız ve insanlar, bir şekliyle beslenecek, marketlere gidecek, onların yağmalanmaması lazım, onlara güvence verilmesi lazım. ‘Hiç meraklanmayın evinizde oturun, size her türlü gıda güvenliği sağlanacaktır’ diye deneme-sınama yöntemiyle memleketi yönetmeye çalışıyorlar.” iddiasında bulundu.
Prof. Dr. Bülent Gülçubuk’un, kırsalda yoksulluğun yüzde 30 dolayında olduğunu ifade ettiğini aktaran Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin en yoksul kesimi olan orman köylülerinin kalkındırılmasına ilişkin özel bir projelerinin bulunduğunu kaydetti.
“Kırsalda yaşam özendirilmeli”
Tarım sigortasına ilişkin de görüşlerini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Bitkisel ve hayvansal ürünlerin, primsiz sigortalanması önemli. Böylece üreticiye gelecek güvencesi vermiş oluyoruz. Çiftçinin sorunlarının çözülmesi lazım, kırsalda yaşam özendirilmeli. Aksi halde Suriyeliler gelip çalışacak, Afganlar gelip çalışacak, diğerleri çalışacak. Bizim insanımız, büyük kentlerin varoşlarında aç, sefil, yoksul bir hayat sürecekler. Bu tablonun da bir şekliyle çözülmesi gerekiyor. Bunu çözecek olan siyaset kurumu.”
Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun sokağa çıkma konusunda yetkiyi valiye verdiğini belirten Kılıçdaroğlu, “İçişleri Bakanının aslında böyle bir yetkisi yok. İçişleri Bakanlığı, genelge çıkararak, valiler arasında uygulama birliğini sağlamak istiyor, dolayısıyla genelgeyi çıkaracak olan valinin kendisidir, karantinayı uygulayacak olan valinin kendisidir. Nerede, hangi bölgede, hangi zaman dilimi içinde sokağa çıkma yasağı getirilecek, bunu yine vali yapacaktır. Ama bu maalesef yeteri kadar olmuyor.” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, CHP’li belediyelerin, kent ve kırsal arasında sağlıklı bir dağılım olması için özel çaba harcadığını da anlattı.
Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasının sonunda sektör temsilcilerine, “Size yürekten teşekkür ediyorum çünkü karnımızı doyuran sizlersiniz.” diye seslendi.
“İthalatın zaten cazip bir tarafı yok”
Görüşmeye katılan Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar ise tarım ürünlerinin yurt dışı kısıtlama uygulamalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bu koşullarda, döviz kurundaki artışlar ve dış piyasadaki yükselişlerin ithalatın Türkiye için cazibesini kaybettiğini gösterdiğini belirten Bayraktar, “İthalatın, zaten bizim için cazip bir tarafı yok ama artık zorlaştığını gayet net bir şekilde görüyoruz.” dedi.
Bayraktar, koronavirüse karşı alınan önlemleri içeren pakette, tarımın bulunmamasının üzücü olduğunu söyledi. Görüşmede, diğer sektör temsilcileri de koronavirüs sürecine ilişkin görüşlerini aktardı.