TVHB: Tarım için hayvancılık değil, hayvancılık için tarım!

0
1610
TVHB: Tarım için hayvancılık değil, hayvancılık için tarım!

Ülkemizde hayvancılığın tarımın içinde bir alt sektör olarak değerlendirilmesi yanlışından kurtulmak gerektiğini söyleyen TVHB Başkanı Ali Eroğlu, tarım için hayvancılık değil, hayvancılık için tarım yapan ülkelerin hayvancılıkta söz sahibi olduklarını, hayvancılığı gelişmiş ülkelerde bitkisel üretimin, hayvansal üretime göre planlandığını söyledi.

Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) Eskişehir-Bilecik Bölge Veteriner Hekimleri Odası Başkanlığı ile Bilecik İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği arasında “Büyükbaş Hayvan Irk Islahının Gerçekleştirilmesi ve Desteklenmesi Projesi” imza töreni gerçekleştirildi.

İmza töreninin ardından Eskişehir-Bilecik Bölge Veteriner Hekimleri Odası Başkanlığı tarafından düzenlenen istişare toplantısında konuşan TVHB Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, ülkemizde hayvancılığın tarımın içinde bir alt sektör olarak değerlendirilmesi gibi dünya gerçeklerine uymayan kronik bir yanlıştan kurtulmanın hayati derecede önemli olduğunu ifade etti. Bu noktada tarım için hayvancılık değil, hayvancılık için tarım yapan ülkelerin hayvancılıkta söz sahibi olduklarını, hayvancılığı gelişmiş ülkelerde bitkisel üretimin, hayvansal üretime göre planlandığının görülmesi gerektiğinin altını çizen Eroğlu, bu yanlıştan bir an önce dönülmesi gerektiğini kaydetti.

Türk Veteriner Hekimleri Birliği’nin, kalıcı ve sürdürülebilir hayvan ıslahı ve sağlığı politikalarının oluşturulmasını son derece önemli bulduğunu belirten Eroğlu konuşmasında şu değerlendirmeye yer verdi:

“Türk Veteriner Hekimleri Birliği, hayvancılığın temel dinamiklerinden olan dişi hayvan kesiminin yasaklanmasını, 30 bin ton civarında et kaybına sebep olan erken kuzu kesiminin engellenmesini, erken buzağı ölümlerine kalıcı çözümler bulunulmasını, tabi tohumlamadan doğan buzağılara verilen desteğin kaldırılarak, buzağı desteğine suni tohumlama zorunluluğu getirilmesini, bölgelere uygun etçi ve kombine ırkların teşvik edilerek geliştirilmesini, optimal büyüklükteki işletmelerin sayılarının artırılmasını, meraların yeterli ve fonksiyonel hale getirilmesini, modern hayvan pazarları ile hijyenik mezbahaların yeterli sayıya ulaştırılmasını, yeni destekleme stratejilerinin geliştirilmesini, hayvan sayımının yapılarak sağlıklı bir envanterin ortaya konulmasını, etkin, kalıcı ve sürdürülebilir hayvan ıslahı ve sağlığı politikalarının oluşturulmasını son derece önemli buluyor.

Sektördeki tüm örgütlerin görev ve yetki alanlarının yeniden gözden geçirilmesini, kooperatifler, dernekler, üretici ve yetiştirici birlikleri gibi örgüt sayısındaki fazlalık ve yetki kargaşasının ya da kaosunun ortadan kaldırılmasını gerekli görüyoruz.

Tarım ve Orman Bakanlığının en temel görevleri arasında yer alan hayvan sağlığı, halk sağlığı ve hayvan refahı tüm dünyada temel olarak veteriner hizmetleri başlığı altında tanımlanmakta ve uygulanmaktadır.

Tüm bu hizmetlerin tek elden, merkezden taşraya emir komuta zinciri içerisinde kesintisiz yürütülmesi halinde verimlilik ve denetimin artacağı şüphesizdir. Bu bağlamda, gelişmiş ülkelerde veteriner hizmetleri bağımsız bir Veteriner Otoritesi tarafından yürütülmektedir. Ülkemizde ise maalesef bu anlamda bir veteriner otoritesi bulunmamaktadır.

Bunun için, akılcı yol Veteriner Hekimlik Otoritesinin yani Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü ve taşra teşkilatının tekrar kurulmasıdır. Yetki ve sorumluluk karmaşası yaşanan çok başlı bir yapı yerine, bütüncül, etkin, motivasyonu yüksek, uluslararası yasalar ile tarafı olduğumuz uluslararası antlaşmaların ve 5996 sayılı kanunun gereği olan hayvan sağlığı, gıda güvenliği, veteriner halk sağlığı ve hayvan refahının bir bütün olarak yürütüleceği, merkezden taşraya emir komuta zincirinin kesintiye uğramaksızın çalışacağı tek ve bağımsız bir Genel Müdürlüğün, Veteriner İşleri Genel Müdürlüğünün kurulmasını hayati derecede gerekli görüyoruz.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz