Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Türkiye’nin Havza Bazlı Destekleme Modeli’ni uygulamaya koyduğunu belirterek, “Bu destekler kapsamında 19 ürün vardı, 2 ürün daha ilave ettik. Nevşehir’e, Niğde’ye selam olsun, patates ile soğanı da bu destek kapsamına aldığımızı belirtmek istiyorum.” dedi.
Çelik, TBMM Genel Kurulu’nda, bakanlığı ve bağlı kurumların bütçeleri üzerinde hükümet adına yaptığı konuşmada, tarım sektörünün stratejik bir sektör ve milli bir mesele olduğunu söyledi.
Tarımın geleceğinin herkesin meselesi olduğunu vurgulayan Çelik, olumlu olarak fikirlerini beyan eden ve deneyimlerini ortaya koyan milletvekillerine teşekkürlerini iletti.
Dünya nüfusunun yüzde 40’ının tarımda istihdam edildiğini, dünyadaki yoksulların yüzde 75’inin ise birincil geçim kaynağının tarım sektörü olduğuna dikkati çeken Çelik, her yıl 1,4 milyar ton gıdanın israf edildiğini ve dünyadaki en zengin yüzde 20’lik dilimde yer alanların toplam gıdanın yüzde 77’sini tükettiği bilgisini paylaştı.
Türkiye’nin 24 milyon hektarlık tarıma elverişli arazisi bulunduğunu belirten Çelik, şunları dile getirdi:
“14,6 milyon hektarlık meramız, bir milyon hektarlık su alanımız, 2 milyonun üzerinde ÇKS’ye kayıtlı çiftçimiz var. Bunun neticesinde de 115 milyon ton bitkisel üretim gerçekleştiriyoruz. 24 milyon ton hayvansal üretim gerçekleştiriyoruz. 147 milyar liralık tarımsal hasılamız var. 16,8 milyar dolarlık da ihracatımızı gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Bunları yaparken, tarım kesimine 90 milyar liralık, yani AK Parti iktidarları döneminde, 14 yıllık dönem içerisinde tarım kesimine 90 milyarlık bir destek verdiğimizi burada belirtmek istiyorum.”
“Fındıkla oynayanlarla oynayacağız”
Çelik, “Fındıkla ilgili üreticilere dekar başına 170 lira destek vermeye devam ediyoruz. Şu anda fındık fiyatları çok iyi. Fındıkla oynayanlarla oynayacağımızı ifade ediyorum. Bunu da açıkça burada ifade ediyorum.” diye konuştu.
Çelik, genç çiftçilere hibe projesi çerçevesinde 2016’da 15 bin projenin destek kapsamına alındığını ve 450 milyon liralık hibe desteğinin 2016, 2017 ve 2018’de devam edeceğini söyledi.
Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“1989 ve 2002 arasında tarım dışı kalan arazinin toplamı 1,5 milyon hektar. Şimdi, 2002 ve 2016 arasında, yine 13 yıllık dönemdeki ağırlıklı olarak bizim dönemimiz, bu bizim dönemde de 1,2 milyon hektarlık arazi tarım dışı kalmış. Efendim, ‘Bizde 300 bin hektar daha düşük, sizde 300 bin hektar daha fazla’ gibi bir yaklaşım doğru değil. Netice itibarıyla, tarım arazileri gitgide daralıyor, azalıyor. Nerede? Dünyada. Nerede? Türkiye’de.
O halde ne yapmamız gerekiyor? Bunları konuşmaktan ziyade almamız gereken önlemleri almamız gerekiyor. Şu an itibarıyla 184 ova tespit ettik ve bu tespitlerimiz devam ediyor. 184 ovanın 140’ı şu anda Bakanlar Kurulunda imzaya açıldı ve buraları tarımsal sit alanı olarak ilan ediyoruz ve buraya bir çivi dahi çakılamayacağını özellikle belirtmek istiyorum.”
Toprağın iyi korunması gerektiğine işaret eden Çelik, toprağın niteliğinin de son derece önemli olduğunu kaydetti.
941 havza belirlediklerini anlatan Çelik, “Bu 941 havzada gübre kullanım kılavuzunu her havza için şu anda belirliyoruz. Neden? Toprağın niteliği açısından bunu sağlamak durumundayız. Onun için toprağın ihtiyacına göre organik, mikrobiyal ve kimyasal gübrelerin formüle edildiği, o havzada nasıl bir formatta gübreye ihtiyaç varsa onu formüle eden o kılavuzu çiftçilerimize ulaştıracağız.” diye konuştu.
Çelik, “Türkiye, Havza Bazlı Destekleme Modeli’ni uygulamaya koydu. Bu destekler kapsamında 19 ürün vardı, 2 ürün daha ilave ettik. Nevşehir’e, Niğde’ye selam olsun, patates ile soğanı da bu destek kapsamına aldığımızı belirtmek istiyorum.” ifadelerini kullandı.
“Mera hayvancılığını teşvik ediyoruz”
Kırmızı ette açıklarının olduğunu ifade eden Çelik, kişi başına 7 kilo et tüketiminden 15 kilolara kadar gelindiğini söyledi.
“Türkiye, 1 milyon 150 bin ton et üretiyor. 1 milyon 300 bin ton da et tüketiyor. Arada 150 bin ton açığımız var.” diyen Çelik, şu bilgileri paylaştı:
“Milli Tarım Projesi çerçevesinde 30 ilde şimdi mera hayvancılığını teşvik ediyoruz. Çok ciddi destekler var. 30 ilde düve merkezleri oluşturuyoruz. Yine, koç, teke merkezleri ve damızlık manda merkezleri oluşturuyoruz 11 ilde. Amacımız ne? Amacımız, hayvancılık yapmak isteyen vatandaş gidip bu merkezlerden dilediği ırktan, cinsten hayvanı alıp aracısız ve çok uygun bir fiyata alacak.”
Girdi maliyetlerinin çok yüksek olduğuna yönelik değerlendirmeler yapıldığını belirten Çelik, “Gündemine hakim bir hükümet olduktan sonra bir şeyin yüksek olması, alçak olması çok önemli değil ki. Bugün mesela Ekonomik Kurul toplandı. Türkiye’deki malum süreçlerden dolayı Türk ekonomisine dönük saldırılar, salvolara karşı önlemleri alıyor. Niye? Çünkü hükümet gündemine hakim.” görüşünü paylaştı.
“Buğday dış ticaretinde 7,5 milyar liralık artı var”
Çelik, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Tarımda dışa bağımlılığımız ifade ediliyor. Arkadaşlar, Türkiye net tarımda ihracatçı bir ülkedir. Yani böyle bilgiye dayalı olmayan değerlendirmeler yapıp ülkemize yanlışlık yapmayalım. Mesela özellikle buğdayla ilgili örnek verdiniz. Ben de şu örneği vereyim: Buğday dış ticaretinde 7,5 milyar liralık artı var, bu dönemimiz içerisinde. Dolayısıyla bu konularda keyfi bir değerlendirme değil, işe bakmak gerekiyor.
Burada saman alımıyla ilgili bir şey söylendi. Arkadaşlar, bakınız, 2015 yılında Türkiye 26 milyon ton saman üretmiş. Yani 4 bin ton bir işletmeci, vatandaş saman almış, dillere dolanmış bu. 4 bin ton nere, 26 milyon ton nere. Tarım envanteri 2017’de yapılıyor, bunu sizlerle paylaşmış olacağız.”
Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, “720 bin civarında taşeron işçisinin kamuya aktarılmasını konuşuyoruz. Kesin olarak bu yerine getirilecektir. Ancak bunun teknik düzenlemeleri için ciddi çalışmalar yapılıyor. Genel sistemi bozmayacak şekilde mevcut şu anda sisteme entegrasyonunu en sancısız şekilde yapılmasını sağlayacak çalışma yapılıyor.” dedi.