Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, hayvan sağlığının yanı sıra insan sağlığının da birinci derecede muhatabı olan Veteriner Hekimlerin önemlerinin hala göz ardı edildiğini savundu.
Veteriner Hekimlik mesleği açısından 2018 yılını değerlendiren TVHB Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, 2019 yılından beklentilerini de paylaştı. Eroğlu, Merkez Konseyi internet sitesinde yayınlanan yazılı açıklamasında, gelişmiş, hayvancılığının problemlerini çözmüş ülkelerin Veteriner Hekimlik mesleğinin öneminin farkında olduklarına dikkat çekti.
Hayvan sağlığının yanı sıra insan sağlığının da birinci derecede muhatabı olan Veteriner Hekimlerin ülkemizdeki önemlerinin hala göz ardı edildiğini savunan Eroğlu, mesleklerini kamuda (Tarım ve Orman ile Sağlık Bakanlığı, Belediyeler), özel sektörde, sektör kuruluşlarında ve serbest olarak icra eden Veteriner Hekimlerin çözüm bekleyen onlarca probleminin mevcut olduğunu vurguladı.
Veterine Hekimlerin sorunlarını; kamu yapılanması, istihdam, özlük hakları, mevzuat (yasal düzenlemeler, yetki ve sorumluluk kargaşası), mesleki etik, çalışma şartları gibi başlıklar altında toplayan TVHB Merkez Konseyi Başkanı Eroğlu, Veteriner Hekimlik eğitimi konusunda da ülkemizde adeta kaotik bir süreç yaşandığına dikkat çekti.
Üniversitelerde, Veteriner Fakültelerinde ve siyaset platformlarında bugün sayıları 32’yi bulan, hekimlikte kaliteyi ortadan kaldıran Veteriner Fakültelerinin sayısının eleştirilmekte olduğunu ancak bunun önüne geçilmediğini ifade eden Eroğlu; “Ancak şu bir gerçektir ki, bir mesleğin kaderi ile değil, aynı zamanda geleceğin ümidi olan gençlerimizin hayalleri ile de oynanmaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.
Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu açıklamasında ayrıca şu hususlara vurgu yaptı:
“Tek Sağlık konsepti”; Bilimin, sağlığın, aklın, gelişmişliğin gereğidir. İnsan, hayvan, çevre sağlığı ve sürdürebilir gıda konularında , koruyucu hekimlikte, yerel, ulusal ve uluslar arası düzeyde paydaşların(insan, kurum ve kuruluşların) organize çalışması yaklaşımıdır. Bu yaklaşımların pratiğe yani uygulamaya etkin aktarılabilmesi açısından yine Veteriner Otoritesi hayati öneme haizdir.
2018 yılında gündeme gelerek, sağlık sınıfında mütalaa edilen kamu personeline verilen fiili hizmet ve emeklilik sonrası maaş iyileştirilmesinde 657 sayılı Kanuna göre aynı statüde olan Veteriner Hekimlerin yararlanamamasının hiçbir makul sebebi yoktur. Çözüm bekleyen önemli bir husustur.
Halen Sağlık Bakanlığı bünyesinde Veteriner Halk Sağlığı Dairesi Başkanlığı bulunmamaktadır. 2019 da gündemde olmalıdır.
Hayvancılığın her alanında yaşanan sorunlar ülke fotoğrafına göre tüm paydaşlar ile yeniden değerlendirilmeli, ithal ikame politikalar yerine, ülkemiz ve mesleğimiz için doğru politikaların uygulanması gerekir.
Suni Tohumlama, hastalıklara müdahale, ilaç satışı ve E-Reçete gibi konularda yetki karmaşası, uygulamadaki hatalar maalesef devam etmektedir. Yeni yılda bütün tarafları ile görev tanımları yapılmalı, herkes asıl işine göre hareket etmelidir.
Ülke genelinde mezbaha alt yapıları kaliteli bir durumda değildir. Mezbahalar, mesleğimizin ve hayvancılığın diğer bir temel konusudur. En kısa zamanda her ile yeter kapasitede, asgari teknik ve hijyenik şartları haiz mezbahaların kurulmasını teşvik eden yapısal düzenlemelerin yapılması önem arz etmektedir.
Meralar ile ilgili tedbirler yetersiz kalmıştır. Halbuki hayvancılık için meraların stratejik anlamda yeri ve önemi vardır. Kaliteli ve yeterli miktarda kaba yem üretimi sağlanmadan, et ve süt üretiminde maliyetlerin düşürülmesi mümkün görünmemektedir.
2018’de et ve süt üreticisi ciddi anlamda ekonomik problemler yaşadı. Girdilerdeki artış, et ve süt fiyatının sabit kalması kaliteli damızlık ineklerin kesime gönderilmesi sonucunu doğurdu. Damızlıkların kesime gönderilmesi üzücü olup, bindiğiniz dalı kesme anlamına gelir, düşersiniz!
TBMM’de bulunan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu Taslağı üzerinde dikkatle durulması gerekir. Bu konuda da yıllardır devam eden çeşitli sorunların çözülebilmesi ve istenmiyen hususların yer almaması için süreç yakın takip edilmelidir.
2018 yılında kamu bürokrasisindeki önemli derecede değişikliğin çalışmaları nasıl etkileyeceği göz ardı edilmemesi gereken diğer bir konudur.”